VİZESİZ SEYAHAT BİR BAŞKA BAHARA

 

18 Mart 2016  AB tusk-junker DAVUTOGLUpresse

Brüksel’de sona eren AB liderler Zirvesi sonrası Türkiye ile Mülteciler için anlaşmaya varıldı. Bu çerçevede hazırlanacak programlara AB mülteciler için Türkiye’ye 3 milyar Euro verecek, 2018 e kadarda da ikinci 3 Milyar Euro serbest bırakılacak. Türkiye’nin AB üyeliği için açılmasını istediği 5 Müzakere faslı konusunda Kıbrıs Rum Kesimi vetosunu sürdürürken Fransa daha önce engellediği Bütçeyle ilgili 33.cü faslın açılmasına onay verdi. Türkiye böylece bir tek bu faslın açılacağı sözü ile yetindi. Türk vatandaşlarının Avrupa’ya vizesiz seyahati konusunda ise Haziran’a kadar kriterler yerine getirilirse görüşülecek denildi, yani vize muafiyeti başka bahara kaldı. Peki, zirve sonrası yapılan basın toplantısında neler söylendi?. Okuyalım

Belçika’nın başkenti Brüksel’de AB liderleriyle Başbakan Ahmet Davutoğlu arasındaki ‘göçmen’ zirvesi sona erdi. Zirvenin ardından AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve Başbakan Davutoğlu ortak basın toplantısı düzenledi. İşte zirveden sonra yapılan açıklamalar ve soruların cevapları;

TUSK:

– Çok dengeli bir anlaşmaya vardığımızı düşünüyorum.

– Pazar gününden itibaren göçmenler Türkiye’ye gönderilecek.

– Balkan ülkelerine de önemli, bir görev düşmektedir.

– Türkiye ile 33. faslın açılması konusunda anlaşmaya vardık.

DAVUTOĞLU:

– Çok tarihi bir gün. Türkiye AB ile ortak geleceği paylaşıyor.

– Türkiye ile AB arasında daha stratejik bir işbirliği olmalı.

– Anlaşmanın amacı sığınmacıların ölümünün önüne geçmek.

– 3 milyar Euro önümüzdeki haftalarda Suriyeli mülteciler için kullanılacak. Bu para Türkiye’ye verilmiyor. Bu para sanki mali bir destekmiş gibi algılandı. Hayır böyle değil. AB Suriyeli mültecilere yardım edecek. Türkiye de aracı olacak. Bu 3 milyar euro’ya ek olarak bir 3 milyar euro daha gündemde.

VİZE SERBESTİSİ

– Vize serbestisi, Geri Kabul Anlaşması’nın doğal bir sonucudur. Biz de umuyoruz ki, haziran ayının sonundan evvel geçerli olur. 35 kriter kaldı. Ummuyorum ki mayısa kadar bunları yerine getireceğiz.

– 33. faslın açılmasına karar verdik.

BRÜKSEL’DEKİ PKK ÇADIRI

– Tabii terörle dayanışma konusu da çok önemli. AB liderlerine verdikleri destekten dolayı teşekkür ettim. Hem Paris hem de Ankara iki kez hedef alındı. Saldırılardan sonra omuz omuza durduk. Bu noktada hayal kırklığımı ifade etmek istiyorum. 78 milyon Türkiyeli saldırıdan sonra yas tutarken, aynı terör örgütü destek amaçlı olarak bu binanın çok yakınında gösteri düzenledi. Bu hayal kırıklığımı belirtmek isterim. Her teröre karşı dayanışma içinde olmalıyız.

– Eski meslektaşım Sayın Westerwelle hayatını kaybetti. Alman ulusuna başsağlığı dileklerimi göndermek istiyorum.

AB tusk-junker DAVUTOGLU

 

JUNCKER:

– Sert ama adil müzakereler oldu. İltica başvurusunda bulunacak kişiler incelenecek. Sınırdan çevirme hakkı var. Bu işin hukuki boyutu gayet açık.

– Bu mutabakat pratik ve somut şekilde uygulanacaktır.

– AB’nin karşısında muazzam bir sorun vardır. Özellikle Yunanistan’ın karşısında. Bu nedenle bu gerekliydi.

– Toplamda 4 bin görevliyi göndermemiz gerekecek. Kolay bir iş değil bu. Bu operasyonun bir maliyeti var. 6 ayda 280 ile 300 milyon euro civarında bir maliyeti olacak. Paylaşılan bir sorumluluk söz konusu.

– İdomeni’de yaşananlar benim Avrupa düşünceme tekabül etmiyor. Ayda 6 bin kişinin yeri değiştirilecek. Yunanistan ile de işbirliği yapacağız. Yunanistan ordusuna destek kararı çıktı.

SORU CEVAP

– Anlaşmanın parçası olarak bu insanların Türkiye’ye geri gönderilmesi için Türkiye’nin şartları düzeltmesi lazım. Siz buna hazır mısınız?

DAVUTOĞLU:

– Eminim dünyada herkes tüm gözlemciler Türkiye’nin göçmenler için yarattığı koşulları görüyor ve takdir ediyordur. Bu, benim çok onur duyduğum bir nokta. 300 bin kişiyi 5 yıldır ağırladığımız kamplarımız var. Her türlü yaşam koşulu sunuluyor.

– Şu ana kadar hiçbir uluslararası gözlemci tek bir eleştiri bile yapmadı. Milyonlarca Suriyeli de şehirlerimizde vatandaşlarımızla yaşıyor ve hiçbir ırkçı saldırı olmadı.

– Göçmenlere çalışma izni verdik ve bu hiç kolay bir iş değildi. Muhalefetten eleştiri aldık. Yüzde 10 işsizlik yaşanan bir ülkede halkımız buna hiç itiraz etmedi.

– Suriyeli olmayanlar için de tavrımız aynıdır. Geri kabul merkezlerinde Suriyeli olmayanların sayısı artacaktır. Burada AB ile birlikte çalışacağız.

– Hiç kolay bir iş değil. Geri kabul uygulamaya konduğu andan itibaren bu zorlukları göreceğiz. Gerek AB’yi gerekse bizi eleştirenler gelsinler bize daha iyi bir seçenek sunsunlar.

Göçmenlere maceracı olarak değil zulmün mağdurları olarak davranmak zorundayız.

-Sayın Davutoğlu “Bu tarihi bir anlaşma” dedi. Sizce de tarihi bir anlaşma mı?

TUSK:

– Bir tarihçi olarak bu tarihi bir anlaşma mıdır bilmiyorum. Bu Türkiye AB ilişkileri açısından yeni bir çığır açıyor.

Tarihi bir an mı bilemem ama bugün için beklediğimizin dahi ötesinde iyi bir anlaşmaya imza attık. Pragmatik çözümler başarılı olacaktır.

– “Siz çok önemli bir gün dediniz” ama Sayın Erdoğan “Avrupa Türkiye’ye ders vermekten vazgeçsin” dedi. Size mi inanmalıyız yoksa Sayın Erdoğan’a mı?

DAVUTOĞLU:

– Gerçeğin çok farklı yüzleri olabilir. AB’nin gerçeklerinden biri zaten önünde gördüğünüzdür. Biz birlikte çalıştık iş birliği yaptık.

HİÇ UYUMADIK

– Donald’a teşekkür ediyorum ve hiç uyumadı. Ben de hiç uyumadan buraya geldim.

– Bu liderler bir çözüm bulmak istediler. Ulusal menfaatleri gözetmeden insanlık için alıştık.

– Benim cumhurbaşkanım Erdoğan da gerçeğin başka bir yüzünü açıklıyordu. Bazı Avrupalılar göçmenlerin Avrupa’ya girişini engelliyorlar. Bazı Avrupalılar bozuk paralarını atıyorlardı göçmenlere. Kuşlara yem atar gibi para atıyorlardı.

– “Müslümanların Avrupa’da yeri yok” diyen Avrupalılar vardı. Bazı gazeteciler de göçmenlere tekme atıyordu. Buda gerçeğin başka bir yüzü.

– Gerçeğin bir yüzünü görüyorsunuz… Biz birlikte çalışıyoruz.

– Ama Avrupa gerçeğinin diğer yüzünü de eleştireceğiz.

TUSK:

– Benim de bazı yorumlarım olacak Avrupa’nın diğer yüzüne yönelik. Mülteciler en fazla buraya gelmek istiyorlar. Çünkü biz en hoşgörülü toplumları barındırıyoruz. İşte bu yüzden düzensiz göçü yönetmek istedik.

Biz en açık ve en hoşgörülü kıta olarak kalmaya devam etmek istiyoruz.

– Gözlemlerinizi takdirle karşılıyorum. Avrupa dünyadaki tüm göçmenleri varış noktasıdır ve bu rastlantı değildir.

JUNCKER:

– Teröre verdiğiniz kurbanlar konusunda acınızı paylaşıyorum. Ancak rencide edici görüşlerin söylenmesi normalliği ortadan kaldırır. Ve şu anda söylemlerinizi seçerken aşırıcılıktan kaçınmak gerekiyor.

DAVUTOĞLU:- Belçika krallığına ve Belçikalı dostlarımıza da saygımızı ifade etmek isterim. Eleştirilerimizin Avrupalı dostlarımızı rencide etmemesi lazım.

MuammerELVEREN hakkında 226 makale
İSTANBUL Üniversitesi- Yüksek Gazetecilik mezunu olan Muammer ELVEREN, 12 Şubat 1948 yılında Mardin’de doğdu. Evli ve bir kız babası olan ELVEREN, 1974 te Haldun SİMAVİ‘nin kurduğu GÜNAYDIN Gazetesi’ne girdi. 1977 de GÜNAYDIN gazetesi BRÜKSEL Bürosunu kurmakla görevlendirildi ve BRÜKSEL BÜRO ŞEFİ oldu. 1989 da BRÜKSEL temsilciliği yanında Mihail GORBAÇOV’un liderliğindeki Komünizm ’in merkezi kabul edilen 'Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği-SSCB’nin başkenti MOSKOVA temsilciliği görevini de üstlendi. ELVEREN 1991 yılında HÜRRİYET gazetesine girdikten sonra da BRÜKSEL ve MOSKOVA görevini birlikte yürüttü. Başta AZERBAYCAN olmak üzere dönemin Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri yanında BULGARİSTAN ve ROMANYA’da Komünizmin çöküşüyle ilgili olayları yerinde izledi. ELVEREN birçok batı ülkesinde de uluslararası olayları izledi, dizi, haber ve röportajlar yaptı. Muammer ELVEREN 1991 de Azeri ve Ermeni çatışmalarının en yoğun olduğu dönemde tüm tehlikeleri göze alarak DAĞLIK KARABAĞ ‘a girip röportaj yapmayı başaran ilk gazeteci oldu. Bu başarısıyla “YILIN GAZETECİSİ” seçildi ve ‘SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ ne layık görüldü. Muammer ELVEREN aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ‘SERİ RÖPORTAJ ÖDÜLÜ’ nü de kazandı. ELVEREN 1992 yılında Fransa’ya atanarak HÜRRİYET gazetesi PARİS TEMSİLCİSİ oldu. 1998 de Devlet Bakanı EYÜP AŞIK ’ın Fransa’da tutuklanan yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden Alaattin ÇAKICI ile konuşmasını içeren kasetini elde ederek istifasına neden olan ve hükümetin düşme sürecini başlatan “ÇAKICI’YA KAÇ DİYEN ANAP’LI BAKAN” haberiyle ikinci kez SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ ne layık görüldü. ELVEREN aynı yıl İstanbul Üniversitesi “İletişim Fakültesi- YILIN GAZETECİSİ ÖDÜLÜ’ nü aldı. Muammer ELVEREN ‘e 1999 da NOKTA dergisinin düzenlediği “DORUKTAKİLER 98″ yarışmasında da “YILIN GAZETECİSİ” Kasım 2023 te ‘Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Basın Hizmet ödülü’ verildi. Fransızca ve Arapça bilen ELVEREN 1977 den beri uluslararası alanda çalıştı, seri röportajlar yaptı, zirveler ve festivaller izledi. Avrupa Birliği, NATO, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve UNESCO ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü – OECD gibi Uluslararası kuruluşlarla ilgili siyasi ve ekonomik yazılar yazdı, haber ve dizi yazılar hazırladı. Uluslararası büyük aktüel olayları yerinde izleyen ELVEREN hemen hemen tüm doğu ve batı Avrupa ülkeleri, şimdi her biri birer bağımsız ülke olan ve 15 Cumhuriyetten oluşan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde çalıştı. İskandinav ülkeleri, Afrika ve Ortadoğu ülkeleri ile Mısır’dan Fas’a beş kuzey Afrika ülkesi ile çatışmalar döneminde SARAYBOSNA ve KOSOVA’da görev yaptı. 1995 te gazeteciliğin yanı sıra KANAL-D’ de televizyon haberciliğine de başlayan ELVEREN bu görevini 2008 sonuna kadar sürdürdü. ELVEREN 2010 yılına kadar HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİLİĞİ görevini sürdürdükten sonra Türkiye’ye döndü. HÜRRİYETgazetesinde uluslararası büyük olayları izleme görevini üstlenen ELVEREN, ARAP BAHARI olaylarının başladığı TUNUS ve MISIR’da görev yaptı. MISIR’da Devlet Başkanı Hüsnü MÜBAREK dönemini, TAHRİR DEVRİMİ, Mübarek‘in görevi bırakması, yargılanmasını yerinde izledi. Muhammed MURSİ dönemi ve ‘MÜSLÜMAN KARDEŞLER‘in günlerce RABİA Meydanı ayaklanmalarını, KAHİRE’nin çeşitli bölgelerinde yaptıkları gösterileri ve ASKERİ DARBE anında meydana gelen olayları yerinde izledi. Darbeyi gerçekleştiren Abdülfettah el SİSİ ’nin Cumhurbaşkanı seçildiği seçimler sırasında KAHİRE’de bulundu. ELVEREN daha sonra SİSİ döneminde tüm riskleri göze alarak MÜSLÜMAN KARDEŞLER ’den 1212 kişiye idam cezası verilen gazetecilerin sokulmadığı MİNYE kentine girip röportaj yapmayı başardı. UKRAYNA ’da ayaklanmalar başlayınca KIRIM ’a geçen ELVEREN orada görev yaparken Rus ordusu KIRIM'ı işgal etmeye başladı. KIRIM ‘da tüm bölge ve yolları kontrol altına alan Rus birliklerine rağmen Başkent SİMFEROPOL (Akmescit), BAHÇESARAY, YALTA ve özellikle Rus donanmasının bulunduğu ve gazetecilerin girmesi yasak SİVASTOPOL’e girmeyi başardı. Rus Ordusunun işgal ettiği bölgelerde fotoğraf çekmek yasak olduğu halde tüm tehlikeleri göze alarak 'Türk basınında ilk kez bir çatışma bölgesinde fotoğraf ve video çekme özelliği olan GOOGLE GÖZLÜĞÜ kullanarak' Rus askeri barikatlarıyla SİVASTOPOL’deki donanmasının fotoğraf ve görüntülerini çekip röportaj ve haberler hazırladı. HüRRİYET Gazetesinde uluslararası olayları izleme görevini 31 Aralık 2018 gününe kadar sürdüren Muammer ELVEREN kendi isteğiyle gazeteden ayrılarak emekli oldu. Halen "muammerelveren.com" sitesinde yazılarını derleyen ELVEREN, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu-FİJ, Belçika Profesyonel Gazeteciler Birliği-AGJPB, Avrupa Parlamentosu Gazeteciler Birliği-AJPE, Fransa Yabancı Gazeteciler Derneği-APE, Fransa Cumhurbaşkanlığı Gazeteciler Birliği-APP ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti TGC üyesidir. ELVEREN, FİJ kartı, Belçika Basın kartı, Fransa Basın kartı ve Sürekli Sarı Basın kartı taşıyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*