KIRIM’DA NELER OLUYOR?

 

Kırım…

Kırım Türkleri Tatarların Anavatanı…

Onların deyimiyle ‘Vatan Kırım’.

Pazar günü, 16 Mart 2014…

Kırım’da Referandum vardı ve  halka iki soru soruldu…

Birinci soru “Kırım’ın Federasyon olarak Rusya Federasyonu’na katılmasını istiyor musunuz?”

İkinci soru “Kırım’da 1992 yılı Anayasası yeniden uygulanmasından yana mısınız?” 

1992 Anayasası Kırım’ı Ukrayna Cumhuriyetine bağlı ‘Özerk Cumhuriyet’ olarak tanımlıyor. Rus asıllı Kırımlılar Nüfusun yüzde 60’na yakın olduğu için de Referandumun sonucu belli, Kırım Rusya’ya bağlanacak.

Kırım Türk’ü Tatarların büyük sürgünü

Tatarlar onun için şimdiden Kırım’da korku içindeler… Korkmakta da haklılar, zira ikinci Dünya Savaşı’nın ardından Ruslar tarafından topraklarından sürülerek 50 yıl boyunca Sibirya’da yaşamak zorunda bırakılmışlardı. 18 Mayıs 1944… Dünyaya insan kasabı olarak ün salan acımasız Rus diktatör Stalin’in sürgün emriyle Kırım’ın bütün şehir, köy ve kasabalarında gece yarısı aynı anda uyandırılan bir halk…  Kızıl ordu askerlerinin hakaretleri arasında sürüklenerek, zorla yurtlarından, evlerinden, sıcak yataklarından kaldırılıp tren vagonlarına istif edilerek doldurulan yaşlı, genç, kadın, erkek, çocuk, neye uğradıklarına şaşırmış insanlar. Ne için, nereye götürüldüklerini bilmeden alelacele alabildikleri birkaç eşya ile aç, susuz orta Asya steplerine… Sibirya’ya sürüldüler.

Sürgün acısı yaşatanlarla yaşamak istemiyorlar

İşte o Kırım Türkü Tatarların büyük bölümü, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği-SSCB’nin dağılmasının ardından bütün imkansızlıklara rağmen yeniden Vatan Kırım’a, topraklarına geri döndüler. Düzenlerini yeniden kurdular, okudular, milletvekili, politikacı, doktor, sanatçı, iş adamı oldular. Rusya şimdi yeniden Kırım’ı ilhak etmek istiyor. Tatar Türkleri de yeniden onlara sürgün acısı yaşatan Rusların yönetiminde yaşamak istemiyorlar. Peki, bu saatten sonra bu arzuları gerçekleşebilir mi?  Çok zor, zira Rusya Kırım’ın her tarafına asker yığdı ve yığmaya devam ediyor. Ukrayna ordusunun ise bununla başa çıkacak gücü yok. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı-AGİT heyeti Ukrayna’ya girmeyi denedi, Rus askeri ve milisler geri püskürttü şimdi yeniden girmeye çalışacaklar. BM Özel Temsilcisi geldi apar topar tartaklayarak korkutup geri dönmesini sağladılar. Amerika ve Avrupa Birliği gerginliği Rusya ile savaşacak kadar tırmandırır mı? Belki ekonomik ambargo ile sıkıştırmaya çalışacaklar. Bekleyip göreceğiz.

Ruslar, Kırım’da önce Bayrak darbesi yaptı

Kırım’da, Başbakanlık, Parlamento, kamu kurumları ve Hava limanında indirilen Ukrayna Bayrakları yerine Rus bayrakları dalgalanırken önlerinde otomatik tüfekli, siyah yün maskeli Rus Ordusu askerleri ile “Rus Halk Savunma Birlikleri” nöbet tutmaya devam ediyor. Rusya Kırım’da önce bu ‘Bayrak Darbesi’ ni yaparak gözdağı verdi, ardından Ukrayna ordu birliklerinin kışlaları önüne asker doldurarak dışarı çıkmalarını engelledi. Bütün bu olaylar sürerken ve Kırım Özerk Cumhuriyeti Meclisi Rusya’ya bağlanmak için 16 Mart 2014’te yapılacak Referandum kararını alırken oradaydım. Aslında bu Meclis, Kırım bölgesel yönetiminin sembolik bir organıdır ve Referandum düzenleme kararı alma yetkisi yoktur. Bu nedenle de Kırım’ın statüsüyle ilgili alınan bu karar bağlayıcı değildir. Ama kim dinler?  Zaten Parlamentonun etrafını saran Rus askerleri ile üniformalı-üniformasız Rus Milislerin gölgesinde gerçekleştirilen kapalı bir oturumda alınan bu kararın gerçekte kaç kişiyle alındığı da halen şaibelidir.

 

 

 

Kiev, Kırım’ın Rusya’ya ilhakını öngören Referandum kararını iptal etti

Ukrayna Anayasası 10. bölümünün 134. maddesinde, “Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin, Ukrayna’nın ayrılmaz bir parçası” olduğu ve bu Özerk Cumhuriyet’in “Ukrayna Anayasası tarafından belirlenen yetkiler çerçevesinde hareket edeceği” belirtiliyor. 135. maddesinde ise “Kırım parlamentosu ve Kırım Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararların, Ukrayna Anayasası ve yasalarına aykırı olamayacağı” vurgulanıyor. 137. Maddenin ikinci kısmında da “Kırım Özerk Cumhuriyeti tarafından alınan kararların Ukrayna Anayasası ve yasalarına aykırı olması halinde, Ukrayna Devlet Başkanının, Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosunun söz konusu kararlarını durdurabileceği ve buna eş zamanlı olarak da bu kararların Anayasaya uygunluğu konusunda Anayasa Mahkemesine başvurabileceği ”ne yer veriliyor. Bu maddelere dayanarak Ukrayna Devlet Başkan Vekili Aleksandr Turçinov, Kırım Parlamentosunun Rusya’ya bağlanma yönünde aldığı kararın iptalini öngören kararnameyi imzaladı. Açıklamada, Kırım Parlamentosu kararının, Ukrayna Anayasası ve yasalarına aykırı olduğu belirtildi.

Rusya’ya göz kırptılar

Gazetecilerin alınmadığı ve gerçekten kaç kişinin katıldığı gerçek olarak bilinmeyen Rus kökenli Parlamenterlerin büyük çoğunlukta olduğu Kırım Meclisindeki oturuma 100 Parlamenterden 86 sının katıldığı, bunlarında 78 inin “Evet” dediği 8 ininse “Çekimser” kaldığı açıklandı.  Ancak katıldığı ileri sürülen bazı milletvekillerinin o gün başka kentlerde oldukları haberleri de bu kararın kapalı kapılar ardında “oldubitti” ye getirilip “Rusya’ya göz kırpıldığı” şüphesini güçlendirdi.  Zaten, karar alınır alınmaz asker kıyafeti ile kalpaklarını giymiş telsizli Rus Milislerin, böyle bir kararın çıkacağını daha önce haber almış gibi Parlamentonun önünde etten bir duvar oluşturmaları da bu şüpheleri daha da güçlendirdi. Rus asıllı Kırımlılar ve Kırımın Rusya’ya ilhakını destekleyenlerde Rus ve Sovyetler Birliği döneminde kullanılan çekiç oraklı kızıl bayraklarını sandıklardan çıkararak Parlamento önüne koştular. Parlamento binasının etrafındaki hoparlörlerden Rus Marşları ve kahramanlık şiirleri okunurken sevinç çığlıkları atan kalabalık ‘Putin… Putin… Putin’ diye slogan atmaya ve ‘Referandum Rusya… Kırım Rus’tur…’ diye bağırıp tempo tuttular. Rus askerleri aynı gün Rusya’ya katılma kararını eleştiren Kırım’daki Ukrayna 1+1 televizyonu ile Kanal-5 ve Tchernomonka kanallarının yayını keserek ekrana Rus bayağı koydurdu.

 

Oldu Bitti’ye getirilen ayrılma ve Bağımsızlık kararı

Bütün bunlar olurken, 11 Mart günü Kırım Özerk Cumhuriyet parlamentosunda düzenlenen medyaya kapalı oturumda hem Kırım Özerk Cumhuriyeti hem de özel statüsü olan Sivastopol kenti için Bağımsızlık kararı alınırken Ukrayna’dan ayrılma kararı da kabul edildi.  Kararda; Halkların kendi kaderini tayin etme hakkını öngören BM sözleşmesi ve diğer bir dizi uluslararası anlaşma ile 22 Temmuz 2010 tarihli BM Uluslararası Mahkemesinin Kosova’ya ilişkin “bir devletin tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmesinin uluslararası hukuk kurallarını ihlal etmediği”ne dair kararına dayanıp aşağıdaki kararları aldık.

  1. 16 Mart 2014 tarihinde doğrudan halk oylaması sonucunda Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol şehri de dâhil olmak üzere Kırım’ın Rusya’ya bağlanması kararı alınırsa, Kırım ‘Bağımsız ve Egemen bir Cumhuriyet’ olarak ilan edilecek.
  2. Kırım Cumhuriyeti demokratik, laik ve çok Milliyet’li bir devlet olarak kendi topraklarında barışı, etnik ve dini dirlik ve düzenliği koruyacağını taahhüt ediyor.
  3. Kırım Cumhuriyeti, bağımsız ve egemen devlet olarak, referandum sonuçlarına göre uygun devletlerarası sözleşmelere dayanarak Rusya Federasyonu’nun ‘Yeni Federal Birimi’ olarak Rusya Federasyonu’na dâhil edilmesi talebiyle müracaat edecek.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosunun 11 Mart 2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında, Parlamento Başkanı Vladimir Konstantinov’un imzasıyla ve Sivastopol Şehir Şurası’nın 11 Mart tarihli olağan üstü genel kurul toplantısında Sivastopol Şehir Şurası Başkanı Y.Doynikov’un imzasıyla alınan bu kararlar onaylanmıştır.

 Kırım Tatarları ‘Karar hukuk dışıdır’

Bunlar olurken, Uluslararası kurumlarla Demokrasi ve İnsan Hakları Savunucularına acil yardım çağrısı yapan, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov  ‘Kırım Parlamentosu’nun, silahlı milislerin namluları ucunda Kırım’ın Rusya Federasyonu’na bağlanması yönünde almış olduğu karar uluslararası hukuka, Ukrayna anayasası ve kanunlarına aykırıdır. Kırım’da durum çok kritiktir ve her geçen an daha kötüye gitmektedir, kan dökülmesi an meselesidir. Bunun önüne geçmek için BM Barış Gücü’nün derhal Kırım’a gelmesi hayati bir zorunluluktur. Rusya’ya ilhak kararı hukuk dışıdır, kararı boykot ediyoruz. Böyle bir ortamda referanduma katılmayacağız. Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasına karşıyız çünkü Sovyetler Birliği dönemindeki sürgünü unutmadık, büyüklerimiz, babalarımız hatta biz çok acı çektik bunun için de Kırım Tatar halkı bölgede olup bitenleri tedirginlikle izliyor. Bakın Mayıs ayında Kırım Tatarlarının ana vatandan, buradan sürgün edilişlerinin 70.cı yılı olacak, büyüklerimiz, babalarımız acımasızca yapılan bu sürgünü anlatınca o günleri yeniden yaşıyor. Şimdi yine Rus askerlerini görünce tedirgin oluyorlar sürgün günlerini hatırlıyorlar” açıklamasını yaptı.

 

SİVASTOPOL VE YALTA NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ

Sivastopol’a yaklaşırken, Kırım Savaşında 17 Ekim 1854 – 11 Eylül 1855 tarihleri arasında ‘Sivastopol kuşatması’ anısına yapılan kemer

Güç gösterisiyle halkı korkutuyorlar

Kırım’daki bu gelişmeler Ukrayna’dan ayrılmayı berberinde getirecek tehlikeli bir adım olarak görülürken Kırım Meclisinin aldığı karar, Kiev ve Kırım arasındaki köprüleri yıkarak bölgeyi Rusya’ya bir adım daha yaklaştırdı.  Moskova, Kırım Meclisinde alınan Referandum kararının sonuçlarına göre Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasını kabul edeceğini açıkladı.

Rusya Kırım için daha faydalı

Başbakanlık önündeki Lenin Meydanında görüştüğüm Rus, Ukraynalı ve Kırım Tatar’ı vatandaşlar olayların çok hızla geliştiğini belirtirken “Bir yanımız Rus,  bir yanımız Ukraynalı, bir yanımız Tatar” biz yıllardır birlikte yaşıyoruz. Birçok ailede evlilikler, çocuklar, torunlar karışmış. Rusya Kırım’ın güvencesi olacak, para yardımı yapacak, doğal gaz verecek, yollar yapacak. Hırsız Ukrayna hükümeti bunları yapacağına Kırım Turizminden toplanan paraları aldığı halde bölgede hiçbir şey yapmadı.  Avrupa Birliği bize ne fayda sağlayacak, dilimiz, kültürümüz ayrı, oysa Rusya ile öyle mi? Yıllarca Sovyetler Birliği döneminde birlikte yaşadık. Onun için biz Rusya’nın Kırım’a daha faydalı olacağını düşünüyoruz” dediler.  Meydanda kolumdan yakalayan biri ise ‘Biz Kırımlıyız, Rus ordusunun askerleri gölgesinde Kırım Özerk Cumhuriyet Meclisine el koyanlar Rusların güdümünde bir çetedir. Asker kıyafeti ve kalpak giymiş soytarılar ortalıkta cirit atıyor. Biz barış içinde yaşıyorduk, huzurumuzu bozmaya geldiler.  Referandum için güç gösterisi yaparak halkı korkutuyorlar. Bayraklarımızı indirip Rus bayrakları diktiler, Ukrayna askerlerini kışlalarında mahsur bıraktılar’ diyerek içini döktü.

 

Kırım Han’larının Tarihi kenti Bahçesaray

Kırım’daki Rus kuşatmasını gözlerimle görmek için başkent Simferopol (Akmescit) kentinden çıkıp Kırım Tatar’larının yoğun olarak yaşadıkları Bahçesaray’a gittim. Kentin girişinde askeri araçlarla Rus askerleri nöbet tutuyorlardı. Önce Türk dünyası Milli uyanış hareketlerinin öncülerinden İsmail Gaspıralı’nın sonra da ünlü Rus şair ve yazar Aleksandr Puşkin’in heykelleri önünden geçerek, eskiden Kırım Han’larının yaşadığı kentin tarihi merkezi Hansaray’a girdim. Peki, kentin girişinde Gaspıralı heykeli tamamda neden Puşkin heykeli? … Çünkü Puşkin Bahçesaray için çok önemli, Stalin döneminde Kırım tatarları sürgüne gönderilirken şehir isimleri değiştirilmiş Akmescit -Simferopol, Akyar- Sivastopol olmuş ama Bahçesaray değiştirilmemiş. Neden mi? İşte nedeni…

Puşkin kitabındaki Bahçesaray

 

1944 te Kırım Tatarları sürgüne gönderildiğinde Stalin Kırım’da Türkçe olan kent, köy, akarsu, dağ ve ova isimlerini değiştirtmiş, ama çok istediği halde Bahçesaray adını değiştirememiş. Çünkü dünyaca ünlü Rus şair ve yazar Puşkin sürgünden çok önce yazdığı ve klasikler arasında yerini almış olan şiir kitabında ‘Bahçesaray’ adını kullanmıştı. Eğer Stalin Bahçesaray adını da Rusça yaptırsaydı, kitaptaki Türk ismi ile sonradan konulan Rusça isimden Tatar Türklerini vatanlarından sürgün ettiği belgelenecekti.  Yani Bahçesaray adı Puşkin sayesinde kurtulmuştu. Puşkin’in eserleri o kitabında Bahçesaray’ı anlatırken ‘Ak çarşaf giymiş gölgeler gibi sade giyimli güzel Tatar kadınları Bahçesaray’ın sokaklarında bir evden öbür eve akşam dedikoduları için misafirliğe giderken, bir başka güzeldir Bahçesaray akşamları’.  Kitapta birde çok güzel bir Bahçesaray şiiri var. İşte bu Kırım Tatarlarının tarihi kenti Bahçesaray’a gitmişken 22 yıl önce, Sovyetler Birliği döneminde beni evinde ağırlayan Kırım Tatarlarının Efsane lideri Mustafa Cemiloğlu’nun evine uğradım. Ancak Ukrayna Meclisi Parlamenteri olduğundan, toplantılar için Kiev’deydi. Onu göremeden Sivastopol’e doğru yola koyuldum.

Türk basın tarihinde ilk kez

Rusya için hayati önemi olan deniz donanması ve askeri deniz üssünün olduğu Sivastopol’e araçları kontrol eden Rus askerlerinin kurduğu barikatları geçerek girebildim. Bilgisayar ve fotoğraf makinaları ile deri montumu Kiraladığım aracın bagajına koyduktan sonra, bir turist gibi koyu takım elbisemle kiraladığım arabanın arka koltuğuna oturdum. İki barikatı durdurulmadan geçtikten sonra kentin girişine yakın üçüncü barikatta durdurulduk. Arama sırası beklerken araçtan indim ve fotoğraf ile video çekebilen Google gözlüğüyle birkaç kare fotoğraf çekip araca geçtim. Bu Türk basın tarihinde Google gözlüğü kullanılarak yapılan ilk çalışma olduğu gibi gözlük deneme sürecinde olduğu içinde muhtemelen dünyada ilk kez sıcak olayların yaşandığı böyle bir bölgede gözlüğü ilk kez ben kullanmış oldum. Sıra bize geldiğinde Rus askeri araca yaklaştığını gören şoför camları açtı, asker bir bana birde onunla Rusça konuşan şoföre baktıktan sonra bagajı açmasını istedi ve bir göz attıktan sonra da geçebileceğimizi söyledi.

 

 

 

Sivastopol Rusya için neden bu kadar önemli?

Rus askerlerinin gözetiminde ve Rus sivil milislerin kontrolündeki dört barikattan geçtikten sonra Sivastopol’e girebildim.  Kırım Yarımadası’ndaki Sivastopol Limanı, Rusya’nın güvenliği için çok büyük stratejik öneme sahip. Karadeniz’e açılan liman, Rusya’nın 300 savaş gemisinden oluşan deniz filosu ve 26 bin askerin görev yaptığı en büyük donanmasına ev sahipliği yapıyor. Bu liman Rusya’nın dünya denizlerine açılmasında kilit rol oynuyor. Rusya, Akdeniz’e inmek için Sivastopol’ün yanı sıra daha küçük olduğu için genişletme çalışmalarının devam ettiği Karadeniz sahilindeki Novorossisk limanını kullanıyor.  Sovyetler Birliği dağılıp diğer Cumhuriyetler gibi Ukrayna’da bağımsızlığını kazanınca,  Rusya Sivastopol Limanını, yılda yaklaşık 8 Milyar dolar kira ve doğal gazda yapacağı yüzde 30 indirim karşılığında kiralayarak Ukrayna’nın ‘toprak bütünlüğünün tanınması garantisi’ verdi.  Ancak Kira süresi 2017 de dolması gereken Rus donamasının bulunduğu Sivastopol Limanı anlaşmasını,  bu tarih beklenmeden Nisan 2010’da Ukrayna hükümeti ile Rus hükümeti masaya oturarak kira süresini 25 yıl daha, yani 2042’ye kadar uzattılar. Rusya bunu Kiev’de birçok kişinin yaşamını yitirmesine neden olan Maidan olayları sonrası kaçan Rus yanlısı Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç hükümeti ile anlaşarak gerçekleştirmişti.

Rus Deniz Üssünün fotoğraflarını nasıl çektim?

 

Sivastopol’de girdiğimde yağmur yağıyordu, kent çok sakin herkes işinde gücündeydi. Sahilde Rus donanması ve üzerinde uçaksavar füzeleri takılı Destroyerleri ile Savaş Gemilerinin uzaktan da olsa göründüğü bir Cafe’ye oturdum. Oradan bir iki kare fotoğraf çektim ama iyi netice vermeyince sahile indim. Japon bir gazeteci kameramanı ile küçük bir teknenin yakınında pazarlık yapıyordu. Tekneye doğru yanaştım ve beni getiren aracın şoförüne Kaptan’a Rusça ‘Tekneyle bana da sahili gezdirir misin?’ diye sordurdum. Kaptan ‘Japonlar kabul ederse benim için sorun yok’ deyince ücretin bir kısmını üstlenerek denize açıldık. Önce Google gözlüğüyle birkaç fotoğraf çektim sonra Japon kameraman Televizyon için anonsunu hazırlamasına Kaptan ses çıkarmayınca bende Nikon fotoğraf makinamı çıkarıp çekmeye devam ettim.

Tutuklanmadan Sivastopol’ü terk edin.

Sivastopol koyunu yaklaşık bir saat gezdiğimiz ve üzerinde silahlı nöbetçiler de bulunan Rus donanmasına ait denizaltılarla, Hastane olarak kullanılan dev gemi ve üzerinde otomatik füzeler takılı Destroyerleri fotoğraflarken hiçbir uyarı yapılmadığına şaşırmıştık. Oysa üzerlerinde silahlı askerler nöbet tutuyordu. Kaptan benim şoföre ‘Ben Rus işgaline karşıyım sizi donamadan uzak bir kıyıya bırakacağım ancak iner inmez Rus sivil milislerce çektikleriniz alıp tutuklanmadan hemen Sivastopol’ü terk edin’ uyarısını yaptı. Sahilde park ettiğimiz araca binip süratle geldiğimiz yoldan değil de Yalta istikametindeki yan yollardan geri dönerken çektiğim fotoğrafları Flaş belleğe aktardıktan sonra fotoğraf makinasından sildim. Dönüş yolunda geçtiğimiz iki barikattan iç ışıkları yakarak durdurulmadan geçip gece geç saatlerde Simferopole (Akmescit) dönebildim.

Mendilli ceketimle turist sandılar

Maceralı Sivastopol yolculuğundan sonra ertesi sabah Yalta’ya da gidip oradaki durumu da görmek üzere yola çıktım. Yalta kent merkezine 15 kilometre kala kurulan Rus bayrakları asılı büyük bir barikatla karşılaştım.  Gördüklerim karşısında gözlerime inanamadım. Saraybosna savaşını Hürriyet için izlerken Sırpların katliam yaptığı günlerde gördüğüm Kuru Kafa amblemli flama, barikattaki bir grup askerin arkasında asılı duruyordu. Barikatı geçtikten sonra Şoföre sağa çekip durmasını söyledim ve araçtan inip fotoğraf makinesini göstererek işaretle “Çekebilir miyim” diye sordum. Biri başıyla ‘Evet manasında onayladı. Mendilli ceketimle beni turist sanmışlardı.

 

 

Yalta yolunda Yugoslav Paralı Askerler

Birkaç kare fotoğraf çektikten sonra gür sakallı olanı bana elleriyle ‘Gel birlikte fotoğraf çektirelim’ işareti yapınca yanlarına gittim. Sırpça konuşuyorlardı. Fransızca ‘Nereden geldiniz’ diye sorunca top sakallı olanı ‘Yugoslavya… Yugoslavya… Sırbia… Sırbia’ dedi. Akşam Simferopol’deki otele döndüğümde Kırım Tatar televizyonunda görüntüsüz verilen ‘Rus askerlerine yardım için Sırbistan’dan Kırım’a paralı Sırp askerler geldi” haberini duyunca benimle resim çektiren askerlerin neden Kırım’a geldiklerini daha iyi anlamış oldum. Bu Kırım’da oynanan oyunun ve kötü olayların habercisiydi. Herhangi bir ayaklanma yokken ‘Paralı Askerlerin Kırım’da işi neydi? Putin ‘Bizim orada askerimiz yok, herkes Rus askeri kıyafetine benzer kıyafet giyebilir, gördüklerinizde ‘Halk Birlikleri Komiteleridir’ demişti. Oysa gördüklerim bunun tam tersiydi, hiçbir yerde Ukrayna bayrağı ve askeri yoktu. Tüm yollar Rusların kontrolü altındaydı.

 

 

 

Sakın fotoğraf çekmeyin sakın!

Yalta’ya 7-8 kilometre kala bir başka barikattan geçmek isteyince, önümüzdeki araçlar gibi bizim aracı da durdurup inmemiz istendi.  Sivastopol yolunda bagaja bir göz atıldıktan sonra geçebilmiştik, burada indirilerek aracımı sıkı bir aramadan geçirildi. Birkaç gündür çeşitli barikatlardan geçtiğim halde ilk kez aranıyordum.  Aracın yanına, sivil giysili siyah montlu biri gelerek neden Yalta’ya gittiğimizi sordu. Şoför Rusça benim Türkiye’den geldiğimi ve gezdirdiğini söyleyince ‘sakın barikatın fotoğrafını çekmesin sakın’ diye uyardıktan sonra geçebileceğimizi söyledi.  Yalta’ya yaklaştığımda 1861 den bu yana hem Rus Çarları, hem de Gorbaçov dâhil Sovyetler Birliği dönemi başkanlarının yazlık olarak kullandığı Foros sahil köyü girişinde bir askeri barikatı daha geçtikten sonra Yalta’ya girebildim.

Dünyanın paylaşıldığı yer: Yalta

Dünya siyasi tarihi açısından çok önemli bir yeri olan Livadiya Sarayı, Kırım’ın Karadeniz sahilindeki Yalta kentinde bulunuyor. Rus Çarı II. Nikolay için 1911’de yazlık olarak yaptırılan Livadiya Sarayı Tarih’e ‘Yalta Konferansı’ olarak geçen konferansın yapıldığı yerdir.  II. Dünya Savaşı sonrası Müttefik devletlerin liderleri Winston Churchill, Franklin D. Roosevelt ve Josef Stalin 4-11 Şubat 1945 te Avrupa’nın yeni düzeni, Avrupa topraklarını yeniden şekillendirmek ve geleceğini tartışmak üzere bu sarayda bir araya geldiler. Rus Devlet başkanlarının sayfiye yeri olarak ta bilinen Yalta da bu konferanstan sonra ‘Dünyanın şekillendiği yer’ olarak ün yaptı. Saray 1917 İhtilali’nden sonra sanatoryuma, 1993 yılında da müze haline getirildi. Livadiya Sarayı’nın birinci katında Yalta Konferansı ile ilgili belgeler, fotoğraflar ve çeşitli hatıra eşyaları, ikinci katında ise Çar II. Nikolay ve ailesine ait eşyalar ile Çarlık dönemine ait eserler sergileniyor.

Rus bayrağı, Rus askeri ve Rus milisleri

Yalta’dan ayrılıp başkentin yolunu tutarken geçtiğim barikatların hiçbirinde Ukrayna bayrağı yoktu ve hepsinde Rus bayrağı, Rus askeri ve Rus milisleri vardı. Kırım’a geldiğim 2 Mart gününden bu yana Rus askerlerinin bölgenin en stratejik kısımlarında mevzilendiğini gördüm. Kırım Tatarları dışında konuştuğum 10 kişiden 7 si Ukrayna’yı istemediklerini, Kırım’ın Özerk bölge olarak Rusya’ya bağlı olmasından yana olduklarını söylediler.  Rusya’da bundan faydalanarak, Kırım’daki Rus asıllıları kullanıp, müracaat eden herkese en geç 3 ay içinde Rus pasaportu vereceği bilgisini yayıyor. Kırım halkı şimdi 16 Mart’ta yapılacak Referandumda ne olacağını merakla bekliyor.

 

****************************

**************************

KIRIM SÜRGÜNÜ,  KIRIMA DÖNÜŞ VE RUSYA’NIN KIRIMI İLHAK VE İŞGALİ İLE İLGİLİ HERŞEYİ DETAY VE FOTOĞRAFLARIYLA AŞAĞIDA YAZILARIMIN OLDUĞU İNTERNET LİNKLERİNDEN OKUYABİLİRSİNİZ…

KIRIM-RUSYA VE BÜYÜK SÜRGÜN İLE VATAN KIRIMA DÖNÜŞÜN HİKAYESİ TIKLAYIP OKUYUN

http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/muammer-elveren_237/kirim-rusya-ve-buyuk-surgun_26441580

SÜRGÜN DÖNÜŞÜ KIRIMDA YAŞAMLA İLGİLİ İLGİNÇ 32 FOTOĞRAF İÇİN LİNKİ TIKLAYIP İZLEYİN…

http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay/82876/2/1/muammer-elveren-surgun-donusu-kirimdaydi

KIRIM’DA AYAKLANMALAR BAŞLADIĞINDA BİNDİĞİM UÇAK İŞGAL EDİLEN SİMFEROPOL HAVALİMANINA  İNMEYE HAZIRLANIRKEN DÜŞÜRÜLECEĞİ TEHDİDİYLE  İSTANBULA GERİ  DÖNMEK ZORUNDA KALDI

http://www.hurriyet.com.tr/turk-yolcu-ucagi-geri-dondu-25916219

RUSYA KIRIM’DA NELER YAPTI NELER

http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/muammer-elveren_237/makale/kirim-rusya-neler-yapti-neler_44775

FOTOĞRAF VE VİDEO ÇEKTİKTEN SONRA MAİL İLE MERKEZE GNDEREBİLEN GOOGLE GÖZLÜĞÜNÜ ÇATIŞMA BÖLGESİNDE DÜNYADA İLK KEZ BEN KULLANDIM 

http://www.hurriyet.com.tr/google-gozluguyle-sivastopol-da-25941825

KIRIM-YALTA NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ 

http://www.hurriyet.com.tr/sivastopol-ve-yalta-neden-bu-kadar-onemli-26015341

KIRIM PARLAMENTOSUNUN RUSYA’YA BAĞLANMA KARARI

http://www.hurriyet.com.tr/kirim-parlamentosundan-rusyaya-baglanma-karari-25956825

RUS ABLUKASI ALTINDAKİ KIRIMDAN GELİYORUM 

http://www.hurriyet.com.tr/rus-ablukasi-altindaki-kirim-dan-geliyorum-25978366

1945 SÜRGÜNÜNÜ EUROSİON ŞARKISIYLA ANLATAN KIRIMLI ŞARKICI CAMALA VE KIRIMDA SON DURUM

http://muammerelveren.com/2016/05/kirim-1944-surgun-eurovision-camala.html

 

 

Paylaş:

2 thoughts on “KIRIM’DA NELER OLUYOR?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir