PROF. SANCAR NOBEL ÖDÜLÜ REPLİKASINI MARDİN ARTUKLU ÜNİVERSİTESİNE ARMAĞAN ETTİ

 

PROF. DR. AZİZ SANCAR’IN NOBEL ÖDÜLÜ REPLİKASI TÖRENLE MARDİN ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. AHMET AĞIRAKÇA’YA TAKDİM EDİLDİ-  Muammer ELVEREN –

Prof. Dr. Aziz Sancar’ın ‘DNA onarımının mekaniksel çalışması’ üzerine yaptığı çalışmalarla kazandığı 2015 Yılı Nobel Kimya Ödülü’nün replikası, Hilton İstanbul Bomonti’de düzenlenen törenle Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Ahmet Ağırakça’ya verildi. Nobel ödülü ve sertifikasının replikalarını Prof. Ağırakça’ya ‘Mardinliler Eğitim ve Dayanışma Vakfı (MAREV)’ Başkanı Av.Haluk Eldem ve ‘Mardin Eğitim Vakfı (MARSEV)’  Başkanı Kemal Nehrozoğlu tarafından takdim edildi.

Törende açılış konuşmasını yapan MAREV Genel Başkanı Av. Haluk Eldem, “Prof.Aziz Sancar eğlenceye düşkün olmayan ve özel herhangi bir hayatı olmayan, tüm hayatını insana ve bilimsel araştırmalara veren çok değerli hemşerimizdir. Atatürk ve Türkiye sevgisi herkesçe bilinen ve her fırsatta bunun altını çizen Aziz Hoca, bildiğiniz gibi ödülün orijinalini Anıtkabir müzesinde saklanmak üzere Sayın Cumhurbaşkanımızın katıldığı bir törenle teslim etmişitir. Replikayı ne zaman vereceğini sorduğumda, Aziz Hoca, bu görevi bana ve Kemal Nehrozoğlu’na verdiğini söyledi. Bizde bilimsel çalışmalarını aksatmamak konsantrasyonunu bozmamak için gelmesi yönünde ısrarcı olmadık. 100.cü yılı yaklaşan Cumhuriyet tarihinde sevdalısı olduğu Türkiye´ye pozitif bilimler alanında ilk Nobel Ödülü´nü kazandıran Sayın Aziz Sancar´ın bilimsel araştırmalarına aralıksız devam etmesinin, karşılıksız kalmayacağına ve alacağı başka ödüllerle de bizlere ve sevdalısı olduğu ülkemize büyük onurlar yaşatacağına bütün kalbimle inanıyorum” dedi.

MARSEV Genel Başkanı Kemal Nehrozoğlu’da  “Aziz Sancar hocamızın Nobel ödülünü aldıktan sonra sergilediği asil duruş; alçak gönüllük, bilgelik, vizyon, yurt sevgisi ve yardımseverlik içeriyor. Zaten replikalarını nerelere verdiğine bakarsak buralarda bu asil duruşun izlerini görürüz Sancar, ödülün aslını aziz Atatürk’e hediye etmiştir. Bir diğerini ise Mardin Artuklu Üniversitesi’ne verdi” şeklinde konuştu.

Ödülü teslim aldıktan sonra konuşan Prof. Ahmet Ağırakça ise “Çağımızın en önemli bilim adamaları arasında yerini alan Prof. Dr. Aziz Sancar Mardin Savur’dan çıkıp, Nobel ödülünü kazanmış değerli bir bilim insanıdır. Cenabı Allah´ın verdiği, akıl, gönül ve kalbin birlikteliğiyle bilim ortaya çıkıyor. Tarih boyunca, Mardin´den 2El Mardini’ adıyla Fizik, Kimya ve Astronomi alanında bilim adamları çıkmış, Şimdi de ‘El Mardini’ bilim adamlarını listesine, Prof. Aziz Sancar ‘Aziz El Sorani El Mardini’  olarak yerini almıştır. Bundan böyle ödülü aldığımız bu günü Üniversitemizde her yıl ‘19 Ocak Aziz Sancar Günü’ olarak kutlayacağız. Bunu buradan tüm Türkiye’ye ve dünyaya açıklıyorum ve şimdiden salonda bulunan herkesi önümüzdeki yıl kutlayacağımız ‘19 Ocak Aziz Sancar Günü’ne davet ediyorum. Ayrıca bu değerli ödülü üniversitemizin en güzel yerinde gümüş bir kaide üzerine koyacağız” dedi.

Prof. Dr. Aziz Sancar, 2015 yılında ‘Nobel Kimya Ödülü Madalya ve Sertifikasını aldıktan sonra Türkiye’ye gelmiş ve kasada saklanmak üzere Genelkurmay Başkanı’na teslim ettikten sonra sergilenmek üzere törenle Anıtkabir’e yani Mustafa Kemal Atatürk’e armağan etmişti.  Sancar, Nobel Komitesi’nin geleneksel olarak Ödülle beraber verdiği üç orijinal Replika’dan birini daha önce mezun olduğu İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine, ikinci Replika’yı da çalıştığı ABD Kuzey Carolina Üniversitesine son Replika’yı da dün (19.Ocak 2018) akşam düzenlenen törenle doğduğu şehre ‘Mardin Artuklu Üniversitesi’ne bağışladı.

Prof. Dr. Aziz Sancar ‘Bilimin Sonsuzluğunda Bir Hayat Hikayesi’ adlı belgeseli ve video konferansla misafirlere hitap ederken Gecenin sponsorluğunu üstlenen Özcan Tahincioğlu´na,  Süryani Ortodoks Metropoliti Yusuf Çetin ve Süryani Kadim cemaatine ilgilerinden dolayı teşekkür etti. Sancar Nobel Ödülü’nü kazanmasını Atatürk’e borçlu olduğunu özellikle vurgularken şöyle konuştu  “Okumak, bir yerlere gelmek için özel okullarda eğitim görmek gerekmiyor. Ben devlet okullarında okudum ve ayakkabısız okula gittiğimi biliyorum. Gençler azimli olsun, kararlı olsun, çalışsın. Mutlaka amaçlarına hedeflerine ulaşırlar. Türk evini kurduk. Gençlerimize hizmet verecek. 40 yıl önce çektiğim sıkıntıları gençlerimiz çeksin istemiyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti´nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk´ün sayesinde eğitim aldım ve bu günlere geldim. Ben Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının ürünüyüm. Benim ödüllerim onların ödülüdür. Nobel madalyası bir tane verilir. Ondan ayrı Nobel organizasyonunun bir kuralı var. Nobel alanlar üç tane de replika alabilirler. Eşim de Türkiye’yi sever, takdir eder onunla karar verdik. Üç replika alacağız ve vefa borcumuzu onunla ödeyeceğiz. Birisi benim Amerika’da yaptığım araştırmalarda destek olan üniversiteye diğeri beni yetiştiren bana bilim öğreten İstanbul Tıp Fakültesi’dir. Onu da rektör beye takdim ettik. Üçüncüsü de Mardin Artuklu Üniversitesi’ne gidecek. Böylece vefa borcumu bir dereceye kadar ödemiş olacağım. Nobel bir de para ile geliyor. 325 bin dolar civarında o da bizim oradaki Türk Evi Vakfı’na gitti. Oradaki öğrencilerin Amerika hayatına geçişini kolaylaştıracağız ve Türkiye’den gelen akademisyenlerin kalacağı bir yer temin edeceğiz. Orada kalacak bir eviniz olacak, ev kiralama zorluğu çekmezsiniz”.

Hürriyet gazetesinden Yalçın Bayer’le davet edildiğimiz yaklaşık 250 kişinin katıldığı ödül törenine, Aziz Sancar´ın yakınları, MAREV kadın Kolları Başkanı  Semra Eldem, Marmara bölgesi İstinaf Mahkemesi Yüksek Yargıcı Serkan Ağalday, Mardin Eski Valisi Temel Koçaklar, Mardin Vali Yardımcısı Bahattin Çelik, Mardin eski Belediye Başkanı Metin Pamukçu, Süryani Kadim Cemaati İstanbul Ankara Metropoliti Yusuf Çetin, Süryani Kadim Korepiskoposu Orhan Çanlı, İstanbul Süryani Kadim Cemaati Genel Sekreteri Kenan Gürdal, Sait Susin, Fehmi Tahincioğlu, Münir Kilimci, Serkan Akın, Bakırköy Belediye Başkanı Opr.Dr. Bülent Kerimoğlu, Dr. Akkan Suver ve Müjgan Suver, Emekli Vali Asım Hacımustafaoğlu, İTÜ Mimarlık Fakültesi- Prof.Dr.Yüksel Demir, Erdem Holding Başkan Vekili Dr.Nezih Erdem, Dicle Üniversitesi eski rektörü Fikri Can Oruç, Emekli Eğitimci Çetin Kerimoğlu, Gazeteci Ekrem Uca, Halil Aslan, Mardin Dernekleri Federasyonu Başkanı İbrahim Biter, Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu Başkanı Mehmet Çelik, Federasyon Onur Kurulu Başkanı Adnan Avuka hazır bulundu.

Muammer ELVEREN

Hürriyet.com.tr ‘de ayınlanan haber linki: http://www.hurriyet.com.tr/prof-sancar-replikasini-artukulu-universitesine-bagisladi-40715048

 

MuammerELVEREN hakkında 226 makale
İSTANBUL Üniversitesi- Yüksek Gazetecilik mezunu olan Muammer ELVEREN, 12 Şubat 1948 yılında Mardin’de doğdu. Evli ve bir kız babası olan ELVEREN, 1974 te Haldun SİMAVİ‘nin kurduğu GÜNAYDIN Gazetesi’ne girdi. 1977 de GÜNAYDIN gazetesi BRÜKSEL Bürosunu kurmakla görevlendirildi ve BRÜKSEL BÜRO ŞEFİ oldu. 1989 da BRÜKSEL temsilciliği yanında Mihail GORBAÇOV’un liderliğindeki Komünizm ’in merkezi kabul edilen 'Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği-SSCB’nin başkenti MOSKOVA temsilciliği görevini de üstlendi. ELVEREN 1991 yılında HÜRRİYET gazetesine girdikten sonra da BRÜKSEL ve MOSKOVA görevini birlikte yürüttü. Başta AZERBAYCAN olmak üzere dönemin Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri yanında BULGARİSTAN ve ROMANYA’da Komünizmin çöküşüyle ilgili olayları yerinde izledi. ELVEREN birçok batı ülkesinde de uluslararası olayları izledi, dizi, haber ve röportajlar yaptı. Muammer ELVEREN 1991 de Azeri ve Ermeni çatışmalarının en yoğun olduğu dönemde tüm tehlikeleri göze alarak DAĞLIK KARABAĞ ‘a girip röportaj yapmayı başaran ilk gazeteci oldu. Bu başarısıyla “YILIN GAZETECİSİ” seçildi ve ‘SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ ne layık görüldü. Muammer ELVEREN aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ‘SERİ RÖPORTAJ ÖDÜLÜ’ nü de kazandı. ELVEREN 1992 yılında Fransa’ya atanarak HÜRRİYET gazetesi PARİS TEMSİLCİSİ oldu. 1998 de Devlet Bakanı EYÜP AŞIK ’ın Fransa’da tutuklanan yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden Alaattin ÇAKICI ile konuşmasını içeren kasetini elde ederek istifasına neden olan ve hükümetin düşme sürecini başlatan “ÇAKICI’YA KAÇ DİYEN ANAP’LI BAKAN” haberiyle ikinci kez SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ ne layık görüldü. ELVEREN aynı yıl İstanbul Üniversitesi “İletişim Fakültesi- YILIN GAZETECİSİ ÖDÜLÜ’ nü aldı. Muammer ELVEREN ‘e 1999 da NOKTA dergisinin düzenlediği “DORUKTAKİLER 98″ yarışmasında da “YILIN GAZETECİSİ” Kasım 2023 te ‘Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Basın Hizmet ödülü’ verildi. Fransızca ve Arapça bilen ELVEREN 1977 den beri uluslararası alanda çalıştı, seri röportajlar yaptı, zirveler ve festivaller izledi. Avrupa Birliği, NATO, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve UNESCO ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü – OECD gibi Uluslararası kuruluşlarla ilgili siyasi ve ekonomik yazılar yazdı, haber ve dizi yazılar hazırladı. Uluslararası büyük aktüel olayları yerinde izleyen ELVEREN hemen hemen tüm doğu ve batı Avrupa ülkeleri, şimdi her biri birer bağımsız ülke olan ve 15 Cumhuriyetten oluşan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde çalıştı. İskandinav ülkeleri, Afrika ve Ortadoğu ülkeleri ile Mısır’dan Fas’a beş kuzey Afrika ülkesi ile çatışmalar döneminde SARAYBOSNA ve KOSOVA’da görev yaptı. 1995 te gazeteciliğin yanı sıra KANAL-D’ de televizyon haberciliğine de başlayan ELVEREN bu görevini 2008 sonuna kadar sürdürdü. ELVEREN 2010 yılına kadar HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİLİĞİ görevini sürdürdükten sonra Türkiye’ye döndü. HÜRRİYETgazetesinde uluslararası büyük olayları izleme görevini üstlenen ELVEREN, ARAP BAHARI olaylarının başladığı TUNUS ve MISIR’da görev yaptı. MISIR’da Devlet Başkanı Hüsnü MÜBAREK dönemini, TAHRİR DEVRİMİ, Mübarek‘in görevi bırakması, yargılanmasını yerinde izledi. Muhammed MURSİ dönemi ve ‘MÜSLÜMAN KARDEŞLER‘in günlerce RABİA Meydanı ayaklanmalarını, KAHİRE’nin çeşitli bölgelerinde yaptıkları gösterileri ve ASKERİ DARBE anında meydana gelen olayları yerinde izledi. Darbeyi gerçekleştiren Abdülfettah el SİSİ ’nin Cumhurbaşkanı seçildiği seçimler sırasında KAHİRE’de bulundu. ELVEREN daha sonra SİSİ döneminde tüm riskleri göze alarak MÜSLÜMAN KARDEŞLER ’den 1212 kişiye idam cezası verilen gazetecilerin sokulmadığı MİNYE kentine girip röportaj yapmayı başardı. UKRAYNA ’da ayaklanmalar başlayınca KIRIM ’a geçen ELVEREN orada görev yaparken Rus ordusu KIRIM'ı işgal etmeye başladı. KIRIM ‘da tüm bölge ve yolları kontrol altına alan Rus birliklerine rağmen Başkent SİMFEROPOL (Akmescit), BAHÇESARAY, YALTA ve özellikle Rus donanmasının bulunduğu ve gazetecilerin girmesi yasak SİVASTOPOL’e girmeyi başardı. Rus Ordusunun işgal ettiği bölgelerde fotoğraf çekmek yasak olduğu halde tüm tehlikeleri göze alarak 'Türk basınında ilk kez bir çatışma bölgesinde fotoğraf ve video çekme özelliği olan GOOGLE GÖZLÜĞÜ kullanarak' Rus askeri barikatlarıyla SİVASTOPOL’deki donanmasının fotoğraf ve görüntülerini çekip röportaj ve haberler hazırladı. HüRRİYET Gazetesinde uluslararası olayları izleme görevini 31 Aralık 2018 gününe kadar sürdüren Muammer ELVEREN kendi isteğiyle gazeteden ayrılarak emekli oldu. Halen "muammerelveren.com" sitesinde yazılarını derleyen ELVEREN, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu-FİJ, Belçika Profesyonel Gazeteciler Birliği-AGJPB, Avrupa Parlamentosu Gazeteciler Birliği-AJPE, Fransa Yabancı Gazeteciler Derneği-APE, Fransa Cumhurbaşkanlığı Gazeteciler Birliği-APP ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti TGC üyesidir. ELVEREN, FİJ kartı, Belçika Basın kartı, Fransa Basın kartı ve Sürekli Sarı Basın kartı taşıyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*