Genel

AHISKA TÜRKLERİNİN 1944 SÜRGÜNÜ…

 

26 YIL ÖNCE MOSKOVA’DA GÖSTERİ YAPTIKLARINDA SESLERİNİ İLK BEN DUYURMUŞTUM…

Ahıska türkleri tarihin en acımasız Rus diktatörlerinden Stalin’in emriyle kızıl ordu birlikleri 14 kasım 1944 gece yarısı yaşlı, kadın, çocuk, genç demeden kentin meydanında toplatıldıktan sonra trenlerin yük vagonlarına bindirilip aç susuz başta Fergana vadisi olmak üzere Orta Asya’nın çeşitli bölgelerine sürüldüler. Sovyetler birliği döneminde Gorbaçov’un katı komünizm kurallarını yumuşatmak için uyguladığı “açıklık ve yeniden yapılanma’ politikalarından güç alan Ahıska Türklerinin temsilcilerini 26 yıl önce Moskova’da ilk izinli gösterilerini kremlin sarayının önünde yaparken görmüştüm. yedi kişilik grup ellerinde Rusça ve Türkçe yazılmış pankartlarla sessizce durup kremlin sarayına girenlere pankartları gösteriyorlardı.

TÜRKÇE BİLİYORMUSUNUZ? DEDİM BANA SARILDI

yanlarına gidip ‘Türkçe biliyor musunuz ?’ diye sorduğumda adının Abuzer Tayfur olduğunu söyleyen en yaşlıları ‘evet biliyoruz biz Türk’üz’ diyerek boynuma sarıldıktan sonra anlatmaya başladı “ önceleri kendi aramızda “Türk Fikri Komitesi’ni kurduktan sonra “Anadolu Osmanlı Müteşebbis Grubu” adı altında örgütlendik. Ben grubun başkanıyım biz 1818 ila 1878 yılları ve 93 harbinde esir düşen ve Rusya’da kalan Osmanlı Türklerinin çocukları ve torunlarıyız. Kazakistan ve Kırgızistan’da sanat ve ziraatla uğraşıyoruz. yaklaşık 200 bin kişiyiz. Gorbaçov’dan önceki yıllarda Sovyetler birliğinden çıkma lafını ağzımıza bile alamıyorduk. Şimdi ise görüyorsunuz kremlin sarayı önünde gösteri yapabiliyoruz. bu günlere de şükür”. Abuzer Tayfur’un çok düzgün Türkçe konuştuğu dikkatimi çekmişti. sürgün yıllarında çektikleri çileleri, yaşadıkları zorlukları topladığı 82 sayfalık “el yazması” belgeyi bana verdi. bu belgede başkan Gorbaçov’a, dışişleri bakanı Şavarnadze’ye, Başbakan Özal’a ve birleşmiş milletlere yazılmış mektuplar da vardı. ben Özal’ın mektubunu uçakta elden ileteceğimi söyleyip daha geniş konuşmak için ertesi güne randevulaştık.

NASIL SÜRGÜN EDİLDİLER?

Ahıska Türkleri tarihin en acımasız Rus diktatörlerinden Stalin’in emriyle kızıl ordu birlikleri 14 kasım 1944 tarihinde yaşlı, kadın, çocuk, genç demeden trenlerin yük vagonlarına bindirilip aç susuz orta Asya’ya sürüldüler. Rus kızıl ordu askerleri günlerce kuşattığı Ahıska’nın, 220 köyünü gece yarısı basıp halkı bir meydanda topladıktan sonra ‘Almanlar burayı işgal edecek, sizi daha güvenli yerlere taşıyoruz’ yalanıyla sürgünü gerçekleştirdi. Ahıska trüklerinin merkezi, güneybatı Kafkasya’da, Gürcistan sınırları içinde yer alan, Türkiye’nin kuzeydoğusu, Ermenistan’ın kuzeybatısında yer alan bölgedir. Osmanlı döneminde eyalet başkenti olan Ahıska, 1828 Osmanlı-Rus savaşından sonra 1829 da imzalanan ‘ Edirne Antlaşması’yla Ahıska bölgesi savaş tazminatı olarak Ruslara bırakılmıştı. Bugün Ahıska Türkleri Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Gürcistan, Azerbaycan, Türkiye, KKTC, Ukrayna, Rusya federasyonu ve Amerika’da birçok yerleşim birimine dağılmış vaziyetteler.

BAŞBAKAN’A CUMHURBAŞBAKAN DİYORLAR

Ahıska Türkleri o kadar yıl sonra Türkiye Türkçesini neredeyse düzgün konuşmaları. ilginç olan ise cumhurbaşkanına cumhurbaşkanı olarak hitap ederken başbakana halkın başbakanı manasında “Cumhurbaşbakan” demeleriydi. Büyük dedelerinden, dedelerinden, babalarından dinledikleri acılı sürgün olayını unutmamak için dilleri döndüğü kadar tarihlerini el yazısı ile yazmışlar, İşte bana verdikleri 82 sayfadan bir örnek …

 

muammerelveren.com

 

 

MuammerELVEREN

İstanbul Üniversitesi Yüksek Gazetecilik mezunu olan Muammer Elveren, 12 Şubat 1948 yılında Mardin’de doğdu. Evli ve bir kız babası olan Elveren, 1974’te Haldun Simavi‘nin kurduğu GÜNAYDIN GAZETESİ’ne girdi.

1977’de GÜNAYDIN GAZETESİ BRÜKSEL BÜROSU’nu kurmakla görevlendirildi ve BRÜKSEL BÜRO ŞEFİ oldu. 1989’da Brüksel temsilciliğinin yanında, Mihail Gorbaçov’un liderliğindeki Komünizm’in merkezi kabul edilen SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLER BİRLİĞİ-SSCB’nin başkenti MOSKOVA temsilciliği görevini de üstlendi.

1991 yılında HÜRRİYET GAZETESİ’ne girdikten sonra hem Brüksel hem Moskova görevini birlikte yürüttü. Bu dönemde başta AZERBAYCAN olmak üzere Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri ile BULGARİSTAN ve ROMANYA’da Komünizmin çöküşüyle ilgili olayları yerinde izledi.

Elveren, 1991’de Azeri ve Ermeni çatışmalarının en yoğun olduğu dönemde tüm tehlikelere rağmen DAĞLIK KARABAĞ’a girip röportaj yapmayı başaran ilk gazeteci oldu. Bu başarısıyla YILIN GAZETECİSİ seçildi ve SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ne layık görüldü. Aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin SERİ RÖPORTAJ ÖDÜLÜ’nü de kazandı.

1992’de Fransa’ya atanarak HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİSİ oldu. 1998’de ise, Devlet Bakanı EYÜP AŞIK’ın Fransa’da tutuklanan yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden ALAATTİN ÇAKICI ile yaptığı konuşmayı içeren kaseti elde ederek gündeme damga vurdu. “ÇAKICI’YA KAÇ DİYEN ANAP’LI BAKAN” başlıklı bu haberle ikinci kez SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’nü aldı. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi tarafından da YILIN GAZETECİSİ ÖDÜLÜ’nü kazandı.

1999’da Nokta dergisinin düzenlediği DORUKTAKİLER 98 yarışmasında YILIN GAZETECİSİ unvanını aldı. Kasım 2023’te ise TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ BURHAN FELEK BASIN HİZMET ÖDÜLÜ’ne layık görüldü.

Fransızca ve Arapça bilen Elveren, 1977’den itibaren uluslararası alanda çalıştı. AVRUPA BİRLİĞİ, NATO, AVRUPA KONSEYİ, AVRUPA PARLAMENTOSU, UNESCO ve OECD gibi kurumlarla ilgili yazılar kaleme aldı. Ayrıca SARAYBOSNA ve KOSOVA’da görev yaptı.

1995’te gazeteciliğin yanı sıra KANAL-D’de televizyon haberciliğine başladı ve bu görevini 2008 sonuna kadar sürdürdü. 2010 yılına kadar HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİLİĞİ görevini yürüttü.

ARAP BAHARI sürecinde TUNUS ve MISIR’da görev yaptı. Mısır’da HÜSNÜ MÜBAREK dönemini, TAHRİR DEVRİMİ’ni ve MUHAMMED MURSİ dönemini takip etti. MÜSLÜMAN KARDEŞLER’in RABİA MEYDANI ayaklanmalarını ve askeri darbe sürecindeki olayları izledi. Daha sonra, darbeyi gerçekleştiren ABDÜLFETTAH EL SİSİ’nin seçimlerinde KAHİRE’de bulundu. Ayrıca MİNYE kentine girerek röportaj yaptı.

UKRAYNA’da ayaklanmalar başlayınca KIRIM’a geçti. Rus ordusunun işgali sırasında SİMFEROPOL, BAHÇESARAY, YALTA ve özellikle yasaklı SİVASTOPOL’e girdi. Burada GOOGLE GÖZLÜĞÜ kullanarak Türk basınında ilk kez bir çatışma bölgesinde görüntü aldı.

Elveren, HÜRRİYET GAZETESİ’ndeki görevini 31 Aralık 2018’de emekliye ayrılarak noktaladı. Halen muammerelveren.com adresinde yazılarını yayımlamaktadır.

Elveren, FİJ, AGJPB, AJPE, APE, APP ve TGC üyesidir. Ayrıca FİJ KARTI, BELÇİKA BASIN KARTI, FRANSA BASIN KARTI ve SÜREKLİ SARI BASIN KARTI sahibidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir