Genel

FRANSA’DA PEÇE TAKILAN HEYKEL DERGİYE KAPAK OLUNCA

FRANSA’DA PEÇE TAKILAN MARİANNE HEYKELİ DERGİYE KAPAK OLUNCA

 

Dünyanın birçok ülkesinde özellikle Ortadoğu, Afrika ve Asya’da artan İslamcı terör İslamofobi’nin tırmanmasına neden oldu. Birçok ülke bu nedenle dini kıyafetlerle sembolleri yasaklama yoluna gitti. İslam karşıtlığının her geçen gün arttığı Fransa’da bir dergi Marianne heykeli büstüne ‘Peçe’ takarak kapak yaptı.

Peki, Kimdir bu Marianne?

Marianne Fransa Cumhuriyeti’nin en ünlü sembollerinden biridir. Heykeli “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” sloganı ile Fransız Devrimi’ni temsil eden ülkenin ulusal simgesidir.

Marianne heykeli büstüne bu güne kadar Fransa’nın ünlü sanatçıları Brigitte Bardot, Michèle Morgan, Mireille Mathieu, Catherine Deneuve,  Inès de la Fressange, Laetitia Casta, Evelyne Thomas ve Sophie Marceau model oldu, yüzleri heykelle ölümsüzleşti.

Marianne Heykel’inin büst şeklinde olanı Fransa’da Meclis, Senato, Belediye ve mahkeme binalarında yer alırken büyük heykelleri Paris Place de la Rapublique ve Nation’da bulunuyor. Fransız Euro madeni paraları ile Posta pullarında da yer alan Marianne heykeli büstüne ‘Peçe’ takıp ‘Gizli vatandaşlık işgali’ başlığı atarak kapak yapan dergi ise ‘Valeurs Actuel’.

Fransız mahkemesi heykele ‘Peçe’ takıp kapak yapan bu derginin ‘Müslümanlardan nefret etmeye tahrik’ suçu işlediğine karar vererek 5000 €uro para cezasına çarptırdı.

Bu ceza az gibi görünüyorsa da sembolik olması açısından çok önemli zira İslamofobi ve İslam karşıtlığı özellikle Ortadoğu’daki terör tırmanışından sonra her geçen gün daha da artmaya devam ediyor, terörist ile Müslüman vatandaş maalesef aynı kefeye konuyor.

Şimdi İslamofobi ve İslam karşıtlığı’na bir göz atalım.

Önyargı,

Nefret,

Ayrımcılık,

Kin besleme,

Düşmanlık…

Kelimelerin sıralanışına dikkat…

Önyargıyla başlayıp düşmanlığa kadar tırmanıyor.

Ve bu kelimelerin batı ülkelerindeki karşılığı maalesef  ‘İslam korkusu’ yani ‘İslamofobi’dir…

Neden bu böyle?

Yüzden fazla ülkede çalışmış bir gazeteci olarak söylüyorum yurt dışına tayin edildiğim Haziran 1977 den sonra 80,li hatta 90,lı yıllarda bu böyle değildi. Batılılarda o zamanlar ‘İslam korkusu’ yoktu.  Belki ayrımcılık vardı ama İslamofobi bu kadar dillendirilmiyordu

Ne zaman ki, 11 Eylül 2001 tarihinde Newyork Dünya Ticaret Merkezine El Kaide saldırıları oldu bazı ülkelerde çok az görülen İslam karşıtlığı başladı.  Kadınların geldikleri ülkelerdeki geleneksel giyimlerini bırakıp ‘Türban, Peçe’ ve hatta ‘Çarşaf’ giymeye başlaması, erkeklerinde İslam tipi olarak tarif edilen sakal bırakmaları İslam karşıtlığının giderek artmasına neden oldu.

Tabii yıllar geçtikçe bulundukları ülkelerde ikinci sınıf muamelesi gören yabancılar ve özelliklede çeşitli ülkelerden batı ülkelerine çalışmaya gelmiş Müslümanlar bu kıyafet ve yaşam biçimine dört elle sarılarak kimliklerini bu yolla göstermeye çalışınca yaşadıkları ülkelerde daha da göze batar oldular.

Buna Türkiye ve İslam ülkeleri dâhil dünyanın çeşitli bölgelerinde başta El kaide olmak üzere çeşitli İslami terör gruplarının yaptıkları kanlı saldırılar eklenince batılılar bütün ‘dinler arası diyalog ve hoşgörü’ çabalarına rağmen ülkelerinde yaşayan Müslümanlara mesafeli davranmaya ve özellikle de yabancı düşmanları ve ırkçılar açıkça ayrımcılık yapmaya başladılar. Hatta öyle ki kısa adı ‘PEGIDA’ olan ‘Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar’ hareketi ortaya çıktı ama Almanya’da yapılan dev gösterilerle buna karşı çıkıldı.

Artık bu ülkeler çeşitli kanunlarla dini sembolleri ve kıyafetleri yasaklama yoluna gitmeye, yabancı düşmanı gruplar cami, mescit ve mezarlıklara saldırılar yapmağa başladı. Bu olaylar ‘Arap Baharı’ nın başladığı Tunus, Mısır, Libya, Suriye ve körfez ülkelerindeki olaylarla daha da tırmandı.

Asya ülkelerinde El Kaide, Taliban, Suriye’de El Nusra ve Ahrar El Şam, Libya ve Tunus’ta Ensar El Şeria, Mısır’da Ensar Beyt El-Makdis, Yemen’de AQPA, Somali’de Şebab hareketi, Nijer, Moritanya ve Mali’de AQMİ gibi terör gruplarının yaptığı saldırılarda buna tuz biber ekti.

Irak ve Suriye’de adını ‘İslam Devleti’ olarak değiştiren IŞİD’in yaptığı katliamlar, acımasızca kafa kesme ve toplu halde kurşunlama türündeki infazlar ise batılı ülkelerde İslamofobi‘nin tavan yapmasına neden oldu.

Oysa bütün bu terör örgütlerinin yaptıkları katliamların İslam’la, Müslümanlık’ la yakından uzaktan hiç bir ilgisi yok. Zira bu terör örgütlerini kurduranlar, teknik imkânları, haberleşme, bilişim araçları ve ellerine en gelişmiş silahları verenler bu ayrımcılığı ve İslamofobi’yi yapan ülkelerden başkası değil. …

Yazının HÜRRİYET İnternet linki:

http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/Muammer-ELVEREN_237/makale/Fransa-39-da-39-Pece-39-takilan-heykel-dergiye-kapak-olunca_132245

Dünyadaki İslami terör örgütleriyle ilgili yazım:

http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/Muammer-ELVEREN_237/makale/El-Kaide-39-ye-Karsi-isid-islami-Cihad-39-ta-yeni-donem-mi_96016

MuammerELVEREN

İSTANBUL Üniversitesi- Yüksek Gazetecilik mezunu olan Muammer ELVEREN, 12 Şubat 1948 yılında Mardin’de doğdu. Evli ve bir kız babası olan ELVEREN, 1974 te Haldun SİMAVİ‘nin kurduğu GÜNAYDIN Gazetesi’ne girdi. 1977 de GÜNAYDIN gazetesi BRÜKSEL Bürosunu kurmakla görevlendirildi ve BRÜKSEL BÜRO ŞEFİ oldu. 1989 da BRÜKSEL temsilciliği yanında Mihail GORBAÇOV’un liderliğindeki Komünizm ’in merkezi kabul edilen 'Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği-SSCB’nin başkenti MOSKOVA temsilciliği görevini de üstlendi. ELVEREN 1991 yılında HÜRRİYET gazetesine girdikten sonra da BRÜKSEL ve MOSKOVA görevini birlikte yürüttü. Başta AZERBAYCAN olmak üzere dönemin Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri yanında BULGARİSTAN ve ROMANYA’da Komünizmin çöküşüyle ilgili olayları yerinde izledi. ELVEREN birçok batı ülkesinde de uluslararası olayları izledi, dizi, haber ve röportajlar yaptı. Muammer ELVEREN 1991 de Azeri ve Ermeni çatışmalarının en yoğun olduğu dönemde tüm tehlikeleri göze alarak DAĞLIK KARABAĞ ‘a girip röportaj yapmayı başaran ilk gazeteci oldu. Bu başarısıyla “YILIN GAZETECİSİ” seçildi ve ‘SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ ne layık görüldü. Muammer ELVEREN aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ‘SERİ RÖPORTAJ ÖDÜLÜ’ nü de kazandı. ELVEREN 1992 yılında Fransa’ya atanarak HÜRRİYET gazetesi PARİS TEMSİLCİSİ oldu. 1998 de Devlet Bakanı EYÜP AŞIK ’ın Fransa’da tutuklanan yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden Alaattin ÇAKICI ile konuşmasını içeren kasetini elde ederek istifasına neden olan ve hükümetin düşme sürecini başlatan “ÇAKICI’YA KAÇ DİYEN ANAP’LI BAKAN” haberiyle ikinci kez SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ ne layık görüldü. ELVEREN aynı yıl İstanbul Üniversitesi “İletişim Fakültesi- YILIN GAZETECİSİ ÖDÜLÜ’ nü aldı. Muammer ELVEREN ‘e 1999 da NOKTA dergisinin düzenlediği “DORUKTAKİLER 98″ yarışmasında da “YILIN GAZETECİSİ” Kasım 2023 te ‘Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Basın Hizmet ödülü’ verildi. Fransızca ve Arapça bilen ELVEREN 1977 den beri uluslararası alanda çalıştı, seri röportajlar yaptı, zirveler ve festivaller izledi. Avrupa Birliği, NATO, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve UNESCO ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü – OECD gibi Uluslararası kuruluşlarla ilgili siyasi ve ekonomik yazılar yazdı, haber ve dizi yazılar hazırladı. Uluslararası büyük aktüel olayları yerinde izleyen ELVEREN hemen hemen tüm doğu ve batı Avrupa ülkeleri, şimdi her biri birer bağımsız ülke olan ve 15 Cumhuriyetten oluşan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde çalıştı. İskandinav ülkeleri, Afrika ve Ortadoğu ülkeleri ile Mısır’dan Fas’a beş kuzey Afrika ülkesi ile çatışmalar döneminde SARAYBOSNA ve KOSOVA’da görev yaptı. 1995 te gazeteciliğin yanı sıra KANAL-D’ de televizyon haberciliğine de başlayan ELVEREN bu görevini 2008 sonuna kadar sürdürdü. ELVEREN 2010 yılına kadar HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİLİĞİ görevini sürdürdükten sonra Türkiye’ye döndü. HÜRRİYETgazetesinde uluslararası büyük olayları izleme görevini üstlenen ELVEREN, ARAP BAHARI olaylarının başladığı TUNUS ve MISIR’da görev yaptı. MISIR’da Devlet Başkanı Hüsnü MÜBAREK dönemini, TAHRİR DEVRİMİ, Mübarek‘in görevi bırakması, yargılanmasını yerinde izledi. Muhammed MURSİ dönemi ve ‘MÜSLÜMAN KARDEŞLER‘in günlerce RABİA Meydanı ayaklanmalarını, KAHİRE’nin çeşitli bölgelerinde yaptıkları gösterileri ve ASKERİ DARBE anında meydana gelen olayları yerinde izledi. Darbeyi gerçekleştiren Abdülfettah el SİSİ ’nin Cumhurbaşkanı seçildiği seçimler sırasında KAHİRE’de bulundu. ELVEREN daha sonra SİSİ döneminde tüm riskleri göze alarak MÜSLÜMAN KARDEŞLER ’den 1212 kişiye idam cezası verilen gazetecilerin sokulmadığı MİNYE kentine girip röportaj yapmayı başardı. UKRAYNA ’da ayaklanmalar başlayınca KIRIM ’a geçen ELVEREN orada görev yaparken Rus ordusu KIRIM'ı işgal etmeye başladı. KIRIM ‘da tüm bölge ve yolları kontrol altına alan Rus birliklerine rağmen Başkent SİMFEROPOL (Akmescit), BAHÇESARAY, YALTA ve özellikle Rus donanmasının bulunduğu ve gazetecilerin girmesi yasak SİVASTOPOL’e girmeyi başardı. Rus Ordusunun işgal ettiği bölgelerde fotoğraf çekmek yasak olduğu halde tüm tehlikeleri göze alarak 'Türk basınında ilk kez bir çatışma bölgesinde fotoğraf ve video çekme özelliği olan GOOGLE GÖZLÜĞÜ kullanarak' Rus askeri barikatlarıyla SİVASTOPOL’deki donanmasının fotoğraf ve görüntülerini çekip röportaj ve haberler hazırladı. HüRRİYET Gazetesinde uluslararası olayları izleme görevini 31 Aralık 2018 gününe kadar sürdüren Muammer ELVEREN kendi isteğiyle gazeteden ayrılarak emekli oldu. Halen "muammerelveren.com" sitesinde yazılarını derleyen ELVEREN, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu-FİJ, Belçika Profesyonel Gazeteciler Birliği-AGJPB, Avrupa Parlamentosu Gazeteciler Birliği-AJPE, Fransa Yabancı Gazeteciler Derneği-APE, Fransa Cumhurbaşkanlığı Gazeteciler Birliği-APP ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti TGC üyesidir. ELVEREN, FİJ kartı, Belçika Basın kartı, Fransa Basın kartı ve Sürekli Sarı Basın kartı taşıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected!