TÜRKİYE ERMENİLERİ PATRİĞİ II.MESROB VEFAT ETTİ.
TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİ İÇİN KULİS YAPAN VE 8 MARTTA
VEFAT EDEN TÜRKİYE ERMENİLERİ PATRİĞİ II.MESROB İLE PARİS’TE
4 Yıldır ‘Demans’ hastalığı nedeniyle hastanede olan ve 8 Mart’ta tedavi gördüğü Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi‘nde 63 yaşında hayatını kaybeden Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob Mutafyan, bugün (17.3.2019) Kumkapı’daki Meryem Ana Kilisesi’nde düzenlenen tören ve ayin’le son yolculuğuna uğurlandı. Mutafyan’ın cenazesi törenin ardından Şişli Ermeni Mezarlığı’nda patriklik bölümüne defnedildi. Mutafyan’la Paris’te 2002 ve 2006 ‘da görüşmüştüm.
AB ÜYELİĞİMİZ İÇİN AVRUPA’DA KULİS YAPMIŞTI
İlki, Türkiye’nin AB üyeliğine destek vermek ve Avrupa’da kulis yapmak için Paris’e geldiği Kasım 2002’de Paris Büyükelçiliğimizde, ikincisi yine 2006,da Paris’te düzenlenen “Halkların ve Kültürlerin Diyalogu” konulu konferansın Elysee sarayındaki açılısında gerçekleşti. AB üyeliğimiz için yapacağı kulis programı için Paris Büyükelçiliğimizi kullanan Patrik 2. Mesrob yapacağı görüşmeleri Türk diplomatları ile istişare yaparak hazırlamıştı. Beraberinde Basın ataşesi Luiz Bakar ile Paris’e gelen Patrik II. Mesrob dönemin Paris Büyükelçisi Uluç Özülker‘in onuruna verdiği yemekten sonra görüşmelerine daha sonra Fransa Dışişleri Bakanı olan Türk -Fransız Dosluk Grubu Başkanı Herve de Charette, AB Delegasyonu Başkanı Pierre Lequiller, Senatör Michel Pelchat, Dişleri Bakan yardımcısı Renaud Muselieur, Le Monde gazetesinden Henri Tincq, Le Figaro’dan Claude Lorieux ve La Croix’dan Suzette Bloch‘la görüştükten sonra Paris’teki Türk basın temsilcileriyle de bir araya gelmişti.
ERMENİ MESELESİ İÇİN ” UZLAŞMA-BARIŞMA VE BİRBİRİNİ DAHA İYİ ANLAMA” GEREKİR
Paris’e 2006’da ikinci gelişi “Halkların ve Kültürlerin Diyalogu” konferans için olmuş ve bende Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac‘ın davetlisi olarak gittiğim Elysee Sarayında verilen davette görüşmüştüm. Patrik Mesrop II’ye, halen ses kaydının elimde olduğu görüşmemizde “Konferansta ‘soykırım’ konusunun da masaya yatırılıp yatırılmadığını ve bu konuda Fransız yetkililerin kendisinden görüş isteyip istemediklerini” sordum. Patrik II.Mesrob Hazretleri “Halkların ve Kültürlerin Diyalogu” konferansını hazırlayan ve bundan sonraki süreçte de yönetecek olan Büyükelçi Jacques Huntzinger ile görüştük. Ben bu konferans vesilesiyle Fransız yetkililere de Ermeni meselesini bugünkü karmaşık-içinden çıkılmaz mantığı içinde değerlendirmek yerine bir uzlaşma-barışma, birbirini daha iyi anlama çabalarına gerek olduğuna inandığımı söyledim. Benim söylediğim, Türkiye halkıyla bir yaşam diyalogu İçinde ve tarihi sorunları devamlı olarak bugünkü mantığı içinde değerlendirmek yerine bir ’reconciliation’ yani uzlaşma-barışma, birbirini daha iyi anlama çabalarına gerek olduğuna inandığımdır. Bunun için gerek basın, gerek aydın, gerek üniversite erkanının mümkün oldukça iki ülke arasında birbirilerini karşılıklı ziyaret etmeleri gerekir diye düşünüyorum. Çünkü her zaman dediğim gibi, tanımadığınız bir insan hakkında çok rahat atıp tutarsınız ama birisiyle tanıştıktan sonra insani ilişki başlıyor, insani ilişki başladıktan sonra da daha kolay anlaşma zemini yaratılabiliyor. Bu açıdan Paris konferansı toplantılarını çok değerli buluyorum, sonuçta Kafkaslar da Türkiye’nin komşuları da Akdeniz’in bir uzantısıdır, onun için bunu önemli bir girişim olarak görüyorum” demişti”
Muammer ELVEREN
