İNGİLTERE AB’YE AYRILMA MEKTUBUNU TESLİM EDEREK DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOLA GİRDİ.
İngiltere, Lizbon Anlaşması’nın 50’nci maddesini işleme koyarak, 44 yıllık üyeliğin ardından Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma (Brexit) sürecini resmen başlattı. “İngiltere için tarihi an” manşetini atan İngiliz basını, Başbakan May tarafından imzalanan mektubun AB Konseyi Başkanı’na verilmesiyle Brexit sürecinde artık “dönüşü olmayan bir yola girildiğini” belirtti.
İngiltere’nin AB Daimi Temsilcisi Tim Barrow, Başbakan Theresa May imzalı, birlikten ayrılmayı düzenleyen Lizbon Anlaşması’nın 50’nci maddesini işleten mektubu, Belçika’nın başkenti Brüksel’de AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’a yerel saatle 13.20’de verdi. Tusk, sosyal medya hesabından, “Dokuz ay sonra İngiltere Brexit sürecini başlattı” açıklamasını yaptı. Böylece, İngiltere’nin geçen sene haziran ayında yapılan referandumun sonucu çerçevesinde birlikten ayrılması süreci de resmen başlamış oldu. Taraflar, bir sonraki aşamada ayrılma anlaşmasının maddelerine ilişkin müzakerelere başlayacak. İki yıl sürmesi öngörülen süreç, İngiltere ve AB’nin üzerinde anlaşacakları metnin, hem İngiltere Parlamentosu hem de Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanmasıyla tamamlanacak. AB Konseyi Başkanı Tusk, cuma günü AB’nin Brexit yol haritasının taslağını açıklayacak. Taslağın, 29 Nisan’da yapılacak İngiltere’nin katılmayacağı AB liderler zirvesinde kabul edilmesi durumunda, müzakerelere geçilecek.
AB’DEN BOŞANMA INGILTEREYE 60 MILYON EURO MAL OLACAK
AB’nin, önceki taahhütlerinden dolayı İngiltere’ye yaklaşık 60 milyar euro’luk bir fatura çıkarılacağı belirtiliyor. Söz konusu faturanın, müzakerelerde en tartışmalı konulardan biri olması bekleniyor. Ayrıca İngiltere’de yaşayan birlik vatandaşları ile AB ülkelerinde yaşayan İngiltere vatandaşlarının Brexit sonrası durumları da diğer zorlu konular arasında yer alıyor. 23 Haziran 2016’da yapılan referandumda halkın yüzde 52’si AB’den ayrılma yönünde oy kullanmıştı. Geçen süre zarfında, AB sık sık İngiltere yönetiminden 50. maddeyi bir an önce işletmesini istemişti. İngiltere, 1973 yılında birliğe katılmıştı. İngiltere Başbakanı Theresa May, Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma süreci Brexit’i resmen başlattı.
May, AB’nin Lizbon Antlaşması’nın birlikten ayrılmayı düzenleyen 50. maddesi çerçevesinde Brüksel’e resmi ihbarda bulununca müzakere sürecini başlattı. May’in imzaladığı ihbar mektubu AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’a elden ulaştırıldı. İskoçya Özerk Yönetimi’nin parlamentodaki bağımsızlık referandumu oylaması öncesinde Glasgow’a giden May, Brexit’in ülkesine birlik getireceğini söyledi. May “Britanya Avrupa Birliği’nden ayrılması Birleşik Krallık’ın dünyaya mesafe aldığı anlamına gelmiyor” dedi. May Birleşik Krallık ülkelerinin bu süreçte gücü ve istikrarının çok önemli olacağını söyledi.
May, İskoçya Özerk Yönetimi Başbakanı Nicola Sturgeon ile görüşmesinde İngiltere ile AB arasındaki ilişkilerin 18 ile 24 ay arasında netleşeceğini belirtişti. Sturgeon ise, İskoçya parlamentosunda bağımsızlık referandumuna yönelik görüşmeleri geçen hafta başlatmıştı. İngiltere hükümeti, ülke içindeki siyasi tartışmaların yanı sıra AB’den “boşanma faturasının” meblağı konusunda da eleştiriliyor. Brexit müzakereleri başladığında 60 milyar Euro üzerinden sıkı pazarlıklar yaşanması bekleniyor ancak İngiltere Brexit Bakanı David Davis, 60 milyar Euro tutarındaki meblağ ile ilgili Brüksel’den herhangi resmi bir açıklama almadıklarını açıkladı. Davis, İngiltere’nin uluslararası yükümlülüklerine uyacağını söylerken, haklarına saygı gösterilmesini beklediklerini de belirtirken şöyle konuştu “Bu miktarda bir paranın el değiştirdiğini göreceğimizi sanmıyorum” dedi. Birleşik Krallık, AB bütçesi katkılarının yüzde 12’sini kullanıyor.
Avrupa Komisyonu ise Birleşik Krallık’ın payının ülke ekonomisinin büyüklüğüyle ölçülmesi gerektiğini savunuyor ve bu oranı yüzde 15 olarak belirliyor. Avrupa Komisyonu boşanma anlaşmasının maliyetini nasıl hesapladığını açıklamadı ancak 60 milyar Euro’luk fatura pek çok kişi için gerçekçi görünüyor. İngiltere’ye Brüksel’in çıkarabileceği faturalar arasında daha yoksul AB ülkelerindeki altyapı projeleri için ayrılmış fonlar da var. Komisyon İngiltere’nin bu yatırımları için taahhütte bulunduğunu ve birliği terk etse bile bu projeleri finanse etmekle yükümlü olduğunu savunuyor.
Komisyon İngiltere’nin Brexit süreci için mevcut 63.8 milyar Euro’luk maliyeti olduğunu açıkladı. İngiltere’nin yükümlülüklerinin yanı sıra AB’nin 2015 sonu itibariyle 153.7 milyar dolarlık varlıklarından faydalanması da söz konusu. Bunlar arasında AB binaları, uyduları ve bir şarap mahzeni de var. Brexit destekçileri İngiltere’nin AB’den çıktıktan sonra hiçbir mali yükümlülüğü kalmayacağını ve hiçbir ödeme yapmaması gerektiğini savunuyor. Hatta İngiltere’nin Avrupa Yatırım Bankası’na verdiği 9 milyar Euro’nun iade edilmesini isteyenler de var. Şimdilik 60 milyar Euro gerçekçi bir rakam olmayabilir ancak AB, İngiltere’nin tek kuruş ödemeden birlikten ayrılmasına razı olmayacak. Birleşik Krallık, geçen yıl 23 Haziran’da yapılan referandumda yüzde 52 oyla AB’den ayrılma kararı almıştı.