BELMA SİMAVİ HANIMI KAYBETTİK

BELMA HANIMIN ARDINDAN
BU DÜNYADAN BİR BELMA SİMAVİ GEÇTİ
Belma Hanım, Belma Simavi, Hürriyet ailesinin efsane kadını. Patroniçemiz. Pandemi nedeniyle uzun süre sadece telefonla görüştüğümüz. Son olarak 2 Mayıs günü rahatsız olmasına rağmen telefona cevap verip önce benimle sonrada eşim Kader’le uzunca sohbet ettikten sonra ‘Gelin artık görüşelim’ diyerek sözleşmiştik ama yapamadık. Belma hanım vefat etti.13 Mayıs doğum günüydü normalde kutlamak için iki-üç gün önce davet ettiği için aramayınca bir anormallik olduğunu düşündük. 14 Mayıs günü acı haberi sevgili Ziya Soner’den aldık. Bir hafta önce hastanede kalbi durmuş ancak müdahale ile kurtarılmış sonrada entübe olarak hastanede kalmıştı. Ailece çok ama çok ama çok üzüldük. Doğum günü, vefat, özel günlerde Domuz adası, Polonezköy ve Ayazpaşa’da verdiği her davete mutlaka bizi bizzat kendisi telefon ederek çağırırdı.
Benim iki kez aldığım bence ödüllerin Türkiye Oscar’ı Simavi ödüllerimi sahneye çıkarak kendisi verip kutladığında duyduğum onuru anlatamam. Paris’te her geldiğinde nerdeyse 7/24 bizimle beraber olur evimizi şereflendirirdi. Bir sohbetimizde “Şükürler olsun çocukluğumdan bu yana acısıyla, tatlısıyla masal gibi bir hayat yaşadım’ demişti. Gerçekten de o bir masal kahramanı gibi yaşıyordu. Büyük bir insan, büyük bir Kadın, efsane bir kişilikti. Allah’ın rahmeti üzerinde mekanı da cennet olsun. Nurlar, ışıklar içinde yatsın. Melekler yoldaşı olsun??????

*   *   *

Belma Simavi Hanımı son yolculuğuna uğurladık…

Uzun süredir Koah tedavisi gören Hürriyet gazetesinin kurucusu merhum Sedat Simavi’nin oğlu merhum Erol Simavi’nin eşi Belma Simavi’yi son yolculuğuna uğurladık. İstanbul Kanlıca İskenderpaşa Camisi’nde öğle namazından sonra düzenlenen cenaze törenine Hürriyet gazetesi eski çalışanları, basın ve iş dünyasından tanınmış isimler katıldı.

Törende taziyeleri, Belma Simavi’nin oğlu Sedat Simavi onun oğlu Erol Simavi ve 96 yaşında olduğu için Londra’dan gelip törene katılamayan merhum Erol Simavi’nin ağabeyi 96 yaşındaki Haldun Simavi adına kızı Aliye Simavi, eşi Çiğdem Simavi ile yakınları kabul etti.  Cenaze törenine,  Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan ve kızı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkam Ömer Koç, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay, eşi Lidya Yapı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Oktay, Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner ve eşi Ümit Boyner, Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Caroline Koç, Eşref Cerrahoğlu, Fulya Cerrahoğlu, Ziya Soner, Nilgün Soner, Deniz Soner, Berna Yılmaz, Faruk Süren, Türker İnanoğlu, Gazeteci Ertuğrul Özkök ve eşi Tansu Özkök, Gazeteci Yalçın Bayer, Murat Bardakçı, Ertuğ Karakullukçu, Nejat Seçen, Modacı Yıldırım Mayruk ve Atıl Kutoğlu’nun da arasında olduğu çok sayıda kişi katıldıktan sonra Kanlıca Mezarlığında eşi Erol Simavi’nin yanına defnedildi.

  • * * *
Nejat Seçen, Muammer Elveren, Ertuğ Karakullukçu  Kanlıca İskrnderpaşa camii karşısındaki kahvede cenaze törenini beklerken
Cenazede yakalara takılan fotoğraf
Muammer Elveren- Eşref Cerrahoğlu
Yalçın Bayer, Ali Koç, Muammer Elveren
Kader Elveren, Muammer Elveren, Yıldırım Mayruk, Kuaför Muammer
Muammer Elveren, Suat Yatmaz, Yalçın Bayer
Kader Elveren Belam Hanımın çiçeklerden görünmeyen tabutunun önünde 
 Ziya Soner, Aydın Doğan, Ahmet Somuncu Rahmi Koç ,Muammer Elveren,  Eşref Cerrahoğlu, İlyas Kopuz ve Sedat Simavi
Cenaze namazında  soldan montlu Ziya Soner, Aydın Doğan, Rahmi Koç, Eşref Cerrahoğlu, İlyas Kopuz arkada Muammer Elveren ve Sedat Simavi
*  *  *

BELMA SİMAVİ HÜRRİYET’İN SATIŞINI ANLATIYOR.

Belma Hanım “Hürriyet satıldığını öğrendiğimde Erol’e ‘Babanın emaneti sana batıyor mu? Niye satıyorsun? İhtiyacın mı var? Sen vatan haini misin? Diye çıkıştım. “Çünkü satışı benden gizlediler. Kocam bana söylemedi, oğlum Sedat’ta söylemedi, öğrendiğimde şok geçirdim.  Küçük oğlumu kaybettiğim zamanki acıyı, kalbimin yandığını hissettim ” dedi.

MUAMMER ELVEREN (Özel arşivimdeki ses kayıtlarından)

Hürriyet Gazetesinin satılması Belma Simavi’yi derinden sarsmıştı. Aylarca kendine gelememişti. Paris’e geldiğinde uzun uzun sohbetlerimizde dönüp dolaşıp gazeteyi Erol beyin ona haber vermeden nasıl sattığına bir türlü akıl erdiremediğini tekrarlayıp bu satışın ona ne kadar acı verdiğini tekrarlayıp duruyordu. Bu görüşmemizi yaparken de “Bak Muammer, bugüne kadar hiçbir gazeteciye bu konularda röportaj vermedim. Senin yerin ayrı, hatırın çok büyük o nedenle bunları anlatıyorum ” diyerek sesinin kaydedilmesine izin verdiği konuşmada gazetenin satıldığını öğrendiğinde neler hissettiğini şu cümlelerle tekrarlıyordu  “Hürriyet satıldığı zaman kalbimin yandığını, küçük oğlumu kaybettiğim zamanki acıyı hissettim. Hâlbuki Hürriyet’te o zaman insan hırıltılı nefes alsa hemen duyulurdu ama nasıl yaptılarsa Hürriyet’in satışını benden gizleyebildiler. Dedikodusunu bile duymadım.  Kocam bana söylemedi, oğlum Sedat’ta söylemedi, öğrendiğimde şok geçirdim. Böyle bir şey nasıl saklı kalabilir, benden nasıl saklayabilmişler, halen anlamış değilim?

Ben o zaman Hürriyet’in Cağaloğlu’ndaki binadan taşındığı İkitelli’deki yeni binasını hazırlıyorum. Kafe, restoran, yönetim katı, eşyalar, tablolar, bahçe düzenlemeleri bütün detayları bitirip açılışını yaptırdım, sonra Ankara Büroyu düzenledim, şekle soktum. İki taraf için Eyüp Sultana gidip kurbanlarımı kestirdim. Oradan döndüm hiç unutmam burada (Polonezköy’de) gölde bütün benimle düzenleme konusunda çalışanlara davet verip yorgunluğumu atmak için Domuz adasına gidecektim. O gün o acı haberi, gazetenin satılma haberini aldım. Meğer farkında olmadan Aydın Doğan’a çalışmışım”.

Daha önce medya devi Murdoch talip olmuştu ama haberini duyup önlemimi alınca Erol’e “Babanın emaneti sana batıyor mu? Niye satıyorsun? İhtiyacın mı var? Sen vatan haini misin? Sen ticaret yapmıyorsun ki gazetecilik yapıyorsun” diye çıkışıp satışı durdurmuştum ama maalesef sonraki satış pazarlıkları benden gizli yapıldı.  Aylarca bunun üzüntüsünü yaşadım.

Aslında Erol’de haklıydı, gazeteyi oğluna bırakmak üzere şartlanmıştı ama zorla bir şey olmuyor. Her şeyi hazırlıyor ediyorsun fakat o insanında onu istemesi lazım oğlum yapmak istemedi. Çok üzüntüler çektim kocam ve oğlum arasında kalmıştım. Dinleyince ikisi de kendilerine göre haklıydı. Ben gazetenin satıldığını Erol Aksoy’dan duydum. Bana telefon edip bildirdi oda birisinden duymuş. Duyunca herkes şaşırdı. Herkese büyük sürpriz oldu. Satış kesinleştikten bir süre sonra artık yapacak bir şey yoktu. Erol’ün odasındaki özel eşyaları almaya gittim. Aydın bey çok nazik karşıladı  “Burası her zaman senindir Sultanım” dedi. Bende “Evet benimdi ama sana uğurlu olsun demeye geldim. Kısmet sanaymış. Hayırlı, uğurlu olsun” dedim. Çıkarken binaya evimden götürdüğüm, zevkle alıp koyduğum tablolara ve etrafa bakınca o kadar ağır geldi ki o günü hiç unutamıyorum.

  • *  *  *
(Erol Simavi 
Erol Simavi 1930 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Annesi Melek Simavi, babası Sedat Simavi’dir. Erol Simavi 1949 yılında Işık Lisesi’nden mezun oldu. Gazeteciliğe 12-13 yaşlarında 7 Gün ve Karikatür dergilerinde mücellit olarak başladı. Daha sonra terfi ederek sırasıyla makinist ve fotoğrafçı oldu. Babası Sedat Simavi’nin Hürriyet gazetesini çıkarmaya başlaması ile yeni kurulan klişehanede çalıştı. 1953 yılında Sedat Simavi’nin hayatını kaybetmesi sonucu Haldun ve Erol Simavi kardeşler, Hürriyet gazetesinin yönetimine geçti. Simavi kardeşlerin 1968 yılında başlayan anlaşmazlıkları, Haldun Simavi’nin 1971 yılında Veb Ofset grubunu kurup Günaydın gazetesini çıkarmasıyla sonuçlandı. Erol Simavi bu tarihten sonra Hürriyet gazetesinin yönetimini tamamıyla devraldı. Erol Simavi, Hürriyet gazetesinin yanında Kelebek, Hafta Sonu, TV’de 7 Gün, Çarşaf, Gong ve Gösteri gibi ilaveler çıkardı. 22 Haziran 1993 tarihinde Hürriyet gazetesinin yüzde 25’lik payını 16 milyon dolar karşılığında Erol Aksoy’a sattı. Aynı yıl İsviçre’ye yerleşti. 29 Haziran 1994 tarihinde geri kalan hisselerini Aydın Doğan’a satarak medya sektöründen tamamen ayrıldı. Hürriyet’in satışından sonra uzun yıllar İsviçre’de ikamet eden Erol Simavi, daha sonra taşındığı Monako’da tedavi gördüğü hastanede 85 yaşında hayata veda etti.)
  • *  *  *

Erol Bey benim çocukluk aşkımdı. 1953 te evlendim. O yıllarda Kanlıca ’ya gelmişlerdi.  Babası Sedat Bey için ‘Bir gazeteci Kanlıca ‘ya yerleşmeye geldi’ diyorlardı. Sedat Bey Kadri Celali beyin yanındaki arsayı alıp yalı yaptı. Kayın Pederim Sedat Simavi’den bahsediyorum. Eşi Melek Hanım,  aileler birbirlerine gidip geliyor, konuşuyorlar.  Sonra aileler dost oldu. Kanlıca iskelesinin sağ tarafı dedem Donanma Cemiyeti Reisi Yağcızade Şefik Beyin yalısıydı. Kanlıca ’da iskelemiz vardı. Aileler görüşmeye başlayınca abim, Erol’le dost oldu. Aynı yaştaydılar. Erol 1930’lu, ben 33lüyüm. Okuldan geldikten sonra banyo alınır, annemde beni süsler püslerdi. Erol bizim Yalı’nın bahçesinde abimle top oynamaya gelirdi. Hatta kimseyi bulmadıkları zaman beni kaleye koyarlardı. Tabi beni kalede durmak için çağırdıklarında çok gol yerdim ve üstüm başım kirlenir birde annemden dayak yerdim. Bize sokağa çıkmak hatta kapının önüne çıkmak yasaktı. Öyle oyun oynarken Erol beni sevmeye başladığını, bana âşık olduğunu söyledi. Bir şey değil bütün köy bunu duymuştu.  Ben okuldan dönünde bahçedeki büyük incir ağacına tırmanıyor vapurla gelen yazlıkçıları seyrederdim. Kanlıca yoğurduyla meşhur İsmailağa Kahvesi vardı. Erol kahvenin önünde oturur beni dikizlerdi. Bende onu görünce kapının önüne çıkardım.

Ses kaydı…08.45

Herkes bizden kız almak isterdi. Ben çok zayıf bir kızdım annemde bana baharda sabahları hep kalsiyum iğnesi yaptırırdı, balık yağı yedirirdi. Piyano dersi, Kuran dersi, Adabı muaşeret, yürüyüş, çok hususi yetiştirildim. Ailenin seçilmiş kızıydım ama başına buyruktum, baskıya gelemiyor, isyan ediyor, bir şey olduğunda kendimi müdafaa ediyordum, halende öyleyim. 

Ses kaydı…11.55

Biz Kanlıcanın saygın, varlıklı ve tanınmış ailelerindendik. Ailemin Sarayla irtibatları vardı. Büyük amcam Maliye Nazırıydı. Soylu bir aileyiz. O devirde bizim ailenin kızları çok güzeldi, bende herkesin prensesiydim. Manavı, Bakkalı, Karakolu herkes Prenses aşağı prenses yukarı çağırır, ben hiç aldırmazdım. Beni istemek için haber yollarlardı, Erol’da annesine açılmış Belma ile evlenmek istiyorum demiş. Babası Sedat beyde Belma zengin ailenin kızı bize uyum sağlayabilir mi? diye sormuş. Annesi Melek Hanım bunun üzerine Erol için beni istemeye gelmiş ben 16-17 yaşlarındaydım. Annem erken diyerek vermedi çünkü Reşat Paşa Konağının sahibi Maliye Nazırı Ragıp Paşanın torunu Dr. Suat’a istemişlerdi. Babası Sedat Bey, Mısırlı Prenses Şükran hanımın oğluydu. 17 yaşındaydım anneme onlara vermek cazip gelmişti. Söz kesildi. O ara babamı 42 yaşında kaybettik annem 27 yaşında dul kaldı.  Daha sonra Annem yanıma yaşıma uygun Kezban adında bir yardımcı kız verdi ve böylece Reşat Paşa konağına Doktor Suat Etener’in eşi olarak gelin gittim. Evde adeta bir saray protokolü vardı. Suat’ı her gece beni bir yerlere götür diye taciz ediyordum, oda her dediğimi yapıyordu ama o konakta çok sıkılıyordum.  Orada bir sene yaşadıktan sonra 18 yaşına girince doğum günümde Kanlıca’ vapuruna binerek eve döndüm. Annem akşam damat gelecek sandı ancak “ Ben bir daha o konağa dönmeyeceğim” diyerek anneme karşı geldim ama çok sert bir tokat yedim. 

Ses kaydı…00.36

Annem baktı ki olmayacak, istemiyorum, çok kararlıyım, ben bir yanlış yaptım diyerek onlara artık dönmeyeceğimi bildirdi. Eşimin annesi dönmem için bana hediye değerli mücevherlerle gelerek geri götürmek isteyince daha çok kızdım ve bir daha dönmeyeceğimi söyledim. Annemde kusura bakmayın ben yanlış yapmışım, Belma artık 18 yaşına bastı bir şey yapamam diyerek onları getirdikleri hediyelerle geri gönderdi.

Erol eve döndüğümü duymuş bayram etmiş çok sevinmiş hemen eve bir avukat gönderdi. Ona ne yap yap boşanma işini hallet onunla ben evleneceğim demiş. Melek Hanım ertesi günü bizim eve damladı.  Hemen Yalıda aile arasında bir nişan yapıldı. Saçlarım soğan kabuğu rengiydi, çok şık giyinirdim.  Erol Bey bana Belma Hanım derdi ama çok kıskançtı. Modacı Enver Baki çok şık gri dantel bir nikâh elbisesi dikmişti. 8 Ekim 1953’te Beyoğlu Belediyesi nikâh dairesinde evlendik ardından Avrupa’ya Balayına gittik.

Ses kaydı…00.55

HÜRRİYET’İN KURUCUSU SEDAT SİMAVİ’NİN ÖLÜ ANI

Balayında Romada Exelcior otelinde kalıyorduk Sedat beyin hastaneye yatırıldığı ve durumunun ağır olduğu haberi geldi balayımız sürecekti ama hemen dönmemiz gerekiyordu fakat o günkü uçakta yer yoktu. Otelde kalan bir Türk aile koşuşturduğumuzu görünce biz yerimizi size verelim biz bir gün sonra döneriz deyince İstanbul’a dönebildik. Sedat Bey geldiğimizde komadan çıkmış eve götürülmüştü. Zaten kendine gelir gelmez “Erol döndü mü?” Diye sormuş. “Evet” denince “Belma’yı çağırın bana” demiş. Gittim. Odaya girdim herkes başına toplanmıştı “Baba çok geçmiş olsun ne mutlu biz uğurlu geldik uyandın dediğimde, bana ne getirdin” diye sordu. Çok şık giyinir ve yelek giymeyi kravat takmayı çok severdi. “Çok güzel Kaşmir yelekler aldım” dedim. Çok memnun oldu. “Peki, kravat” diye sordu, “kravatta aldım” dedim. Hasta değilmiş gibi davranıyor, çok net konuşuyordu. Herkes iyileşti diye sevinmişti. Daha sonra bütün aile hepimiz odadayken ruhunu teslim etti. O anı hiç unutamıyorum. İki kardeş Haldun ve Erol birbirine sarılıp merdivende ağlamalarını da hiç unutmuyorum. Çok acı bir gündü, çok değerli birini kaybetmiştik. 

Ses kaydı…58.00

O yıllarda Sedat beyin evli olduğu Piraye Hanım, elbisesini alkolle temizleyip ütü yaparken yanarak ölmüş, sonra Sedat bey hiç evlenmek istememiş ama çok yakın arkadaşı Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir onun gibi Giritli Melek hanımla evlenmesine vesile olmuştu. Daha sonra Erol, Haldun beyle (ben çocukluğumdan beri Haldun beye “Papi” derim) Hürriyetin başına geçtiler.  Erol çok çapkındı. Papi, Erol’un çapkınlıklarında bana bir baba gibi destek olurdu.

Ses Kaydı 01.03.13

İKİ TELLİ MACERASI…

Ve, Dinç Bilgin İzmir’den İstanbul’a geldi Babıali’nin çivisi bozuldu, kupon dağıtarak gazeteciliği pazara çevirdi…  DEVAM EDECEK

 

  •  *   *   *

 

Bir süredir Koah nedeniyle Amerikan Hastanesinde tedavi gören Belma Simavi bugün (14 Mayıs2022) saat 11.00 de hayatını kaybetti. 13 Mayıs 1933 doğumlu Belma Hanımın cenazesi 16 Mayıs 2022 Pazartesi günü Kanlıca Camiinde kılınacak öğle namazından sonra Kanlıca mezarlığına defnedilecek. Hürriyet gazetesinin patronu rahmetli Erol Simavi’nin eşi olan Belma hanımla ailece uzun yıllara dayanan yakın dostluğumuz nedeniyle her önemli olayda görüşürdük. Onunla Paris ve İstanbul’da çok anılarımız oldu. Hürriyet gazetesinin satılması onu çok sarsmıştı. Yaşamı ile ilgili bir sohbetimizde bana ” Şükürler olsun çocukluğumdan bu yana acısıyla, tatlısıyla masal gibi bir hayat yaşadım” demişti. Gerçekten Belma hanımın yaşamı bir masal gibiydi. Hürriyet Gazetesinin satılması onu çok üzmüştü.  Ailece tüm akraba ve sevenlerine, hepimize sabır ve başsağlığı diliyoruz. Allah’ın rahmeti üzerinde mekanı da cennet olsun.

ÇAKICI’YA KAÇ DİYERN ANAP’LI BAKAN Röportajı için Simavi Ödülünü  Belma hanımın elinden aldıktan sonra 

  • *  *  *

 

  • *  *  *

BELMA SİMAVİ’NİN 13 MAYIS 2016 DOGUM GÜNÜ DAVETİ-

Belma Simavi Polonezköy’deki Malikanesinde 13 Mayıs 2016 Gecesi doğum gününü yakınları, dostları ve seçkin davetlilerin hazır bulunduğu görkemli bir davetle kutladı. Bizimde özel davetliler arasıda olduğumuz yemekli geceye Profesör İlber Ortaylı, Gazeteci-Yazar- Tarih uzmanı Murat Bardakçı, ünlü Modacı Yıldırım Mayruk ve Modacı Barbaros Şansal, Gazeteci Necati Zincirkıran, Seçkin Türesay, Seçil Türesay, Eşref Cerrahoğlu, Sema Çelebi gibi 200 ye yakın özel davetli katıldı. Belma Simavi üzerinde fotoğrafı olan doğum günü pastasını kestikten sonra özel orkestranın çaldığı müzik ve söylenen şarkılar eşliğinde yapılan danslarla davet gecenin geç saatlerine kadar sürdü.

Muammer Elveren, Belma simavi, Kader Elveren

 

Muammer Elveren, Kader Elveren, Belma Simavi, Murat Bardaçkı, Ayşegül Bardakçı

Yıldırım Mayruk, Kader Elveren

Muammer Elveren, Prof.İlber Ortaylı, Kader Elveren, Murat Bardakçı

Belma Başar, Barbaros Şansal, Kader Elveren, Yıldırım Mayruk, Muammer Elveren

Murat Bardakçı, Kader Elveren

Belma Simavi misafirlerle üzerinde fotoğrafı konlarak yapılan doğum günü pastasıyla

Kader Elveren 

 

Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir