Genel

EBULFEZ ELÇİBEY “TÜRK DÜNYASININ BÜYÜK KAYBI”

 TÜRK DÜNYASININ BÜYÜK KAYBI 

AZERBAYCAN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİ  HALK CEPHESİ’NDEKİ ARKADAŞLARIYLA  GERÇEKLEŞTİREN ATATÜRK, TÜRKİYE VE TÜRKLÜK AŞIĞI EBULFEZ ELÇİBEY ANISINA.

4-EBULFEZ-HALK CEPHESINDE3

AZERBAYCAN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ LİDERİ EBULFEZ ELÇİBEY’LE HALK CEPHESİNDE BİR RÖPORTAJDA

— Türk dünyasının önemli liderlerinden Ebulfez Elçibey 22 Ağustos 2000 yılında Ankara’da vefat etti.

— Şimdi bağımsız birer devlet olan Sovyetler Birliği’nin 15 Cumhuriyetinden Azerbaycan‘da Elçibey, 1988-1991 yıllarında Halk Cephesinden bir grup arkadaşıyla ‘Bağımsızlık fitilini’ ateşlemişti. Üstelik Elçibey ve arkadaşları bağımsızlık mücadelesini Rus gizli servisi KGB’nin katı güvenlik önlemlerine rağmen yapıyorlardı.

— Onu bu ölüm yıldönümünde rahmetle anarken, o günlerde bana yaptığı tarihi açıklamaları sizlerle paylaşmak istedim. Asıl adı Ebulfez Kadir Güloğlu Aliyev’dir. Azerbaycan halkı, bağımsızlık mücadelesine öncülük ettiği için ‘Aliyev’ olan soyadını ‘Elçibey’ olarak değiştirmişti.

Ebulfez Elçibey’le işte bu dönemde tanışıp dost olduktan sonra Kızılordu ve dönemin Sovyet Gizli Servisi KGB tarafından izlenmesine rağmen birkaç kez haber ve röportaj yapma fırsatı bulmuştum. Elçibey, Türklük, Atatürk ve Türkiye aşığıydı…

— Onun liderliğinde kurulan Halk Cephesi’nin faaliyetleri ile ‘Azadlık Meydanı’nda yaptıkları o hem tehlikeli hem de heyecanlı gösterileri Moskova’dan Bakü’ye gidip bire bir izliyordum. 

EBÜLFEZ ELÇİBEY BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİ  KGB VE KIZILORDU’YA RAĞMEN BAŞLATMIŞTI…

img962

Akşamüzerleri ‘Azerbaycan Halk Cephesi’nin bir milyonu geçen taraftarı Başkent Bakü’nün Cadde ve sokaklarında toplanıp gösterilere katılıyor, Elçibey ve arkadaşları da Azadlık Meydanında ‘Bağımsızlık’ konuşmalarını dinliyordu.

.  .  .

O yıllarda ‘Demir Perde’ ülkesi olarak adlandırılan ‘Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği-SSCB’ ,  Azerbaycan’ın da aralarında olduğu şimdi her biri birer bağımsız devlet olan 15 Cumhuriyet’ten oluşuyordu. Komünist Partisinin başında olan  Mihail Gorbaçov’un liderliğindeki Sovyetler Birliği çatırdarken Cumhuriyetlerin hemen hemen hepsinde gizli bağımsızlık faaliyetleri başlamıştı.  Ebulfez Aliyev bir grup vatansever arkadaşıyla kurduğu “Azerbaycan Halk Cephesi” ile Sovyet gizli servisi KGB ve Kızıl Ordu‘ya rağmen yeraltı faaliyetleri sürdürerek “Bağımsızlık” mücadelesini organize ediyordu. O dönemde bende Hürriyet Moskova temsilcisi olarak Bakü’ye gidip olayları yerinde izliyordum.

Halk Cephesi lideri Ebulfez Elçibey Rus gizli servisi KGB tehlikesine rağmen Azadlık Meydanında bağımsızlık konuşmaları yapıyordu.

Azerbaycan halkı tek yürek olmuş, Azadlık meydanında bağımsızlık konuşmaları yapan Ebulfez Elçibey ve arkadaşlarını destekliyordu.

. . .

KOMÜNİSTLER İŞBAŞINDAYDI…

Moskova‘nın adamı olarak bilinen Ayaz Muttalibov‘un seçimleri yüzde 98,5 kazandığı açıklanmış sonuçlara halkı inandıramamışlardı. 

O günlerde Azerbaycan yönetiminde hala Komünistler işbaşındaydı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmış, Moskova‘nın adamı olarak bilinen Ayaz Muttalibov‘un yüzde 98,5 la kazandığı açıklanmıştı. Azerbaycan halkı neticelere şaşırmıştı, zira Halk Cephesini destekleyen ve milyonları bulan halk sandığa gitmemiş, Dağlık Karabağ ve Nahcivan’da katılım yüzde 20 civarında kalmıştı. 

— Durum böyle olunca, hem olayları izlemek, hem de Ebulfez Elçibey‘le görüşmek için Moskova‘dan Bakü‘ye indim.

       Tabii bunu şimdi çok kolayca söylüyorum ama o yıllarda Sovyetler Birliğinin Başkenti Moskova’dan bırakın başka bir Cumhuriyetin başkentine,  Moskova’dan dışarı çıkmak bile çok sıkı izne tabiydi.

       Bağımsızlık gösterileri olan Cumhuriyetlere gitmek için, Moskova’da Sovyet hükümeti nezdinde akredite olan gazetecilerden bir grup oluşturuluyor, o grubun başına gizli servisten biri güya mihmandarmış gibi konularak gazeteciler izleniyordu. Buna rağmen, Azerbaycan seçim sonuçlarını takip etmek üzere gidecek yabancı gazeteciler listesine adımı yazdırıp Bakü’ye gittim.

       Azerbaycan’da halk eski Komünistlerin hala yönetimde kalmasına isyan ediyordu. Bakü‘de hemen hemen her gün gösteriler oluyor, tansiyon gittikçe yükseliyordu. Akşamüzerleri ‘Azerbaycan Halk Cephesi’nin bir milyonu geçen taraftarı Başkent Bakü’nün Cadde ve sokaklarında toplanıp gösterilere katılıyor, Elçibey ve arkadaşları da Azadlık Meydanında ‘Bağımsızlık’ konuşmaları yapıyordu.

 

ALİYEV NEDEN ELÇİBEY OLDU?

Ebulfez Elçibey’le daha önce birkaç kez görüşmüştüm.

30 Eylül 1991 günü de seçim sonuçlarını konuşmak üzere randevulaştık. Beni ‘Azerbaycan Halk Cephesi’ merkezindeki bürosunda her zaman yaptığı gibi sarılarak karşıladı.

       Sohbete başlarken öncelikle o günlerde Türkiye’de soyadı ile ilgili bir yanlış anlamayı düzeltmek istediğini ve aslında soyadının ‘Aliyev’ olduğunu belirterek nasıl ‘Elçibey’ olduğunu şu sözlerle anlattı.

       “Muammer kardeşim… Ben önce kendi soyadımla ‘Ebulfez Aliyev’ olarak meydanlara çıktım. Ancak mücadele arkadaşlarım ve Halk cephesine destek verenler soyadımın değişmesini istediler. Öncelikle yanlış anlamalara neden olan bu durumu aydınlatmak istiyorum.

       Benim adım ‘Ebulfez Kadir Güloğlu Aliyev’dir.

Cephe arkadaşlarım halkımızın da isteğiyle ‘Aliyev’  Rusça’dan gelme olduğu için  soyadımın “Halkın elçisi ve rehberi’ anlamına gelen  ‘Elçibey’ olarak değişmesini kararlaştırdılar

Elçibey daha sonra nasıl bir bağımsız Azerbaycan istediğini tarihe not düşülecek şu sözlerle anlattı.

       “Azerbaycan’da yıllardan beri halka eziyet etmiş, terör estirmiş Komünistler, cumhuriyetlerdeki bağımsızlık hareketlerine rağmen halkı aldatmak ve yerlerini korumak için halen Moskova ile işbirliği yapıyorlar. Fanatik bir biçimde komünist olanlar şimdi utanmadan bağımsızız diyorlar. Bunlara halk nasıl inansın?

       “Bana göre Komünistler özgürlüğün varisi olamazlar. Bu eşyanın tabiatına aykırıdır. Bağımsızlığı tanıma meselesine gelince Azerbaycan’ı ilk tanıyan ülke Türkiye olmalıdır. Başka ülke olursa halkımızda burukluk olur. Bunu Türk yöneticiler çok iyi bilmelidir. Eğer Türkiye bu dönemde Azerbaycan’ı tanıyacaksa, devlet olarak tanımalı ve baştakilere insan hakları, çok partili sistem ve demokrasi için baskı yapmalıdır”.

       Bir devletin bağımsız olabilmesi için ordusunun, Merkez bankasının ve Döviz rezervinin olması gerektiğine inanıyorum. Birinci öncelik Rus ordusunun Azerbaycan’dan çıkartılması olmalı, ardından milli para basılması, Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçilmesi gerekir.

       Bugünkü liderler bağımsızız diyorlar ama Moskova’nın da sözünden çıkmıyorlar. Halk Cephesi olarak, seçilen Cumhurbaşkanına ve hükümete ültimatom verdik. Cumhurbaşkanı seçimleri kanunsuz ve anti demokratiktir, tanımıyoruz dedik”

5-EBULFEZ-HALK CEPHESINDE4

HAYDAR ALİYEV HALKIN YANINDA YER ALINCA CUMHURBAŞKANLIĞIYLA ÖDÜLLENDİRİLDİ

Azerbaycan Komünist Partisi’nin malları tamamen millileştirilsin. Arşiv ve banka hesapları dondurulsun. Azerbaycan Parlamentosu fesh olunsun ve tamamen demokratik, çok partili ve çok adaylı hür seçimler yapılsın. Bu seçimlere BM’den ve diğer uluslararası teşkilatlardan gözlemci gelsin. Şimdiye kadar Komünizme hizmet etmiş ancak artık o saflarda olmadığını söyleyen herkesin ‘Bundan sonra halk için çalışacağım’ demesi kaydıyla affedilecek ve kin beslenmeyecek.

       Bak Muammer Kardeşim,  Haydar Aliyev,15 Cumhuriyetten oluşan Sovyetler Birliğinde Komünist Parti politikalarını belirleyen en üst karar organı ‘Politbüro’ üyeliği ve Başbakan Birinci Yardımcılığı görevine kadar yükselen ilk ve tek Türk asıllı liderdi. O dönemlerde Azerbaycan için çok büyük işler yaptı. Yaklaşık 60 yıl Komünizm sistemi içinde en üst düzey görevlere kadar yükseldiği halde Azerbaycan için doğru olanı görür görmez halkın yanında yer aldı ve halkta onu Cumhurbaşkanlığıyla ödüllendirdi.” 

  • *  * *

Evet, Sovyetlerin dağılma sürecinde bu ve buna benzer birçok tarihi olaya tanıklık ettim. Elçibey’in o günlerde benim imzamla Hürriyet‘te yayınlanan ‘Kaynayan Kafkaslar’ röportajım için bu söyledikleri de Azerbaycan yakın tarihiyle ilgili çok önemli açıklamalardı.   Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği- SSCBnin dağılmasından sonra 18 Ekim 1991 de Azerbaycan bağımsızlığını kazandı.  Ebulfez Elçibey ise 8 ay sonra  7 Haziran 1992’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı seçildi. Ve 8 yıl sonra 22 Ağustos 2000 günü Ankara GATA’da yaşamını yitirdi. Mekânı cennet olsun. Nurlar içinde yatsın.

EBULFEZ ELCIBEY MEZAR HEYKELI-1

 

  • * * *

O GÜNLERDE EBULFEZ ELÇİBEY LİDERLİĞİNDEKİ HALK CEPHESİ SOVYET GİZLİ SERVİSİ KGB VE KIZILORDU’YA RAĞMEN BAĞIMSIZLIK İÇİN MÜCADELEYİ SÜRDÜRÜRKEN AZADLIK MEYDANINDA YAPILAN GÖSTERİLERDE BİNLER, ONBİNLER DESTEK VERİYORDU-

 

 

 

EBULFEZ-HALK CEPHESINDE-KOLAJ

***************************

**************************

MuammerELVEREN

İstanbul Üniversitesi Yüksek Gazetecilik mezunu olan Muammer Elveren, 12 Şubat 1948 yılında Mardin’de doğdu. Evli ve bir kız babası olan Elveren, 1974’te Haldun Simavi‘nin kurduğu GÜNAYDIN GAZETESİ’ne girdi.

1977’de GÜNAYDIN GAZETESİ BRÜKSEL BÜROSU’nu kurmakla görevlendirildi ve BRÜKSEL BÜRO ŞEFİ oldu. 1989’da Brüksel temsilciliğinin yanında, Mihail Gorbaçov’un liderliğindeki Komünizm’in merkezi kabul edilen SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLER BİRLİĞİ-SSCB’nin başkenti MOSKOVA temsilciliği görevini de üstlendi.

1991 yılında HÜRRİYET GAZETESİ’ne girdikten sonra hem Brüksel hem Moskova görevini birlikte yürüttü. Bu dönemde başta AZERBAYCAN olmak üzere Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri ile BULGARİSTAN ve ROMANYA’da Komünizmin çöküşüyle ilgili olayları yerinde izledi.

Elveren, 1991’de Azeri ve Ermeni çatışmalarının en yoğun olduğu dönemde tüm tehlikelere rağmen DAĞLIK KARABAĞ’a girip röportaj yapmayı başaran ilk gazeteci oldu. Bu başarısıyla YILIN GAZETECİSİ seçildi ve SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ne layık görüldü. Aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin SERİ RÖPORTAJ ÖDÜLÜ’nü de kazandı.

1992’de Fransa’ya atanarak HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİSİ oldu. 1998’de ise, Devlet Bakanı EYÜP AŞIK’ın Fransa’da tutuklanan yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden ALAATTİN ÇAKICI ile yaptığı konuşmayı içeren kaseti elde ederek gündeme damga vurdu. “ÇAKICI’YA KAÇ DİYEN ANAP’LI BAKAN” başlıklı bu haberle ikinci kez SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’nü aldı. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi tarafından da YILIN GAZETECİSİ ÖDÜLÜ’nü kazandı.

1999’da Nokta dergisinin düzenlediği DORUKTAKİLER 98 yarışmasında YILIN GAZETECİSİ unvanını aldı. Kasım 2023’te ise TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ BURHAN FELEK BASIN HİZMET ÖDÜLÜ’ne layık görüldü.

Fransızca ve Arapça bilen Elveren, 1977’den itibaren uluslararası alanda çalıştı. AVRUPA BİRLİĞİ, NATO, AVRUPA KONSEYİ, AVRUPA PARLAMENTOSU, UNESCO ve OECD gibi kurumlarla ilgili yazılar kaleme aldı. Ayrıca SARAYBOSNA ve KOSOVA’da görev yaptı.

1995’te gazeteciliğin yanı sıra KANAL-D’de televizyon haberciliğine başladı ve bu görevini 2008 sonuna kadar sürdürdü. 2010 yılına kadar HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİLİĞİ görevini yürüttü.

ARAP BAHARI sürecinde TUNUS ve MISIR’da görev yaptı. Mısır’da HÜSNÜ MÜBAREK dönemini, TAHRİR DEVRİMİ’ni ve MUHAMMED MURSİ dönemini takip etti. MÜSLÜMAN KARDEŞLER’in RABİA MEYDANI ayaklanmalarını ve askeri darbe sürecindeki olayları izledi. Daha sonra, darbeyi gerçekleştiren ABDÜLFETTAH EL SİSİ’nin seçimlerinde KAHİRE’de bulundu. Ayrıca MİNYE kentine girerek röportaj yaptı.

UKRAYNA’da ayaklanmalar başlayınca KIRIM’a geçti. Rus ordusunun işgali sırasında SİMFEROPOL, BAHÇESARAY, YALTA ve özellikle yasaklı SİVASTOPOL’e girdi. Burada GOOGLE GÖZLÜĞÜ kullanarak Türk basınında ilk kez bir çatışma bölgesinde görüntü aldı.

Elveren, HÜRRİYET GAZETESİ’ndeki görevini 31 Aralık 2018’de emekliye ayrılarak noktaladı. Halen muammerelveren.com adresinde yazılarını yayımlamaktadır.

Elveren, FİJ, AGJPB, AJPE, APE, APP ve TGC üyesidir. Ayrıca FİJ KARTI, BELÇİKA BASIN KARTI, FRANSA BASIN KARTI ve SÜREKLİ SARI BASIN KARTI sahibidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir