Ekstra

HRANT DİNK VAKFINA CHIRAC VAKFI ÖDÜLÜ

Hrant dink vakfı, 2017 Chirac ödülü’ne layık görüldü.

Muammer ELVEREN –

Fransa’nın eski cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından 2008 de kurulan ve amacı, ‘çatışmaların önlenmesi, kültürlerarası diyaloğu ve sağlığa erişim kalitesinin yükseltilmesini desteklemek’ olan ‘Chirac Vakfı’ ödülü bugün Paris Quai Branly müzesi salonunda düzenlenen törenle ‘Hrant Dink Vakfı’na verildi. Törende ayrıca, Lübnan kamplarındaki mültecilerin rehabilitasyonuna tiyatro aracılığıyla katkı sunan ‘Zoukak Topluluğu’na da Chirac Vakfı ‘Barış İçin Kültür Ödülü’ verildi. Chirac Vakfı ödül töreninin açılışında Chirac’ın kızı Claude Chirac ve Fransa eski Başbakanı Alain Juppe konuştu. Juppe “Chirac Vakfı” ödülüne,  “Hrant Dink Vakfı’nın layık görülmesi iki komşu, Ermenistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine yorulmadan katkıda bulunmasıyla nedeniyle verildi” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, vakfın medyada nefret söylemi alanındaki çalışmalarına ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin gelişmesindeki katkısı ve azınlık haklarının geliştirilmesindeki rolüne vurgu yaparken Rakel Dink’e dönerek;

“Madam Rakel Dink, çabalarınız için teşekkür ediyoruz. Yorulmadan ve inatla basın özgürlüğü konusundaki kısıtlamaları, sizin gibi risk alan insanları takip edeceğim. Çünkü Fransa buna saygı gösteriyor. Vakıf 2009 yılından beri Türkiye medyasındaki ayrımcı, cinsiyetçi, homofobik söylemi ifşa ediyor. Mücadelenin bu kavramların yükselişte olduğu bir dönemde yapılması çok önemlidir” dedi. Hrant Dink Vakfının, Türkiye-Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesindeki somut çalışmalarının altını çizen Macron, “Üç ülke arasında uzlaşmanın ne kadar zor olduğunu bizzat biliyorum. Ama siz buna rağmen halkları birbirine yakınlaştırarak bu alanda mücadele etmeye devam ediyorsunuz” dedi. Konuşmasında basın özgürlüğüne de değinen Fransız lider, “Fransa buna saygı gösteriyor. Türkiye cumhurbaşkanıyla da ülkesinde tutuklu bulunan Fransız gazetecilerin, diğer Avrupalı gazetecilerin ve insan hakları savunucularının serbest bırakılması için onu ikna etmek üzere sürekli diyalog halindeyim” dedi.

 

Chirac Vakfı ödülünü Hrant dink’in kardeşi Hasrof Dink’le birlikte alan Rakel Dink, Türkiye ve dünyada yükselen kutuplaşmaya, ırkçı zihniyete ve nefret söylemine değinirken “Hrant Dink’i öldüren ırkçı zihniyet sadece gücü elinde tutmakla kalmıyor hala bütün dünyada yayılıyor” dedi.


Rakel Dink “Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Macron, Değerli Chirac Ailesi ve Vakfı Yönetenleri, Saygıdeğer Konuklar, 2007 yılında ailemizin başına gelen felaketin ardından bu Vakfı dostlarla birlikte kurma kararı aldığımızda tek bir niyetimiz vardı. Hrant’ın mücadelesini bu kurumla sürdürmek, hayatımızda oluşan büyük boşluğu onun insan hakları mücadelesiyle doldurmaya çalışmak. Onu hedef gösteren, düşmanlaştıran, öldüren ırkçı zihniyet, bugün sadece Türkiye’de iktidardan pay almaya çalışmakla kalmıyor, dünyada da yükseliyor, yeni “öteki”ler ve “düşman”lar yaratıyor, duvarlar örüyor. Bu dünyada o kadar acı yaşandı ki, artık yetmez mi? Bu kadar kan ve gözyaşı yetmez mi? Acıları çoğaltmak yerine, var olan acılara şifa olma yollarını aramak gerekmez mi? Devletlerin amacı öldürmek değil yaşatmak olmalı! Çünkü Tanrı bize ‘korkaklık ruhu değil, güç, sevgi ve özdenetim ruhu vermiştir’ [İncil, 2.Timoteos 1:7]

Yerinden yurdundan edilmenin ne demek olduğunu bilen bir Ermeni olarak bugün milyonlarca mültecinin köklerinden kopup dünyaya savrulduğunu görmek ayrı bir acı veriyor. Bu durumla ilgili devletlerin reaksiyonunu izlemek ise ibretlik… Maalesef nefret söylemi tüm dünyada yükseliyor ve insanları kendi dini veya etnik mahallelerine daha da kapanmaya yöneltiyor.

Ancak yükselen yalnızca nefret söylemi değil. İnsan haklarını savunanların sesi de daha çok yükseliyor. Vakfımızın amacı, kendi yuvamız Türkiye’den başlayarak ayrımcılıkla mücadele etmek, diyalog ve barış dili kurmak, farklı kimlikleri yakınlaştırmak, kültürel mirası korumak, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini geliştirmek, duvarlar örülen bir dönemde sınırları açmak, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin gelişmesine katkı sunmak ve en önemlisi insanların kafalarındaki sınırları aşmak. Biz bütün bunlar için Türkiye’de Ermeni, Türk, Kürt, Müslüman, Hristiyan birlikte çalışıyoruz. Dünyada aynı idealler için çalışan, insan hakları mücadelesini yürüten büyük ailenin bir parçası olmak bize onur veriyor. Bazen dev dalgalara karşı verilen bir mücadele hissi verse de ne Türkiye’de ne de dünyada yalnız olmadığımızı bilmek bize umut veriyor. Bugün ilham verici Zoukak Topluluğu ile birlikte bu ödülü almak ve aranızda olmak da bize güç kattı. Türkiye’de demokrasi için çalışan, zor zamanlardan geçen herkese de güç vermesini umduğumuz bu ödül için tüm içtenliğimle, kendi adıma ve Vakfımız adına teşekkür ediyorum.

 

 

MuammerELVEREN

İSTANBUL Üniversitesi- Yüksek Gazetecilik mezunu olan Muammer ELVEREN, 12 Şubat 1948 yılında Mardin’de doğdu. Evli ve bir kız babası olan ELVEREN, 1974 te Haldun SİMAVİ‘nin kurduğu GÜNAYDIN Gazetesi’ne girdi. 1977 de GÜNAYDIN gazetesi BRÜKSEL Bürosunu kurmakla görevlendirildi ve BRÜKSEL BÜRO ŞEFİ oldu. 1989 da BRÜKSEL temsilciliği yanında Mihail GORBAÇOV’un liderliğindeki Komünizm ’in merkezi kabul edilen 'Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği-SSCB’nin başkenti MOSKOVA temsilciliği görevini de üstlendi. ELVEREN 1991 yılında HÜRRİYET gazetesine girdikten sonra da BRÜKSEL ve MOSKOVA görevini birlikte yürüttü. Başta AZERBAYCAN olmak üzere dönemin Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri yanında BULGARİSTAN ve ROMANYA’da Komünizmin çöküşüyle ilgili olayları yerinde izledi. ELVEREN birçok batı ülkesinde de uluslararası olayları izledi, dizi, haber ve röportajlar yaptı. Muammer ELVEREN 1991 de Azeri ve Ermeni çatışmalarının en yoğun olduğu dönemde tüm tehlikeleri göze alarak DAĞLIK KARABAĞ ‘a girip röportaj yapmayı başaran ilk gazeteci oldu. Bu başarısıyla “YILIN GAZETECİSİ” seçildi ve ‘SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ ne layık görüldü. Muammer ELVEREN aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ‘SERİ RÖPORTAJ ÖDÜLÜ’ nü de kazandı. ELVEREN 1992 yılında Fransa’ya atanarak HÜRRİYET gazetesi PARİS TEMSİLCİSİ oldu. 1998 de Devlet Bakanı EYÜP AŞIK ’ın Fransa’da tutuklanan yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden Alaattin ÇAKICI ile konuşmasını içeren kasetini elde ederek istifasına neden olan ve hükümetin düşme sürecini başlatan “ÇAKICI’YA KAÇ DİYEN ANAP’LI BAKAN” haberiyle ikinci kez SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ ne layık görüldü. ELVEREN aynı yıl İstanbul Üniversitesi “İletişim Fakültesi- YILIN GAZETECİSİ ÖDÜLÜ’ nü aldı. Muammer ELVEREN ‘e 1999 da NOKTA dergisinin düzenlediği “DORUKTAKİLER 98″ yarışmasında da “YILIN GAZETECİSİ” Kasım 2023 te ‘Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Basın Hizmet ödülü’ verildi. Fransızca ve Arapça bilen ELVEREN 1977 den beri uluslararası alanda çalıştı, seri röportajlar yaptı, zirveler ve festivaller izledi. Avrupa Birliği, NATO, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve UNESCO ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü – OECD gibi Uluslararası kuruluşlarla ilgili siyasi ve ekonomik yazılar yazdı, haber ve dizi yazılar hazırladı. Uluslararası büyük aktüel olayları yerinde izleyen ELVEREN hemen hemen tüm doğu ve batı Avrupa ülkeleri, şimdi her biri birer bağımsız ülke olan ve 15 Cumhuriyetten oluşan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde çalıştı. İskandinav ülkeleri, Afrika ve Ortadoğu ülkeleri ile Mısır’dan Fas’a beş kuzey Afrika ülkesi ile çatışmalar döneminde SARAYBOSNA ve KOSOVA’da görev yaptı. 1995 te gazeteciliğin yanı sıra KANAL-D’ de televizyon haberciliğine de başlayan ELVEREN bu görevini 2008 sonuna kadar sürdürdü. ELVEREN 2010 yılına kadar HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİLİĞİ görevini sürdürdükten sonra Türkiye’ye döndü. HÜRRİYETgazetesinde uluslararası büyük olayları izleme görevini üstlenen ELVEREN, ARAP BAHARI olaylarının başladığı TUNUS ve MISIR’da görev yaptı. MISIR’da Devlet Başkanı Hüsnü MÜBAREK dönemini, TAHRİR DEVRİMİ, Mübarek‘in görevi bırakması, yargılanmasını yerinde izledi. Muhammed MURSİ dönemi ve ‘MÜSLÜMAN KARDEŞLER‘in günlerce RABİA Meydanı ayaklanmalarını, KAHİRE’nin çeşitli bölgelerinde yaptıkları gösterileri ve ASKERİ DARBE anında meydana gelen olayları yerinde izledi. Darbeyi gerçekleştiren Abdülfettah el SİSİ ’nin Cumhurbaşkanı seçildiği seçimler sırasında KAHİRE’de bulundu. ELVEREN daha sonra SİSİ döneminde tüm riskleri göze alarak MÜSLÜMAN KARDEŞLER ’den 1212 kişiye idam cezası verilen gazetecilerin sokulmadığı MİNYE kentine girip röportaj yapmayı başardı. UKRAYNA ’da ayaklanmalar başlayınca KIRIM ’a geçen ELVEREN orada görev yaparken Rus ordusu KIRIM'ı işgal etmeye başladı. KIRIM ‘da tüm bölge ve yolları kontrol altına alan Rus birliklerine rağmen Başkent SİMFEROPOL (Akmescit), BAHÇESARAY, YALTA ve özellikle Rus donanmasının bulunduğu ve gazetecilerin girmesi yasak SİVASTOPOL’e girmeyi başardı. Rus Ordusunun işgal ettiği bölgelerde fotoğraf çekmek yasak olduğu halde tüm tehlikeleri göze alarak 'Türk basınında ilk kez bir çatışma bölgesinde fotoğraf ve video çekme özelliği olan GOOGLE GÖZLÜĞÜ kullanarak' Rus askeri barikatlarıyla SİVASTOPOL’deki donanmasının fotoğraf ve görüntülerini çekip röportaj ve haberler hazırladı. HüRRİYET Gazetesinde uluslararası olayları izleme görevini 31 Aralık 2018 gününe kadar sürdüren Muammer ELVEREN kendi isteğiyle gazeteden ayrılarak emekli oldu. Halen "muammerelveren.com" sitesinde yazılarını derleyen ELVEREN, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu-FİJ, Belçika Profesyonel Gazeteciler Birliği-AGJPB, Avrupa Parlamentosu Gazeteciler Birliği-AJPE, Fransa Yabancı Gazeteciler Derneği-APE, Fransa Cumhurbaşkanlığı Gazeteciler Birliği-APP ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti TGC üyesidir. ELVEREN, FİJ kartı, Belçika Basın kartı, Fransa Basın kartı ve Sürekli Sarı Basın kartı taşıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected!