GenelHaberlerim

MACRON’UN AZARLADIĞI GAZETECİ IRAK’TA 124 GÜN REHİNE ALINMIŞTI

MACRON’UN AZARLADIGI GAZETECİYİ EL KAİDE ÖRGÜTÜNÜN
TAM 124 GÜN IRAKTA REHİNE ALDIĞINI BİLİYORMUYDUNUZ ?
Fransa Cumhurbaskani Emmanuel Macron’un, Lübnan’da Hizbullah’in Meclisteki grubunun lideri Muhammed Raad ile görüsmeyi haber yaptigi için azarladigi gazeteci Georges Malbrunot’nun 2004 yilinda Irak’ta El Kaide terör örgütüne bagli “Irak Islam Ordusu” tarafindan tam 124 gün rehine alindigini biliyor muydunuz? Malbrunot’yu dönemin Fransa Cumhurbaskani Jacques Chirac aracilar koyarak uzun süren pazarliklar sonrasi kurtarmisti. Bu fotografi Georges Malbrunot ile Chirac’in Kahire ziyaretinde çektirmistik.

IRAK’TA REHİNE TUTULAN FRANSIZ GAZETECİ MALBRUNOT İLE CHESNOT SERBEST BIRAKILDI.

Fransa, dört aydır rehin tutulan iki vatandaşını 124 gün sonra kurtarmayı basardı. Fransız Le Figaro gazetesinden George Malbrunot ile Radio France Internationale’den Christian Chesnot’yu Irak’ta Rehin alan militanlar, Fransa’da devlet okullarında başörtüsü takılmasını yasaklayan yasanın kaldırılmasını talep etmişlerdi. Militanların daha sonra fidye istedikleri, ancak gazetecileri siyasi nedenlerle serbest bıraktıkları belirtilmişti. Gazetecileri rehin alan Irak İslam Ordusu’ndan yapılan açıklamada, “Amerikan güçleri için casusluk yapmadıkları ortaya çıktığından, İslami kurumların ricası doğrultusunda, Fransız hükümetinin Irak konusunda izlediği tutuma ve 2 gazetecinin Filistin davasına yaklaşımlarına karşılık olarak serbest bırakıldılar” denildi. Gazetecilerin serbest bırakılması, Fransız diplomasisinin zaferi olarak nitelendirildi. Irak’ta (dün 22.12.2004)  serbest kalan Radio France Internationale’den Christian Chesnot ile Figaro gazetesinden George Malbrunot, Paris yakınında askeri üste Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile Başbakan Jean-Pierre Raffarin tarafından karşılandılar.  Chesnot ile Malbrunot’yu, bugün Bağdat’tan ayrıldıktan sonra kısa mola verilen Kıbrıs’ta Fransa Dışişleri Bakanı Michel Barnier karşılayarak Paris’e kadar eşlik etti. Gazetecilerin serbest bırakılması, Fransız diplomasisinin bir zaferi olarak nitelendirildi.            

 

Fransa ‘fidye ödemedik’ diye açıkjlama yaparken, gazetecileri rehin alan İslam Ordusu; Fransa, Irak savaşına karsı olduğu ve Filistin devletini desteklediği için rehineleri salıverdiğini açıkladı.  Böylece Fransa Irak’tan gelen sevindirici haberle Noel bayramını erken kutlamaya başladı. Christian Chesnot (38) ile George Malbrunot (41), 20 Ağustos’ta Necef’e giderken kaçırıldılar. Irak savaşından uzak durmaya çalışan Fransa, bu kaçırılma olayıyla Bakanları, diplomatları, rehineler için Arap dünyasında seferber etti. Ancak kaçırılma olayını üstlenen İslam Ordusu’nun tek bir talebi vardı: ‘Fransa, okullarda dini sembolleri yasaklayan yasadan vazgeçsin.’ Bu talebe Fransa’daki Müslüman toplum kuruluşları bile tepki gösterdi. Fransa’dan sürekli umutlu açıklamalar gelirken, Irak’ta kamyon şoförlerinin kurşuna dizilmesi ve üstüne Irak’a gönül vermiş İngiliz asıllı kadın rehine Margaret Hassan’in öldürülmesi moralleri bozdu. Fransa, pazarlıklarına hız verdi ve sevindirici haber önceki gün geldi. İslam Ordusu, Fransa’nın Irak’ta savaş karşıtı tavrını göz önünde bulundurarak iki rehineyi serbest bıraktı. Fransa Başbakanı Jean-Pierre Raffarin, ‘fidye ödenmedi’ derken, Fransız basını kurtarma operasyonunun niye bu kadar uzun sürdüğünü sorgulamaya başladı. Fransız medyası aylarca süren serbest bırakılma pazarlığını Fransa Dış İstihbarat Teşkilatı DGSE’nin yaptığını ileri sürüyor.

Irak’ta 124 gün rehin kalan Chesnot ve Malbrunot’yu, Paris’teki askeri Villacoublay Havaalanı’nda Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Başbakan Jean Pierre-Raffarin karşıladı. Chirac, gazetecileri karşılamak için Fas’ta yaptığı Noel tatilini yarıda kesti. Serbest bırakılan gazeteciler, Fransız hava kuvvetlerine ait bir Falcon 900 uçağı ile önce Kıbrıs’a getirildi. Burada C-130 tipi askeri bir uçağa nakledilen gazetecilere Dışişleri Bakanı Michel Barnier eşlik etti. Paris’te savaş kahramanı gibi karşılanan Chesnot ve Malbrunot’nun alana inmesinin ardından duygu seli yasandı. ‘Bundan güzel Noel hediyesi olamaz’ diyen yakınları, iki gazeteciye sarılarak hasret giderdiler. Sağlıklı görünen ikili, havaalanında kısa bir basın açıklaması yaptı. Chesnot ve Malbrunot, direnişçilerin önce sert davrandığını, Fransız olduklarını öğrendiklerinde yumuşadıklarını ifade ettiler. Gazeteciler, aileleriyle birlikte havaalanından ayrılmadan önce, ‘Ama yine de bir direnişçi, türban kararı nedeniyle Chirac’a küfretmişti’ dediler. Ortadoğu tutkunu gazeteciler Christian Chesnot ile Georges Malbrunot’nun ortak Ortadoğu sevdası, hem onları ölümün esiğine getirdi, hem de eşiğin öte tarafına geçmelerine engel oldu. Filistin devletini destekleyen görüşleri canlarını kurtardı. Georges Malbrunot, 1994 yılında Kudüs’e yerleşti. Arkasında herhangi büyük bir medya kuruluşu yoktu. Önce Israil-Filistin meselesine odaklandı. Sonra tüm Ortadoğu, Irak ve İran’la ilgilenmeye başladı. 2000 yılından itibaren serbest olarak Le Figaro için çalışmaya başladı. Chesnot (37) da Malbrunot gibi Arapça konuşuyordu. Kendini Ortadoğu’nun sırlarını çözmeye ve bunu dünyaya duyurmaya adamıştı. Amman’da yaşayan Chesnot, Radio France Internationale için çalışıyordu. İki gazetecinin yolları Amman’da buluştu. Irak üzerine iki kitaba ortak imza attılar. ‘Saddam Hüseyin’in Irak’ı: Bir Portre’ ve ‘Saddam Yılları’. Malbrunot 2002 İntifadası ile ilgili kitap yazarken, Chesnot’nun ise ‘Ortadoğu’da su için mücadele’ isimli kitabı bulunuyor. Fransiz gazeteci Georges Malbrunot, muhafazakâr milletvekili Didier Julia’nin kendisi ve arkadaşını kurtarma girişimini eleştirdi. Malbrunot, havaalanında yaptığı açıklamada, milletvekili Didier Julia’nin ekim ayında Bağdat’a gelerek yaptığı kurtarma girişimiyle “iki yurttasın hayatıyla oynandığını” söyledi.  “Bu kişinin davranışından şoke oldum” diye konuşan Malbrunot, bunun “aşağılayıcı” olduğunu söyledi.

Rehine gazeteci: Bin Ladin gezegeninde gibiydik

Irak’taki direnişçi bir grup tarafından dört ayı aşkın süre rehin tutulan ve bu hafta içinde serbest bırakılan iki Fransız gazeteci, Christian Chestnot ve Georges Malbrunot, ülkelerine dönmenin, ailelerine kavuşmanın sevincini yaşıyor. Çarşamba günü Fransa’ya dönen gazetecilerden Malbrunot, kendilerini kaçıran kişilerin, Irak’la ilgili sorunlardan çok, “uluslararası cihad hedefiyle” hareket ettiklerini söyledi. Fransız Uluslararası Radyosu’ndan Chestnot ve Le Figaro gazetesi için çalışan Malbrunot’yu rehin alan Irak İslam Ordusu’na bağlı militanlar, Fransa’da devlet okullarında başörtüsü takılmasını yasaklayan yasanın kaldırılmasını talep etmişlerdi. Malbrunot, bugün yaşananların etkilerinin önümüzdeki yıllarda da görüleceğini söyledi: ”Rehin tutulduğumuz günlerden çıkardığımız başlıca ders, özellikle Irak’ın kuzeyinde İslam Ordusu’nun bir hücresinde tutulduğumuz dönemde, bir ‘Bin Ladin’ gezegeninde olduğumuzun farkına varmak oldu. Bizi kaçıran kişilerin derdinin Irak değil, daha geniş kapsamlı olduğunun bilincindeydik. Bu kişiler ‘uluslararası cihad ‘ hedefine ulaşmak istiyorlar. Georges Malbrunot, Sanıyorum, önümüzdeki 10 yıl boyunca, bu kişilerin yarattığı, teşvik etmeye çalıştığı medeniyetler çatışması başlıca sorunumuz olacak.” Fransız gazeteci Georges Malbrunot, meslektaşlarına da uyarıda bulunarak, Iraklı direnişçilerin kendilerine verdikleri mesajı aktardı:

”Bize destek olan tüm meslektaşlarımıza şükran borçluyuz ve onlara Irak’a gideceklerse çok, çok dikkatli olmalarını söylemek istiyoruz. Çünkü bizi kaçırana kişiler, ‘Irak’a geri gelmeyin, burası savaş toprakları. Size burada ihtiyacımız yok. Biz, Amerikanlılarla hesaplaşmak istiyoruz’ dediler. Tekrar uyarmak istiyorum: Irak’ın her yeri, Batılıları arayan silahlı adamlarla dolu.’ dedi.

MuammerELVEREN

İstanbul Üniversitesi Yüksek Gazetecilik mezunu olan Muammer Elveren, 12 Şubat 1948 yılında Mardin’de doğdu. Evli ve bir kız babası olan Elveren, 1974’te Haldun Simavi‘nin kurduğu GÜNAYDIN GAZETESİ’ne girdi.

1977’de GÜNAYDIN GAZETESİ BRÜKSEL BÜROSU’nu kurmakla görevlendirildi ve BRÜKSEL BÜRO ŞEFİ oldu. 1989’da Brüksel temsilciliğinin yanında, Mihail Gorbaçov’un liderliğindeki Komünizm’in merkezi kabul edilen SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLER BİRLİĞİ-SSCB’nin başkenti MOSKOVA temsilciliği görevini de üstlendi.

1991 yılında HÜRRİYET GAZETESİ’ne girdikten sonra hem Brüksel hem Moskova görevini birlikte yürüttü. Bu dönemde başta AZERBAYCAN olmak üzere Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri ile BULGARİSTAN ve ROMANYA’da Komünizmin çöküşüyle ilgili olayları yerinde izledi.

Elveren, 1991’de Azeri ve Ermeni çatışmalarının en yoğun olduğu dönemde tüm tehlikelere rağmen DAĞLIK KARABAĞ’a girip röportaj yapmayı başaran ilk gazeteci oldu. Bu başarısıyla YILIN GAZETECİSİ seçildi ve SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ne layık görüldü. Aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin SERİ RÖPORTAJ ÖDÜLÜ’nü de kazandı.

1992’de Fransa’ya atanarak HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİSİ oldu. 1998’de ise, Devlet Bakanı EYÜP AŞIK’ın Fransa’da tutuklanan yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden ALAATTİN ÇAKICI ile yaptığı konuşmayı içeren kaseti elde ederek gündeme damga vurdu. “ÇAKICI’YA KAÇ DİYEN ANAP’LI BAKAN” başlıklı bu haberle ikinci kez SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’nü aldı. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi tarafından da YILIN GAZETECİSİ ÖDÜLÜ’nü kazandı.

1999’da Nokta dergisinin düzenlediği DORUKTAKİLER 98 yarışmasında YILIN GAZETECİSİ unvanını aldı. Kasım 2023’te ise TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ BURHAN FELEK BASIN HİZMET ÖDÜLÜ’ne layık görüldü.

Fransızca ve Arapça bilen Elveren, 1977’den itibaren uluslararası alanda çalıştı. AVRUPA BİRLİĞİ, NATO, AVRUPA KONSEYİ, AVRUPA PARLAMENTOSU, UNESCO ve OECD gibi kurumlarla ilgili yazılar kaleme aldı. Ayrıca SARAYBOSNA ve KOSOVA’da görev yaptı.

1995’te gazeteciliğin yanı sıra KANAL-D’de televizyon haberciliğine başladı ve bu görevini 2008 sonuna kadar sürdürdü. 2010 yılına kadar HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİLİĞİ görevini yürüttü.

ARAP BAHARI sürecinde TUNUS ve MISIR’da görev yaptı. Mısır’da HÜSNÜ MÜBAREK dönemini, TAHRİR DEVRİMİ’ni ve MUHAMMED MURSİ dönemini takip etti. MÜSLÜMAN KARDEŞLER’in RABİA MEYDANI ayaklanmalarını ve askeri darbe sürecindeki olayları izledi. Daha sonra, darbeyi gerçekleştiren ABDÜLFETTAH EL SİSİ’nin seçimlerinde KAHİRE’de bulundu. Ayrıca MİNYE kentine girerek röportaj yaptı.

UKRAYNA’da ayaklanmalar başlayınca KIRIM’a geçti. Rus ordusunun işgali sırasında SİMFEROPOL, BAHÇESARAY, YALTA ve özellikle yasaklı SİVASTOPOL’e girdi. Burada GOOGLE GÖZLÜĞÜ kullanarak Türk basınında ilk kez bir çatışma bölgesinde görüntü aldı.

Elveren, HÜRRİYET GAZETESİ’ndeki görevini 31 Aralık 2018’de emekliye ayrılarak noktaladı. Halen muammerelveren.com adresinde yazılarını yayımlamaktadır.

Elveren, FİJ, AGJPB, AJPE, APE, APP ve TGC üyesidir. Ayrıca FİJ KARTI, BELÇİKA BASIN KARTI, FRANSA BASIN KARTI ve SÜREKLİ SARI BASIN KARTI sahibidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir