DİLE KOLAY, HÜRRİYET’TE ÇEYREK ASIR –
Brüksel, Moskova ve Paris temsilciliği yaptığım basının amiral gemisi Hürriyet gazetesinde çalışmağa başladığım günden bu yana çeyrek asır geçmiş. Bugün gazetemiz Hürriyet’in 68. kuruluş yıldönümü kutlamaları ile birlikte bana da 25 yıl hizmet ödülü verildi. Dile kolay Hürriyet’te 25 yıl…
Bugün artık ‘Efsane Günaydın’ olarak anılan Haldun Simavi’nin kurduğu ve Kıbrıs barış harekâtı döneminde tirajı 1 milyon 200 bine dayanan gazetede 13 yıl çalıştıktan sonra 1991 de Hürriyet’e geçtiğim günü dün gibi hatırlıyorum. Yani aslında meslekte toplam 38 yılımı da doldurmuş oluyorum. Görev yaptığım ülkelerde yazdığım ve yazamadığım birbirinden ilginç, ilginç olduğu kadar bazen tarihe not düşülecek, bazen ders alınacak ve genç gazeteci arkadaşlarıma belki de yol gösterecek olay, haber, yazı dizisi, köşe yazıları ve savaşla çatışma bölgelerinde yapılan röportajlarla geçen yıllar…
Hürriyet’e başladığımda Ertuğrul Özkök 20 yıl sürecek olan ‘Hürriyet Genel Yayın Yönetmenliği ’ne yeni başlamıştı. Şimdi her biri bağımsız birer devlet olan ve Komünizmin merkezi ‘Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ni oluşturan 15 Cumhuriyet’te bağımsızlık hareketlerinin başladığı soğuk savaş yılları bitmek üzereydi. Batı Blok’unun merkezi Brüksel ve ‘Doğu Blok’unun merkezi Moskova Temsilciliğini aynı anda yürütüyor büyük olaylara göre kâh Brüksel kâh Moskova’da görev yapıyordum.
Başta Azerbaycan’daki bağımsızlık hareketleri olmak üzere Bulgaristan ve Romanya’da Komünizmin çöküşüyle ilgili olayları yerinde izleme şansına sahip oldum. Sovyet Komünist partisi lideri Gorbaçov’a karşı yapılan darbe girişimini izledikten sonra 1991 de Azeri ve Ermeni çatışmalarının en yoğun olduğu dönemde tüm tehlikeleri göze alarak ‘Dağlık Karabağ’a girip röportaj yapmayı başaran ilk gazeteci’ oldum. Bu başarıyla ‘Yılın Gazetecisi’ seçilerek ‘Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü’ne layık görüldüm. Aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ‘Seri Röportaj Ödülü’nü kazandım.
1992 yılında Fransa’ya atanarak Hürriyet gazetesi Paris Temsilcisi oldum. 1998 de Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın Fransa’da tutuklanan yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden Alaattin Çakıcı ile konuşmasını içeren kasetini elde ederek istifasına neden olan ve hükümetin düşme sürecini başlatan ‘Çakıcıya kaç diye ANAP’lı bakan’ haberiyle ikinci kez ‘Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü’ nü aldım. Daha sonra İstanbul Üniversitesi ‘İletişim Fakültesi- Yılın Gazetecisi Ödülü’ nü ardından 1999 da Nokta dergisinin düzenlediği ‘Doruktakiler 98’ yarışmasında da ‘Yılın Gazetecisi’ ödülüne layık görüldüm.
Uluslararası büyük aktüel olayları yerinde izlerken hemen hemen tüm doğu ve batı Avrupa, İskandinav ülkeleri, Afrika ve Ortadoğu ile Mısır’dan Fas’a beş kuzey Afrika ülkesinde zirveler ve festivaller izledim. Çatışmalar döneminde Saraybosna ve Kosova’ya giderek seri röportajlar hazırladım. Avrupa Birliği, NATO, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve UNESCO ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü – OECD gibi Uluslararası kuruluşlarla ilgili siyasi ve ekonomik yazılar yazdım.
Arap Bahar’ının başladığı Tunus’ta sınırlar kapalı olduğu halde bin bir güçlüğü aşarak Libya üzerinden geçip olayları izledim. Mısır’da Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek dönemini, Tahrir Devrimi, Mübarek‘in görevi bırakması, yargılanması, Muhammed Mursi dönemi ve ‘Müslüman Kardeşler ‘in günlerce Rabia Meydanı ile Kahire’nin çeşitli bölgelerinde yaptıkları gösterileri, Askeri Darbe anında meydana gelen olayları yerinde izledim. Darbeyi gerçekleştiren Abdül Fettah el Sisi’nin Cumhurbaşkanı seçildiği seçimler sırasında Kahire’de bulundum. Daha sonra SİSİ döneminde tüm riskleri göze alarak Müslüman Kardeşler ’den 1212 kişiye idam cezası verilen gazetecilerin sokulmadığı MİNYE kentine girip röportaj yaptım.
Ukrayna ’da ayaklanmalar başlayınca KIRIM ’a geçtiğimde Rus ordusu Kırım’ı işgal etmeye başladı. Kırım‘da tüm bölge ve yolları kontrol altına alan Rus birliklerine rağmen Başkent Simferopol (Akmescit), Bahçesaray, Yalta ve özellikle Rus donanmasının bulunduğu ve gazetecilerin girmesi yasak Sivastopol’de haber ve röportajlar gerçekleştirdim. Rus Ordusunun işgal ettiği bölgelerde fotoğraf çekmek yasak olduğu halde tüm tehlikeleri göze alarak ‘Türk basınında ilk kez bir çatışma bölgesinde fotoğraf ve video çekme özelliği olan GOOGLE GÖZLÜĞÜ kullanarak Rus askeri barikatlarıyla Sivastopol’deki donanmasının fotoğraf ve görüntülerini çekip röportaj ve haberler hazırladım’. Halen HÜRRİYET Gazetesinde uluslararası olayları izleme görevini sürdürürken, Gazetemizin İnternet sitesi ‘hürriyet.com.tr’ ye de uluslararası konularda yazı ve haberler hazırlıyorum.
Gazetemizin 68.ci kuruluş yıldönümünde 25 yıl hizmet Plaket’imi hürriyet CEO’su Çağlar Göğüş verdi. Törenden önce aydın bey ve vuslat hanımla sohbet ederken çekilen fotoğrafı aydın beyin konuşma fotoğrafıyla ekledim. Gazetenin 20 yıl genel yayın yönetmenliğini yapan Ertuğrul Özkök’te 30 yıl Plaketini aldı.
Tören çıkışı gazetenin girişinde Hindistan’a yerleşen ve tören için İstanbul’a gelen Ayşe Arman ile bir anı fotosu çektirdik diğer fotolarda yazı işlerinden arkadaşlarla -Ateş Yalazan, Sefer Levent, Selahattin Sönmez, Selim Akçin, Necdet Doğan, Yalçın Bayer, Arif Dizdaroğlu, Nezih Kutay, İhsan Yılmaz, Sebati Karakurt, Özgür Korkmaz, Ali Kayalar ve diğer dostlarla…
Bir yanıt bırakın