GenelSanatın Tarihi

TÜRK KÜLTÜR TARİHİNİN İLK YAZILI ESERİ KUTADGU BİLİG

 

TÜRK KÜLTÜR TARİHİNİN İLK YAZILI ESERİ KUTADGU BİLİG’İN HİKAYESİ

Duayen gazeteci Muammer Elveren Türklerin tarihi anavatanı Uygur Özerk bölgesinde Gazetecilerin sokulmadığı Urumçi, Kaşgar ve Turfan kentlerinde tarihi mekânları gezdi. Elveren ‘Doğu Türkistan’da ‘Türküm’ kelimesi adeta bir ‘Parola’ gibi her kapıyı ardına kadar açıyor. Hangi şehirde olursanız olun ‘ Ben Türküm, Türkiye’den geldim’ dediğinizde hemen ikram başlıyor, müze, tarihi yerler gibi Uygur rehberlerin bile bilet alarak ücretle girdikleri yerlerde sizden para alınmıyor’ diyor.

Muammer Elveren Kutadgu Bilig’in yazarı Yusuf Has Hacip’in türbesini şöyle anlatıyor;

“İslamiyet’in Türkler tarafından kabulünden sonra bilinen ‘ilk yazılı eseri Türk edebiyatı ve Türk kültür tarihinin en büyük siyasetnamesi ‘Kutadgu Bilig’in yazarı Yusuf Has Hacip’in mavi çinilerle kaplı Türbe’si insanı adeta tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Türkistan mimarisiyle yapılan muhteşem türbe binası tipik minareleri ve ihtişamlı görünümleriyle insanı büyülüyor.

Uygur Türklerinin anavatanı Doğu Türkistan’ın kadim şehri Kaşgar’da bulunan Türbe’nin girişinde Yusuf Has Hacip’in heykeli ve büyük boy yağlı boya tablosu yer alıyor. İçindeki ipek şalla örtülü büyük Sanduka’nın üzerinde Yusuf Has Hacip’in ismi, doğum ve ölüm tarihi yazılmış. Salondaki sandukanın etrafını saran duvarları Kutadgu Bilig’den beyitler süslüyor. Adeta çağları aşarcasına hala insanlığa öğütler veren ‘Kutadgu Bilig’ le Yusuf Has Hacip, Türk edebiyatının ilk siyasetnamesini ‘Mesnevi’ tarzında ve ‘Aruz vezni’ ile eski Türkçe olarak kabul edilen ‘Karahanlı Türkçesi’ ile yazmış.

Bu İslamiyet’in Türkler tarafından kabulünden sonra bilinen ‘ilk yazılı eser’dir. Kutadgu Bilig’e göre devletin uzun yıllar ayakta kalabilmesi için ‘adil bir düzenin oluşması’ gerekir. Adil düzenin oluşturulması için ‘siyasi, ahlaki ve hukuki’ kurallar belli hükümlere göre tanzim edilmelidir. Bunlar 1-Hükümdar, Kanun, Adalet, 2- Mutluluk, Saadet, 3- Akibet, Hayatın sonu, 4- Akıl, Zeka. Bir ‘siyasetname’ veya bir ‘nasihatname’ olarak nitelendirilebilen ‘Kutadgu Bilig’ Yusuf Has Hâcib ve içinde yetiştiği çevrenin ilmî ve felsefî birikimi hakkında da çok önemli bilgiler içeriyor.”

İşte türbenin içindeki duvarlara kazınmış öğütlerden bir kısmı:

Tuçı beg bolayın tese belgülüg bu tört neñ kerek ötrü tegse ülüg (5902.B/3)

Her vakit meşhur bir bey olarak kalmak için Allah nasip ederse şu dört şey lazımdır:

Biri til köni bolsa kavli bütün ikinçi törü kılsa ilke kutun (5903.B/4)

Biri doğru sözlü olmak, ikincisi memlekette kanunu devletle tatbik etmek.

Üçünçi elig yazsa bolsa akı tegürse bodunka bagırsaklıkı (5904.B/5)

Üçüncüsü açık elli ve cömert olmak, halka karşı şefkat göstermek.

Bu törtinç titimlig kerek bolsa alp yagı boynın egse işin kılsa yarp (5905.B/6)

Dördüncüsü düşmanına boyun eğdirmek ve memleket işlerini yapmak için azimkâr ve cesur olmak.

Kayu beg bu tört iş tükel kılmasa irüklük kirür ilke anda basa (5906.B/7)

Herhangi bir bey bu dört şeyi tam olarak yerine getirmezse, memleket çöküşe doğru gider.

törü tüz yorıtgıl budunka köni künüñ edgü bolgay tiriglig küni (1374-B110/9)

Yasaları doğru uygula halkına, doğru; Günün iyi olsun diriliş gününde.

Asıglıg kişi ol kişi ödrümi bagırsak kişi ol bodun ködrümi (6102.B430/8)

İnsanların seçkini yararlı olan insandır. Halkın gözünde değerli kimse, merhametli olandır.

Kişilik atı kör iki neñ-turur bagırsak biri bir akı neñ berür (6103.B430/9)

 İnsanlık adını taşıyabilmek için iki şey gerekir: Biri merhametli olmak, diğeri de cömertlik, mal dağıtmaktır.

Kalı kıstaçı bolmasa ol ogul yava boldı sen ol oguldın töñül (1220-B99/14)

Eğer, sıkı eğitilmezse o çocuk, Heder oldu, sen o çocuktan ümidini kes. (Eğer, bir çocuk sıkı bir eğitim görmezse, o çocuğun heder olduğunu düşün ve artık ondan ümidini kes.)

         

 

 

 

 

 

 

MuammerELVEREN

İstanbul Üniversitesi Yüksek Gazetecilik mezunu olan Muammer Elveren, 12 Şubat 1948 yılında Mardin’de doğdu. Evli ve bir kız babası olan Elveren, 1974’te Haldun Simavi‘nin kurduğu GÜNAYDIN GAZETESİ’ne girdi.

1977’de GÜNAYDIN GAZETESİ BRÜKSEL BÜROSU’nu kurmakla görevlendirildi ve BRÜKSEL BÜRO ŞEFİ oldu. 1989’da Brüksel temsilciliğinin yanında, Mihail Gorbaçov’un liderliğindeki Komünizm’in merkezi kabul edilen SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLER BİRLİĞİ-SSCB’nin başkenti MOSKOVA temsilciliği görevini de üstlendi.

1991 yılında HÜRRİYET GAZETESİ’ne girdikten sonra hem Brüksel hem Moskova görevini birlikte yürüttü. Bu dönemde başta AZERBAYCAN olmak üzere Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri ile BULGARİSTAN ve ROMANYA’da Komünizmin çöküşüyle ilgili olayları yerinde izledi.

Elveren, 1991’de Azeri ve Ermeni çatışmalarının en yoğun olduğu dönemde tüm tehlikelere rağmen DAĞLIK KARABAĞ’a girip röportaj yapmayı başaran ilk gazeteci oldu. Bu başarısıyla YILIN GAZETECİSİ seçildi ve SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ne layık görüldü. Aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin SERİ RÖPORTAJ ÖDÜLÜ’nü de kazandı.

1992’de Fransa’ya atanarak HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİSİ oldu. 1998’de ise, Devlet Bakanı EYÜP AŞIK’ın Fransa’da tutuklanan yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden ALAATTİN ÇAKICI ile yaptığı konuşmayı içeren kaseti elde ederek gündeme damga vurdu. “ÇAKICI’YA KAÇ DİYEN ANAP’LI BAKAN” başlıklı bu haberle ikinci kez SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’nü aldı. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi tarafından da YILIN GAZETECİSİ ÖDÜLÜ’nü kazandı.

1999’da Nokta dergisinin düzenlediği DORUKTAKİLER 98 yarışmasında YILIN GAZETECİSİ unvanını aldı. Kasım 2023’te ise TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ BURHAN FELEK BASIN HİZMET ÖDÜLÜ’ne layık görüldü.

Fransızca ve Arapça bilen Elveren, 1977’den itibaren uluslararası alanda çalıştı. AVRUPA BİRLİĞİ, NATO, AVRUPA KONSEYİ, AVRUPA PARLAMENTOSU, UNESCO ve OECD gibi kurumlarla ilgili yazılar kaleme aldı. Ayrıca SARAYBOSNA ve KOSOVA’da görev yaptı.

1995’te gazeteciliğin yanı sıra KANAL-D’de televizyon haberciliğine başladı ve bu görevini 2008 sonuna kadar sürdürdü. 2010 yılına kadar HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİLİĞİ görevini yürüttü.

ARAP BAHARI sürecinde TUNUS ve MISIR’da görev yaptı. Mısır’da HÜSNÜ MÜBAREK dönemini, TAHRİR DEVRİMİ’ni ve MUHAMMED MURSİ dönemini takip etti. MÜSLÜMAN KARDEŞLER’in RABİA MEYDANI ayaklanmalarını ve askeri darbe sürecindeki olayları izledi. Daha sonra, darbeyi gerçekleştiren ABDÜLFETTAH EL SİSİ’nin seçimlerinde KAHİRE’de bulundu. Ayrıca MİNYE kentine girerek röportaj yaptı.

UKRAYNA’da ayaklanmalar başlayınca KIRIM’a geçti. Rus ordusunun işgali sırasında SİMFEROPOL, BAHÇESARAY, YALTA ve özellikle yasaklı SİVASTOPOL’e girdi. Burada GOOGLE GÖZLÜĞÜ kullanarak Türk basınında ilk kez bir çatışma bölgesinde görüntü aldı.

Elveren, HÜRRİYET GAZETESİ’ndeki görevini 31 Aralık 2018’de emekliye ayrılarak noktaladı. Halen muammerelveren.com adresinde yazılarını yayımlamaktadır.

Elveren, FİJ, AGJPB, AJPE, APE, APP ve TGC üyesidir. Ayrıca FİJ KARTI, BELÇİKA BASIN KARTI, FRANSA BASIN KARTI ve SÜREKLİ SARI BASIN KARTI sahibidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir