Genel

ÖZAL’LI YILLARIN HATIRLATTIĞI

TURGUT ÖZAL’IN  ÖLÜM YILDÖNÜMÜ ANISINA

Davos, 80’li yıllara kadar Türkiye’de adını kimsenin bilmediği İsviçre’de kış aylarında kayak ve kış sporlarının yapıldığı şirin bir kasaba. Türkiye dönemin Başbakanı rahmetli Turgut Özal’ın burada her yıl düzenlenmeye başlanan “Dünya Ekonomik Forumu’na katılmasıyla Davos’un adını duyuyor. 1984 ten vefatına kadar yaptığı birçok yurt dışı seyahatine katılarak onu izledim, çok hatırşinas, temiz kalpli, iyi bir insandı. Özellikle Davos seyahatlerinde akşam toplantılar bittiğinde otelde bizimle oturur çay, kahve içer sohbet ederdi. Seyahatlerde hepimize adımızla hitap ederdi. Yıl 1985 Şubat ayının ilk günleri…

 

Ben Brüksel temsilcisi olduğum şimdilerde ‘Efsane’ olarak anılan Haldun Simavi’nin kurduğu Günaydın gazetesi adına yine Özal’ı takip etmeye gidiyorum. Toplantılar bitmiş akşam yemeğinden sonra kaldığımız otelin lobisinde etrafında kurmayları ve gazeteciler Özal’la sohbet ediyoruz. Bir ara bana dönerek “Muammer sen Brüksel’de yaşıyorsun çifte vatandaşlık, yani Belçika vatandaşlığı aldın mı?” diye sorunca ‘Yok almadım’ cevabını verince ‘Buradan döner dönmez hemen Belçika vatandaşlığı için başvurunu yap. Türk vatandaşları bulundukları ülkelerde söz sahibi olmak için çifte vatandaşlık veren ülkelerde mutlaka vatandaş olmalılar. Biz bunu kolaylaştırdık, Konsolosluklar vasıtasıyla İçişleri Bakanlığına başvurular iletildikten sonra Vatandaşlık alma izni belgesi gönderilecek böylece Türkiye vatandaşlık haklarında herhangi bir değişiklik olmayacak… Bak Muammer gelecek yılki Davos toplantısına kadar bu işi halledip Belçika pasaportuyla geleceksin göreceğim” dedi.

 

ANDREAS PAPANDREU VE ÖZAL İLE DAVOS’TA

  • * * *

Döner dönmez başvuruyu yaptım sonraki toplantılarda Türk Pasaportu ile Belçika Pasaportunu birlikte gösterince de “Siz yurt dışında görev yapan gazeteciler vatandaşlarımıza bu konuda yol göstereceksiniz vatandaş olsunlar yaşadıkları ülkelerde oy kullansınlar seçsinler, seçilsinler Türkiye bir şey kaybetmez aksine bu ülkelerin gözünde daha da güçlenir” demişti. Rahmetle anıyorum…

  • * * *

DIŞ POLİTİKAYI BİR ARAÇ OLARAK GÖRÜYORDU.

Turgut Özal dış politikada ekonomik ilişkileri geliştirmenin siyasi sorunların çözümüne önemli katkılar sağlayacağına inanıyordu. Ekonomik gelişme demokratikleşme ve iç barışı getirecek Avrupa’yla ilişkilerin düzelmesine katkı sağlayacaktı. Bu nedenle de ekonominin dışa açılması için dış politikayı bir araç olarak görüyordu.

 

. . .

 

ÖZAL-PAPANDREU’NUN TARİHİ DAVOS GÖRÜŞMESİNDEN ÖNCE PAPANDREU’YA NE SORDUM?- Yıllarca süren Türk-Yunan anlaşmazlığı Başbakan Turgut Özal ile Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu’nun Davos’ta 31 Ocak 1988 günü bir araya gelmesiyle diyaloga dönüştü.  Görüşmeden sonra Ankara-Atina arasında ‘Kırmızı telefon’ hattı çekilmesi, ‘Türk-Yunan Ticaret Odası’nın kurulması, Siyasi ve ekonomik sorunları çözecek bir ‘Çalışma Grubu’nun oluşturulması kararlaştırıldı.  Ortak açıklamada ‘iki lider, iki toplumu savaşın eşiğine getiren krizlerin tekrarlanmaması için çabalarını arttıracaklar’ denildi. Papandreu Özal’ın akşam verdiği kokteyle katılırken Türk-Yunan gazetecileri arasından yanına yaklaşıp ‘Türk-Yunan ilişkilerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Diye sorunca ‘Sen Türk gazetecisi misin? Dedim ya ilişkilerin geleceği diyalogla sürecek, savaş kapısını artık kapattık,’ cevabını vermişti.

TÜRKİYEYİ DAVOS’LA TANIŞTIRAN TURGUT ÖZAL İLE YUNAN BAŞBAKANI ANDREAS PAPANDREU’NUN TARİHİ GÖRÜŞMESİ

Yıllarca süren Türk-Yunan anlaşmazlığı Başbakan Turgut Özal ile Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu’nun Davos’ta ilk kez 31 Ocak 1986 günü bir araya gelmesiyle diyaloga dönüştü.  Özal ve Papandreu 15 dakika süren bu kısa görüşmede tokalaştılar ve formalite olarak karşılıklı birkaç cümle söylediler ancak derinlemesine konuları görüşmediler. NATO üyesi oldukları halde iki ülke arasındaki ilişkileri geren Kıbrıs konusuna ise hiç değinmediler ve yine bir araya gelmek üzere vedalaştılar.  Özal ile Papandreu’nun ikinci Davos görüşmesi ise 30 Ocak 1988 günü oldu. Başbakan Turgut Özal, Papandreu’nun verdiği Yunanistan kokteyline katıldı. Önce tokalaşan sonra da 45 dakika süren bir görüşme yapan iki Başbakan daha sonra iki komşu ülke arasında yıllarca süren sorunları görüşmek üzere heyetlerle resmi görüşmeye geçtiler.  Görüşmeden sonra Ankara-Atina arasında ‘Kırmızı telefon’ hattı çekilmesi, ‘Türk-Yunan Ticaret Odası’nın kurulması, Siyasi ve ekonomik sorunları çözecek bir ‘Çalışma Grubu’nun oluşturulması kararlaştırıldı.  Ortak açıklamada ‘iki lider, iki toplumu savaşın eşiğine getiren krizlerin tekrarlanmaması için çabalarını arttıracaklar’ denildi. Papandreu da Özal’ın akşam verdiği Türkiye kokteyline katıldı. Papandreu salona girer girmez yanına yaklaşıp ‘Türk-Yunan ilişkilerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Diye sorunca ‘Sen Türk gazetecisi misin?  Diye sorduktan sonra da “ Artık ilişkilerin geleceği diyalogla sürecek, savaş kapısını artık kapattık,’ cevabını verdi.

AP AJANSI O GÜN ÖZAL –PAPANDREU GÖRÜŞMESİNİ BU ANONS HABERLE DUYURDU

31 janvier 1986 17:53

DAVOS, Suisse (AP) _ Premier ministre grec Andreas Papandreou et le Premier ministre turc Turgut Ozal sont réunis pour la première fois vendredi lors d’une conférence économique internationale.Ils se serrèrent la main et ont échangé des formalités, mais ne discutent pas de questions de fond, tels que Chypre, qui ont considérablement tendu les relations entre les deux pays, tous deux membres de l’Organisation du Traité de l’Atlantique Nord.

Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu ile Türkiye Başbakanı Turgut Özal uluslararası ekonomik konferans sırasında ilk kez bir araya geldi. Tokalaştılar ve formalite olarak konuştular ancak derinlemesine konuları görüşmediler. NATO üyesi oldukları halde iki ülke arasındaki ilişkileri geren Kıbrıs konusuna değinmediler.

Muammer ELVEREN 

***************************

**************************

MuammerELVEREN

İstanbul Üniversitesi Yüksek Gazetecilik mezunu olan Muammer Elveren, 12 Şubat 1948 yılında Mardin’de doğdu. Evli ve bir kız babası olan Elveren, 1974’te Haldun Simavi‘nin kurduğu GÜNAYDIN GAZETESİ’ne girdi.

1977’de GÜNAYDIN GAZETESİ BRÜKSEL BÜROSU’nu kurmakla görevlendirildi ve BRÜKSEL BÜRO ŞEFİ oldu. 1989’da Brüksel temsilciliğinin yanında, Mihail Gorbaçov’un liderliğindeki Komünizm’in merkezi kabul edilen SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLER BİRLİĞİ-SSCB’nin başkenti MOSKOVA temsilciliği görevini de üstlendi.

1991 yılında HÜRRİYET GAZETESİ’ne girdikten sonra hem Brüksel hem Moskova görevini birlikte yürüttü. Bu dönemde başta AZERBAYCAN olmak üzere Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri ile BULGARİSTAN ve ROMANYA’da Komünizmin çöküşüyle ilgili olayları yerinde izledi.

Elveren, 1991’de Azeri ve Ermeni çatışmalarının en yoğun olduğu dönemde tüm tehlikelere rağmen DAĞLIK KARABAĞ’a girip röportaj yapmayı başaran ilk gazeteci oldu. Bu başarısıyla YILIN GAZETECİSİ seçildi ve SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’ne layık görüldü. Aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin SERİ RÖPORTAJ ÖDÜLÜ’nü de kazandı.

1992’de Fransa’ya atanarak HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİSİ oldu. 1998’de ise, Devlet Bakanı EYÜP AŞIK’ın Fransa’da tutuklanan yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden ALAATTİN ÇAKICI ile yaptığı konuşmayı içeren kaseti elde ederek gündeme damga vurdu. “ÇAKICI’YA KAÇ DİYEN ANAP’LI BAKAN” başlıklı bu haberle ikinci kez SEDAT SİMAVİ GAZETECİLİK ÖDÜLÜ’nü aldı. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi tarafından da YILIN GAZETECİSİ ÖDÜLÜ’nü kazandı.

1999’da Nokta dergisinin düzenlediği DORUKTAKİLER 98 yarışmasında YILIN GAZETECİSİ unvanını aldı. Kasım 2023’te ise TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ BURHAN FELEK BASIN HİZMET ÖDÜLÜ’ne layık görüldü.

Fransızca ve Arapça bilen Elveren, 1977’den itibaren uluslararası alanda çalıştı. AVRUPA BİRLİĞİ, NATO, AVRUPA KONSEYİ, AVRUPA PARLAMENTOSU, UNESCO ve OECD gibi kurumlarla ilgili yazılar kaleme aldı. Ayrıca SARAYBOSNA ve KOSOVA’da görev yaptı.

1995’te gazeteciliğin yanı sıra KANAL-D’de televizyon haberciliğine başladı ve bu görevini 2008 sonuna kadar sürdürdü. 2010 yılına kadar HÜRRİYET GAZETESİ PARİS TEMSİLCİLİĞİ görevini yürüttü.

ARAP BAHARI sürecinde TUNUS ve MISIR’da görev yaptı. Mısır’da HÜSNÜ MÜBAREK dönemini, TAHRİR DEVRİMİ’ni ve MUHAMMED MURSİ dönemini takip etti. MÜSLÜMAN KARDEŞLER’in RABİA MEYDANI ayaklanmalarını ve askeri darbe sürecindeki olayları izledi. Daha sonra, darbeyi gerçekleştiren ABDÜLFETTAH EL SİSİ’nin seçimlerinde KAHİRE’de bulundu. Ayrıca MİNYE kentine girerek röportaj yaptı.

UKRAYNA’da ayaklanmalar başlayınca KIRIM’a geçti. Rus ordusunun işgali sırasında SİMFEROPOL, BAHÇESARAY, YALTA ve özellikle yasaklı SİVASTOPOL’e girdi. Burada GOOGLE GÖZLÜĞÜ kullanarak Türk basınında ilk kez bir çatışma bölgesinde görüntü aldı.

Elveren, HÜRRİYET GAZETESİ’ndeki görevini 31 Aralık 2018’de emekliye ayrılarak noktaladı. Halen muammerelveren.com adresinde yazılarını yayımlamaktadır.

Elveren, FİJ, AGJPB, AJPE, APE, APP ve TGC üyesidir. Ayrıca FİJ KARTI, BELÇİKA BASIN KARTI, FRANSA BASIN KARTI ve SÜREKLİ SARI BASIN KARTI sahibidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir