ArşivGenelRöportajlar

NAPALM BOMBASIYLA YANAN VİETNAMLI KIZIN İNANILMAZ HİKAYESİ.

Tanımadıysanız, hatırlamadıysanız anlatayım… Ben onu 1998 yılındanberi tanıyorum. Vietnam’da savaşın sembolü olan ve Amerikalı pilotun uçaktan attığı Napalm bombasının alevleri vücudunun büyük kısmını yaktığı için diğer çocuklarla ağlayarak çırılçıplak koşarken çekilen siyah-beyaz fotoğrafıyla tüm dünyada tanınan o küçücük kızdan bahsediyorum. O siyah-Beyaz fotoğraf herkesin bildiği gibi 8 Haziran 1972 de Vietnam savaşında çekildikten sonra dünyayı dolaştı, çeken Muhabire Pulitzer ödülü kazandırdı.

Vietnam’da Saygon’un kuzeyinde bir köyde doğan Kim Phuc’la yıllar sonra UNESCO ‘İyi Niyet Elçisi’ seçildiği toplantıyı izlerken tanışıp samimi oldum sonra da Paris’e her gelişinde onunla görüşüp sohbet etme imkânı buldum. Onun adı Phan Thi Kim Phuc…
Her görüşmemizde laf dönüp dolaşıyor savaşların çocuklar üzerinde bıraktığı etkilere geliyor ve daha 9 yaşındayken üzerlerine savaş uçağından atılan Napalm bombasının çıkardığı korkunç alevlerin içinde nasıl kaldıklarını hala unutamadığını söylüyor. Vücudu yanmış şekilde koşarken çekilen fotoğrafı hafızalara kazınan ve savaşın en acımasız yüzüyle karşı karşıya kalmış olan bu kadın yıllarca dayanılmaz acılar çektiği halde hayata tutunmayı başarmış şimdi 61 yaşında ve iki çocuğu var.


ONU KURTARAN SAVAŞ MUHABİRİYLE TANIŞTI
Kim Phuc, çektiği acıları başka çocuklar çekmesin diye 1977 yılında önce Chicago daha sonra Kanada’da savaş çocukları yararına hizmet veren ‘Kim Vakfı’nı kurduğunu anlatırken ‘‘Napalm bombasının alevleri vücudumun büyük bölümünü yaktı. Uzun süren tadavi ve ameliyatlardan sonra toparlanabildim. Bunun için her zaman, her yerde var gücümle savaşın yaptığı tahribatı, zararlarını, yaşlılar ve özellikle çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini anlatmaya çalıştım. Savaş çıktığında çok küçüktüm, köyün çocuklarıyla sığındığımız yerde alçaktan uçan savaş uçaklarının kulakları sağır eden gürültüsü ve üzerimize atılan bombaların alevleriyle yanarken derime yapışan elbisemi büyük acılar içinde çıkarıp koşmaya başladım.

Fotoğrafımı çekip beni hastaneye götüren AP ajansının savaş muhabiri Nick Ut’la hem daha önce görüştüm hemde Haziran 2012 de Vietnam Savaşı’nın 40.cı yıldönümünde buluştuk, çocuklarımla da tanıştı. Üzerimize Napalm bombalarını atan Savaş uçağının Amerikalı Pilotu John Plummer’le de görüştüm ve onu affettiğimi söyledim. Artık herkesin çocuklarımızın büyüyeceği savaşsız bir dünya için çalışması gerektiğine inanıyorum. Tedavi süresince gerçekten çok ama çok acı çektim. Şimdi bunlar artık geride kaldı ve ben geçirdiğim çok zor günlere rağmen çocuklarımın kulağına devamlı olarak sevgi, barış ve şefkat kelimeleri fısıldıyorum. Kim Foundation’u işte bu nedenlerle savaş çocuklarının korku ve acılarını unutmaları, onlara gerekli psikolojik yardım ile ilaç temini için kurdum’’.

 

BOMBAYI AMERİKALI PİLOT JOHN PLUMMER ATTI.
Her savaşta olduğu gibi Amerika-Vietnam savaşının da kurbanları masum çocuklar olmuştu. Kuzey Vietnam’la ABD desteğindeki Güney Vietnam arasında 1955’ten 1975’e kadar devam eden savaşta Kuzey Vietnam askerlerince kuşatma altında olan Kim’in köyü Trang Bang’ı 8 Haziran 1972 de Güney Vietnam savaş uçakları bombaladı. Ancak Amerikalı pilot John Plummer’in attığı Napalm bombasının yaktığı Budist tapınağının alevleri oraya sığınmış olan çocukların feci şekilde yanarak can vermelerine neden oldu. Vücutlarının büyük kısmı yandığı halde can havliyle Napalm bombasından kaçmayı başaran kızlı erkekli birkaç çocuk Associated Press ajansına çalışan savaş fotoğrafçısı Huyng Cong Nick Ut’un objektifine takıldı. İşte dünyanın gözünü Vietnam savaşına çeviren ve 1973 te Nick Ut’a Pulitzer Ödülü getiren o ünlü fotoğraf karesi o anda çekildi. Nick fotoğrafı çektikten sonra Napalm bombasından iki kardeşi yanarak ölen ve vücudunun büyük kısmı üzerindeki elbiseyle yandığı için çırılçıplak ağlayarak koşan 9 yaşındaki kızı arabasına alıp Saygon’daki Amerikan Hastanesi Barsky’ye yetiştirdi. Vücudunun yarısı 3.cü derece yanık olan ve Doktorların yaşayacağına inanmadığı o küçük kız Paris’e her geldiğinde buluşup görüştüğüm Kim Phuc’tu. Dayanılması son derece güç ağrılarına rağmen 14 ay süreyle hastanede hayata asıldı ve geçirdiği 17 ameliyatta bu ağrılara göğüs gerdi.

SUVERİP HASTANEYE GÖTÜRDÜM
Savaş muhabiri Nick Ut fotoğrafı çektiği o anı şöyle anlatıyor “O gün çok fotoğraflarımı çekmiş ve kasabadan ayrılmak üzereydim. Tam o sırada iki uçak gördüm. Her iki uçak dörder tane Napalm bombası attı. Beş dakika sonra yardım çığlıkları atan insanlar koşmaya, kaçmaya başladılar. Kim Phuc beni gördüğü anda Vietnamca “Bana su verin, içim yanıyor, kavruluyorum” diye bağırmaya başladı. Ona biraz su verdim ve yardım edeceğimi söyledim. Çok kötü görünüyordu, öleceğini düşündüm. Arabama alıp yaklaşık 15 kilometre ilerdeki hastaneye götürdüm. Hastane ölen ya da ölmek üzere olan yaralı Vietnamlılar ve askerlerle doluydu. Kimse çocuklarla ilgilenmiyordu. Gazeteci olduğumu söyledim. Kim’in ölmesini istemediğimi haykırdım. Yardım ettiler”

Tedaviden sonra Vietnam’da tıp eğitimi gören Kim Phuc’un o fotoğrafı tüm dünyada ‘Vietnam Savaşının Sembolü’ oldu. Hollandalı bir gazeteci 1982 de ‘fotoğraftaki kızı’ bulmak için Vietnam yönetimine başvurunca yetkililer Kim’i buldu ama savaşın simgesi olarak daha fazla işlerine yarayacağı için hükümetin isteğiyle tıp öğrenimi yarıda bıraktırıldı. Basının fazla ilgisinden bunalınca da 1986’da, Vietnam yetkililerinin gözetimi altında Küba’da eğitimini sürdürmesine izin verildi. Ancak Kim Phuc devam eden sağlık sorunları nedeniyle eğitimini tamamlayamadı ve 1992 de Küba’da tanıştığı Bui Huy Toan ile evlendi. Balayına gittiği Moskova’dan dönerken uçağın yakıt almak için inmesini fırsat bilerek kocasıyla birlikte Kanada Büyükelçiliğine sığındı.
NAPALM BOMBASINI ATAN PİLOT’LA TANIŞIP AFFETİ

Kim Phuc Dünya basınına birçok kez konu olan yazılarda ‘Affettim’ dediği pilotla ilgili anısını ise şu cümlelerle anlatıyor. “Washington’da 11 Kasım 1996 da Gaziler Günü törenine davet edildim. Vietnam savaşından kurtulmuş askerlerinde hazır bulunduğu törende benimde bir konuşma yapmamı istediler. Ben, törene katılmaktan mutlu olduğumu ancak böyle özel bir günde uzun uzun savaştan bahsetmeyeceğimi ve Vietnam’da Napalm ateşinden kaçan küçük kız olduğumu söyledim. Maddi, manevi çok acılar yaşadığımı ve eğer imkânım olsa Napalm bombalarını üzerimize atan Pilotla yüz yüze gelerek tarihi değiştiremeyeceğimize göre barışı yaymak için bir şeyler yapmamız gerektiğini söylerdim dedim. Konuşmamı bitirdikten sonra aracıma doğru giderken biri elime bir kâğıt sıkıştırıp göndereni gösterince kâğıda göz attım ‘Kim, O adam benim’ yazıyordu, dönüp adama baktım. Onun sığındığımız mabede Napalm Bombasını atan uçağın pilotu olduğunu hissettim ve ona doğru gittim. O uçağın pilotu John Plummer’di. Savaştan sonra yıllarca kendine gelememiş sonra din adamı olmuş ve bombalarından kaçtığımız siyah beyaz fotoğrafı gazeteden keserek yıllarca cüzdanında taşımış. Birkaç kez ‘Beni affet… Lütfen beni affet…’ dedi, bende affettiğimi söyledim”

  • * * *

NAPALM BOMBASI NEDİR?
Adını, bombanın içinde bulunan “Naptenik asit”in ilk hecesi olan “Na” ve benzine karıştırılmış yağlı asitlere verilen “Palm” hecelerinin birleştirilmesinden alalan Napalm Bombası II. Dünya Savaşı sırasında Amerikalı bilim adamları tarafından geliştirildi. Kimyasal bakımdan karboksili asitler karışımının alüminyum tuzundan oluşan bir sabundur. Bombanın çarpmasıyla içinde bulunan gömlek parçalanır ve ateş alır. Yavaş ama yüksek bir ısı vererek yanar ve geniş bir alanı etkisi altına alır. Hedefe değdiğinde ona yapışır ve derhal tutuşturur. II. Dünya Savaşı sonlarında, Kore ve Vietnam savaşlarında Amerikalılar tarafından kullanıldı. Binlerce insanın yanarak ve dumanlar içinde ölmesine neden oldu.

  • * * *

 

MuammerELVEREN

İSTANBUL Üniversitesi- Yüksek Gazetecilik mezunu olan Muammer ELVEREN, 12 Şubat 1948 yılında Mardin’de doğdu. Evli ve bir kız babası olan ELVEREN, 1974 te Haldun SİMAVİ‘nin kurduğu GÜNAYDIN Gazetesi’ne girdi. 1977 de GÜNAYDIN gazetesi BRÜKSEL Bürosunu kurmakla görevlendirildi ve BRÜKSEL BÜRO ŞEFİ oldu. 1989 da BRÜKSEL temsilciliği yanında Mihail GORBAÇOV’un liderliğindeki Komünizm ’in merkezi kabul edilen 'Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği-SSCB’nin başkenti MOSKOVA temsilciliği görevini de üstlendi. ELVEREN 1991 yılında HÜRRİYET gazetesine girdikten sonra da BRÜKSEL ve MOSKOVA görevini birlikte yürüttü. Başta AZERBAYCAN olmak üzere dönemin Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri yanında BULGARİSTAN ve ROMANYA’da Komünizmin çöküşüyle ilgili olayları yerinde izledi. ELVEREN birçok batı ülkesinde de uluslararası olayları izledi, dizi, haber ve röportajlar yaptı. Muammer ELVEREN 1991 de Azeri ve Ermeni çatışmalarının en yoğun olduğu dönemde tüm tehlikeleri göze alarak DAĞLIK KARABAĞ ‘a girip röportaj yapmayı başaran ilk gazeteci oldu. Bu başarısıyla “YILIN GAZETECİSİ” seçildi ve ‘SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ ne layık görüldü. Muammer ELVEREN aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ‘SERİ RÖPORTAJ ÖDÜLÜ’ nü de kazandı. ELVEREN 1992 yılında Fransa’ya atanarak HÜRRİYET gazetesi PARİS TEMSİLCİSİ oldu. 1998 de Devlet Bakanı EYÜP AŞIK ’ın Fransa’da tutuklanan yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden Alaattin ÇAKICI ile konuşmasını içeren kasetini elde ederek istifasına neden olan ve hükümetin düşme sürecini başlatan “ÇAKICI’YA KAÇ DİYEN ANAP’LI BAKAN” haberiyle ikinci kez SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ ne layık görüldü. ELVEREN aynı yıl İstanbul Üniversitesi “İletişim Fakültesi- YILIN GAZETECİSİ ÖDÜLÜ’ nü aldı. Muammer ELVEREN ‘e 1999 da NOKTA dergisinin düzenlediği “DORUKTAKİLER 98″ yarışmasında da “YILIN GAZETECİSİ” Kasım 2023 te ‘Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Basın Hizmet ödülü’ verildi. Fransızca ve Arapça bilen ELVEREN 1977 den beri uluslararası alanda çalıştı, seri röportajlar yaptı, zirveler ve festivaller izledi. Avrupa Birliği, NATO, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve UNESCO ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü – OECD gibi Uluslararası kuruluşlarla ilgili siyasi ve ekonomik yazılar yazdı, haber ve dizi yazılar hazırladı. Uluslararası büyük aktüel olayları yerinde izleyen ELVEREN hemen hemen tüm doğu ve batı Avrupa ülkeleri, şimdi her biri birer bağımsız ülke olan ve 15 Cumhuriyetten oluşan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde çalıştı. İskandinav ülkeleri, Afrika ve Ortadoğu ülkeleri ile Mısır’dan Fas’a beş kuzey Afrika ülkesi ile çatışmalar döneminde SARAYBOSNA ve KOSOVA’da görev yaptı. 1995 te gazeteciliğin yanı sıra KANAL-D’ de televizyon haberciliğine de başlayan ELVEREN bu görevini 2008 sonuna kadar sürdürdü. ELVEREN 2010 yılına kadar HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİLİĞİ görevini sürdürdükten sonra Türkiye’ye döndü. HÜRRİYETgazetesinde uluslararası büyük olayları izleme görevini üstlenen ELVEREN, ARAP BAHARI olaylarının başladığı TUNUS ve MISIR’da görev yaptı. MISIR’da Devlet Başkanı Hüsnü MÜBAREK dönemini, TAHRİR DEVRİMİ, Mübarek‘in görevi bırakması, yargılanmasını yerinde izledi. Muhammed MURSİ dönemi ve ‘MÜSLÜMAN KARDEŞLER‘in günlerce RABİA Meydanı ayaklanmalarını, KAHİRE’nin çeşitli bölgelerinde yaptıkları gösterileri ve ASKERİ DARBE anında meydana gelen olayları yerinde izledi. Darbeyi gerçekleştiren Abdülfettah el SİSİ ’nin Cumhurbaşkanı seçildiği seçimler sırasında KAHİRE’de bulundu. ELVEREN daha sonra SİSİ döneminde tüm riskleri göze alarak MÜSLÜMAN KARDEŞLER ’den 1212 kişiye idam cezası verilen gazetecilerin sokulmadığı MİNYE kentine girip röportaj yapmayı başardı. UKRAYNA ’da ayaklanmalar başlayınca KIRIM ’a geçen ELVEREN orada görev yaparken Rus ordusu KIRIM'ı işgal etmeye başladı. KIRIM ‘da tüm bölge ve yolları kontrol altına alan Rus birliklerine rağmen Başkent SİMFEROPOL (Akmescit), BAHÇESARAY, YALTA ve özellikle Rus donanmasının bulunduğu ve gazetecilerin girmesi yasak SİVASTOPOL’e girmeyi başardı. Rus Ordusunun işgal ettiği bölgelerde fotoğraf çekmek yasak olduğu halde tüm tehlikeleri göze alarak 'Türk basınında ilk kez bir çatışma bölgesinde fotoğraf ve video çekme özelliği olan GOOGLE GÖZLÜĞÜ kullanarak' Rus askeri barikatlarıyla SİVASTOPOL’deki donanmasının fotoğraf ve görüntülerini çekip röportaj ve haberler hazırladı. HüRRİYET Gazetesinde uluslararası olayları izleme görevini 31 Aralık 2018 gününe kadar sürdüren Muammer ELVEREN kendi isteğiyle gazeteden ayrılarak emekli oldu. Halen "muammerelveren.com" sitesinde yazılarını derleyen ELVEREN, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu-FİJ, Belçika Profesyonel Gazeteciler Birliği-AGJPB, Avrupa Parlamentosu Gazeteciler Birliği-AJPE, Fransa Yabancı Gazeteciler Derneği-APE, Fransa Cumhurbaşkanlığı Gazeteciler Birliği-APP ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti TGC üyesidir. ELVEREN, FİJ kartı, Belçika Basın kartı, Fransa Basın kartı ve Sürekli Sarı Basın kartı taşıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected!