Genel

ANKARA İZMİR’E ‘ŞAŞI’ BAKMASIN

Muammer ELVEREN-Özel

“ANKARA BENİM PARTİMDEN OLMAYANI YOK SAYARIM’ SAPLANTISINDAN KURTULSUN ARTIK.”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu hayalindeki İzmir’i anlatırken hayata geçirdikleri ‘İzmir Modeli’ için Türkiye’ye çağrıda bulunanak, “Güneş İzmir’den doğuyor artık. Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılığından hiçbir zaman taviz vermeyen İzmir olarak, kalkınma problemine kafa yoran, Yaşam kalitesinin yerelden geliştiğine inanan, adam kayırmacı değil herkesi kucaklayan, Katılımcı, kimlikli, ahlaklı bir belediye ve tutkulu bir kent” sözleriyle tarif etti.

Kocaoğlu, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde görev süresinin 14’üncü yılında değişen İzmir’i ve hayata geçirdiği projeleri ‘Güneş İzmir’den doğuyor’ sloganıyla anlatırken, toplantının açılışını İzmirli  şarkıcı Burcu Güneş ‘İzmir’de Günbatımı’ isimli şarkıyla yaptı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “İstiyoruz ki, sürdürülebilirlik ve mutluluk kavramlarından giderek uzaklaşan, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü ve empatiyi artık pek dikkate almayan, birbirine fazla güvenmeyen, hak ve hukuk yerine emrivakilerle yol almayı alışkanlık haline getiren benim güzel ülkem, kafasını çevirip biraz da İzmir’e baksın.
Hoşgörüyü, toleransı, empatiyi görsün ve öğrensin.

Çatışmaların, kamplaşmaların, karpuz gibi bölünmelerin arttığı şu dönemde mutlu, umutlu, barış içinde yaşayan İzmirlilerden feyzalsın Ankara. Farkımızı fark etsin, bize önyargılı bakmasın, dışlamasın.
Belediyemizi koca bir silindirle ezerek dümdüz etmeyi hedefleyen 2 Mayıs ve 22 Kasım 2011 operasyonlarında, tıpkı Ankara’nın İzmir’e ‘şaşı’ bakışı gibi.
Benim partimden olmayanı yok sayarım’ saplantısından kurtulsun artık.
İstiyoruz ki, Türkiye “İzmir gibi” olsun. Bu çağrının, engellere ve aşırı vesayete rağmen önemli işler başaran muhalefetteki bir belediyeden gelmesi elbette çok daha anlamlı.
. . .

Hoşgörüyü, toleransı, empatiyi görsün ve öğrensin.
– İnsanların birbirine nefretle değil sevgiyle baktığı,
– devletine, milletine, ordusuna, bayrağına bağlı
– Ve herkesin yaşamak için can attığı
İzmir’i görsün artık Ankara!
İnatlaşmasın!
Kutuplaşmasın!
Kucaklaşsın!
Bir imza için aylarca oyalamasın
İzmir’e yapılan bu ötekileştirme ve uygulanan çifte standartların bizi yıldıracağını ve pes edeceğimizi de kimse düşünmesin.
“Bizden olanlar ve ötekiler” diye ayrıştırılmış Türkiye’nin geldiği içler acısı durumu
Sonu gelmeyen soruşturma ve teftişlere,
yüzlerce sayfalık tape kayıtlarına,
atılan çamurlara,
acımasız iftira ve suçlamalara rağmen,
İzmirliler bize hep inandı.
Kafasının bir yerinde “acabalar” hiç olmadı.

Fotoğraf: Sabri Ergül, Yalçın Bayer, Muammer Elveren ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu.

. . .

Bugün ülkemizin normal bir süreçten geçtiğini söyleyemeyiz. Kentlerdeki nüfusun önemli bir bölümü, seçmediği insanlar tarafından yönetiliyor. Oysa önümüzdeki engelleri, ancak adalet ve demokratik bir toplum taleplerinin karşılanmasıyla aşabiliriz.
Biz bu unsurların tamamını kucaklayan bir yerel yönetim modelini İzmir’den geliştirmeye çalışıyoruz.


Biz bu kentte hizmet üretirken, özgür bir kentli ve demokratik bir toplum hedeflerini gözetiyoruz.
Parçalanmamış bir bütünlük arayışı içindeyiz.
Dayanışıyoruz.
Kimseyi ideolojisine, mezbehine, inancına göre sınıflandırmıyoruz. Ayrıştırmıyoruz.
İnsanların bir kentte birlikte yaşama arzusu güçlendirilsin, çatışmalar önlensin istiyoruz.
Demokrat,
Hoşgörülü,
Güvenli,
Enerjik,
Dirayetli, güçlü ve inançlı,
Kararlı,
Şeffaf,
Adaleti her türlü değerin üzerinde tutan,
Tasarruf eden,
Ve kendi göbeğini kendi kesebilen İzmir, kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın; bu düşüncesinden, bu yaşam biçiminden, bu özgürlük tutkusundan asla vazgeçmeyecektir.


“İzmir duruşu” bozulmayacaktır.
Bütün bunlar, modası geçecek bir zihniyet değil İzmir’in olmazsa olmazlarıdır.
Mustafa Kemal Atatürk’e, onun ilkelerine ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılığından hiç bir zaman taviz vermeyen;
kuruluş ve kurtuluşun kenti İzmir olarak,
hemşehrilerimize sunduğumuz özgür ve demokratik yaşamı ve oluşturduğumuz yerelden kalkınma modelini Türkiye’ye açıyoruz.
Güneş İzmir’den doğuyor artık! ”

Fotoğraf- Soldan Hikmet Çetinkaya, Yalçın Bayer, Reşat Yörük, Muammer Elveren, Bülent Özdoğan , Serpil Yılmaz

Yalçın Bayer-Muammer Elveren  İzmir Asasnsör’e çıkıştaki Dario Moreno ve Enrico Macias büstleri önünde

 

 

Muammer ELVEREN-Özel

 

MuammerELVEREN

İSTANBUL Üniversitesi- Yüksek Gazetecilik mezunu olan Muammer ELVEREN, 12 Şubat 1948 yılında Mardin’de doğdu. Evli ve bir kız babası olan ELVEREN, 1974 te Haldun SİMAVİ‘nin kurduğu GÜNAYDIN Gazetesi’ne girdi. 1977 de GÜNAYDIN gazetesi BRÜKSEL Bürosunu kurmakla görevlendirildi ve BRÜKSEL BÜRO ŞEFİ oldu. 1989 da BRÜKSEL temsilciliği yanında Mihail GORBAÇOV’un liderliğindeki Komünizm ’in merkezi kabul edilen 'Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği-SSCB’nin başkenti MOSKOVA temsilciliği görevini de üstlendi. ELVEREN 1991 yılında HÜRRİYET gazetesine girdikten sonra da BRÜKSEL ve MOSKOVA görevini birlikte yürüttü. Başta AZERBAYCAN olmak üzere dönemin Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri yanında BULGARİSTAN ve ROMANYA’da Komünizmin çöküşüyle ilgili olayları yerinde izledi. ELVEREN birçok batı ülkesinde de uluslararası olayları izledi, dizi, haber ve röportajlar yaptı. Muammer ELVEREN 1991 de Azeri ve Ermeni çatışmalarının en yoğun olduğu dönemde tüm tehlikeleri göze alarak DAĞLIK KARABAĞ ‘a girip röportaj yapmayı başaran ilk gazeteci oldu. Bu başarısıyla “YILIN GAZETECİSİ” seçildi ve ‘SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ ne layık görüldü. Muammer ELVEREN aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ‘SERİ RÖPORTAJ ÖDÜLÜ’ nü de kazandı. ELVEREN 1992 yılında Fransa’ya atanarak HÜRRİYET gazetesi PARİS TEMSİLCİSİ oldu. 1998 de Devlet Bakanı EYÜP AŞIK ’ın Fransa’da tutuklanan yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden Alaattin ÇAKICI ile konuşmasını içeren kasetini elde ederek istifasına neden olan ve hükümetin düşme sürecini başlatan “ÇAKICI’YA KAÇ DİYEN ANAP’LI BAKAN” haberiyle ikinci kez SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ ne layık görüldü. ELVEREN aynı yıl İstanbul Üniversitesi “İletişim Fakültesi- YILIN GAZETECİSİ ÖDÜLÜ’ nü aldı. Muammer ELVEREN ‘e 1999 da NOKTA dergisinin düzenlediği “DORUKTAKİLER 98″ yarışmasında da “YILIN GAZETECİSİ” Kasım 2023 te ‘Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Basın Hizmet ödülü’ verildi. Fransızca ve Arapça bilen ELVEREN 1977 den beri uluslararası alanda çalıştı, seri röportajlar yaptı, zirveler ve festivaller izledi. Avrupa Birliği, NATO, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve UNESCO ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü – OECD gibi Uluslararası kuruluşlarla ilgili siyasi ve ekonomik yazılar yazdı, haber ve dizi yazılar hazırladı. Uluslararası büyük aktüel olayları yerinde izleyen ELVEREN hemen hemen tüm doğu ve batı Avrupa ülkeleri, şimdi her biri birer bağımsız ülke olan ve 15 Cumhuriyetten oluşan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde çalıştı. İskandinav ülkeleri, Afrika ve Ortadoğu ülkeleri ile Mısır’dan Fas’a beş kuzey Afrika ülkesi ile çatışmalar döneminde SARAYBOSNA ve KOSOVA’da görev yaptı. 1995 te gazeteciliğin yanı sıra KANAL-D’ de televizyon haberciliğine de başlayan ELVEREN bu görevini 2008 sonuna kadar sürdürdü. ELVEREN 2010 yılına kadar HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİLİĞİ görevini sürdürdükten sonra Türkiye’ye döndü. HÜRRİYETgazetesinde uluslararası büyük olayları izleme görevini üstlenen ELVEREN, ARAP BAHARI olaylarının başladığı TUNUS ve MISIR’da görev yaptı. MISIR’da Devlet Başkanı Hüsnü MÜBAREK dönemini, TAHRİR DEVRİMİ, Mübarek‘in görevi bırakması, yargılanmasını yerinde izledi. Muhammed MURSİ dönemi ve ‘MÜSLÜMAN KARDEŞLER‘in günlerce RABİA Meydanı ayaklanmalarını, KAHİRE’nin çeşitli bölgelerinde yaptıkları gösterileri ve ASKERİ DARBE anında meydana gelen olayları yerinde izledi. Darbeyi gerçekleştiren Abdülfettah el SİSİ ’nin Cumhurbaşkanı seçildiği seçimler sırasında KAHİRE’de bulundu. ELVEREN daha sonra SİSİ döneminde tüm riskleri göze alarak MÜSLÜMAN KARDEŞLER ’den 1212 kişiye idam cezası verilen gazetecilerin sokulmadığı MİNYE kentine girip röportaj yapmayı başardı. UKRAYNA ’da ayaklanmalar başlayınca KIRIM ’a geçen ELVEREN orada görev yaparken Rus ordusu KIRIM'ı işgal etmeye başladı. KIRIM ‘da tüm bölge ve yolları kontrol altına alan Rus birliklerine rağmen Başkent SİMFEROPOL (Akmescit), BAHÇESARAY, YALTA ve özellikle Rus donanmasının bulunduğu ve gazetecilerin girmesi yasak SİVASTOPOL’e girmeyi başardı. Rus Ordusunun işgal ettiği bölgelerde fotoğraf çekmek yasak olduğu halde tüm tehlikeleri göze alarak 'Türk basınında ilk kez bir çatışma bölgesinde fotoğraf ve video çekme özelliği olan GOOGLE GÖZLÜĞÜ kullanarak' Rus askeri barikatlarıyla SİVASTOPOL’deki donanmasının fotoğraf ve görüntülerini çekip röportaj ve haberler hazırladı. HüRRİYET Gazetesinde uluslararası olayları izleme görevini 31 Aralık 2018 gününe kadar sürdüren Muammer ELVEREN kendi isteğiyle gazeteden ayrılarak emekli oldu. Halen "muammerelveren.com" sitesinde yazılarını derleyen ELVEREN, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu-FİJ, Belçika Profesyonel Gazeteciler Birliği-AGJPB, Avrupa Parlamentosu Gazeteciler Birliği-AJPE, Fransa Yabancı Gazeteciler Derneği-APE, Fransa Cumhurbaşkanlığı Gazeteciler Birliği-APP ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti TGC üyesidir. ELVEREN, FİJ kartı, Belçika Basın kartı, Fransa Basın kartı ve Sürekli Sarı Basın kartı taşıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected!