TÜRKİYEYİ DAVOS’LA TANIŞTIRAN TURGUT ÖZAL’IN
YUNAN BAŞBAKANI ANDREAS PAPANDREU İLE TARİHİ GÖRÜŞMESİ
-Bugünlerde Başbakan Davutoğlu ile beraberindeki heyet ve gazeteciler İsviçrenin kayak merkezlerinden biri olan Davos kasabasında ‘Ekonomik forum’ toplantılarına katılıyorlar. Özal’lı yılarda benim izlediğim Davos tam 30 yıl önce Türk-Yunan anlaşmazlığının diyaloğa dönüştüğü bir yer olma özelliği taşıyor. İşte o görüşmenin özet hikayesi….
Yıllarca süren Türk-Yunan anlaşmazlığı Başbakan Turgut Özal ile Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu’nun Davos’ta ilk kez 31 Ocak 1986 günü bir araya gelmesiyle diyaloga dönüştü. Özal ve Papandreu 15 dakika süren bu kısa görüşmede tokalaştılar ve formalite olarak karşılıklı birkaç cümle söylediler ancak derinlemesine konuları görüşmediler.
NATO üyesi oldukları halde iki ülke arasındaki ilişkileri geren Kıbrıs konusuna ise hiç değinmediler ve yine bir araya gelmek üzere vedalaştılar. Özal ile Papandreu’nun ikinci Davos görüşmesi ise 30 Ocak 1988 günü oldu. Başbakan Turgut Özal, Papandreu’nun verdiği Yunanistan kokteyline katıldı.
Önce tokalaşan sonra da 45 dakika süren bir görüşme yapan iki Başbakan daha sonra iki komşu ülke arasında yıllarca süren sorunları görüşmek üzere heyetlerle resmi görüşmeye geçtiler. Görüşmeden sonra Ankara-Atina arasında ‘Kırmızı telefon’ hattı çekilmesi, ‘Türk-Yunan Ticaret Odası’nın kurulması, Siyasi ve ekonomik sorunları çözecek bir ‘Çalışma Grubu’nun oluşturulması kararlaştırıldı.
Ortak açıklamada ‘iki lider, iki toplumu savaşın eşiğine getiren krizlerin tekrarlanmaması için çabalarını arttıracaklar’ denildi. Papandreu da Özal’ın akşam verdiği Türkiye kokteyline katıldı. Papandreu salona girer girmez yanına yaklaşıp ‘Türk-Yunan ilişkilerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Diye sorunca
‘Sen Türk gazetecisi misin? Diye sorduktan sonra da “ Artık ilişkilerin geleceği diyalogla sürecek, savaş kapısını artık kapattık,’ cevabını verdi. Tarihi Fotoğraflarda Turgut Özal, Andreas Papandreu, Yusuf Özal, Yavuz Canevi, Nüzhet Kandemir, Ali Tigrel, Şarık Tara, Uğur Doğan ve ben (Muammer Elveren) var