TÜRKİY’YE 11 YILDIR GİRİŞ VİZESİ VERİLMEYEN UYGUR LİDER PARİS’TE YAPILAN “DÜNYA UYGUR KONGRESİ” KURULTAYINDA YENİDEN BAŞKANLIĞA SEÇİLDİ.
Çin’deki Uygur Türklerinin hak arayışını dünya gündemine taşıdığı için ‘Uygur Ana’ adıyla anılan Uygur Türklerinin lideri “Dünya Uygur Kongresi Başkanı” Rabia Kadir 11-13 Temmuz 2016 da Paris’te düzenlen 5.ci Dünya Uygur Kurultay’ında yapılan oylamada yeniden başkanlığa seçildi. Seçimde Omer Kanat, Seyit Tumturk , Ümit Agayı, Ferhat Muhammet, Erkin Ahmedov Başkan yardımcılığı, Dolkun Isa Genel Sekreterliğe, Doç. Dr. Erkin Emet Zübeyde Şemseddin Genel Sekreter Yardımcılığına seçildi. Doç. Dr. Erkin Ekrem Araştırma Merkezi Başkanlığı, Hayrullah Efendigil Muhacirler bölümü başkanlığı, Celil Turan Maliye Başkanlığı, Dilşat Reşit ve Alim Seyitov sözcülüğe, Geyyur Kurban Gençler Bölümü, Dilnur Hanım da Kadınlar bölümü başkanlığına seçildi.
Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir ile birlikte Dünya Uygur kongresi’nin 4 üyesine 11 yıldır Türkiye’ye giriş vizesi verilmiyor. Geçtiğimiz Aralık ayında Avrupa parlamentosunda bir konferans için geldiği Brüksel’de görüştüğümüzde Rabia Kadir bu konuda üzüntülerini belirtirken şöyle konuşmuştu.
Avrupa ülkelerinin hepsi kapılarını açıyor
“Tüm Avrupa ülkeleri bize meclislerini açtığı, konferanslar, toplantılar yapmamız için hem izin hem de vize verdiği halde Türkiye yıllardır bana vize vermiyor. Bir Türk olarak ikinci vatan olarak kabul ettiğim Türkiye’ye halen girmem yasaklanıyor. Türkiye artık kapısını bana da açsın, girmeme izin verilsin. Benim dışımda Türkiye’nin vize vermediği Uygur Kongresi üyeleri Dolkun İsa, Enver Tohti, Mehmet Tohti ve Dilşat Reşit. Bu yasak ne için alınmış, hangi kurum bu yasağı getirmiş bunu bilmiyoruz. Böyle bir genelge olmadığı halde bize Türkiye’nin neden vize vermediği konusunda herhangi bir açıklama da yapılmıyor. Yani biz Fransa’da konferans veriyor, Senato’ya davet ediliyoruz, Almanya’da, Belçika’da, İsveç’te, Hollanda da ve diğer Avrupa ülkelerinde Avrupa Parlamentosunda toplantılara davet ediliyoruz, vize veriyorlar. Bizler batılı ülkeler için tehlike oluşturmuyoruz da Türkiye’ye mi tehlike oluşturuyoruz? Bu aklımızın alacağı bir uygulama değildir. Bu da bizi kahrediyor”